
Sivil toplumun baskı altında olduğu 34 ülkeden biri Türkiye

2018-02-01 16:04:46


	&nbsp;

	HABER MERKEZİ - Alman yardım kuruluşu Brot für die Welt’in (Dünya için Ekmek) hazırladığı “Sivil Toplum Atlası”na göre, dünya genelinde 34 ülkede sivil toplum büyük baskı altında. Bu ülkeler arasında Türkiye de var.

	&nbsp;

	Dünya genelinde temel hakların giderek artan oranda kısıtlandığı hazırlanan bir raporla ortaya konuldu. &nbsp;Brot für die Welt (Dünya için Ekmek) adlı Alman yardım kuruluşunun hazırladığı “Sivil Toplum Atlası”na göre, düşüncelerin özgürce ifade edilmesi ile barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğü gittikçe daha az sayıda insanın yararlandığı haklar arasına girdi.

	&nbsp;

	DW’de yer alan habere göre, Berlin'de kamuoyu ile paylaşılan raporda, dünya nüfusunun sadece yüzde 2’sinin sivil özgürlüklerden sınırsız bir şekilde yararlandığına dikkat çekilip, bu konuda gerileme olduğu vurgulandı. &nbsp;&nbsp;

	&nbsp;&nbsp; &nbsp;

	Otoriter rejimler artıyor

	&nbsp;

	Raporda, 7 milyar 600 milyonluk dünya nüfusunun sadece 148 milyonunun tamamen açık bir sivil toplumun nimetlerinden yararlanarak, "hukuksal anlamda ve uygulamada engellere takılmadan dernekler kurabildiği, kamusal alanda gösteriler düzenleyebildiği, bilgi alabildiği ve bunları yayabildiği" ifade edildi. Bu ortamın sağlandığı 22 ülke arasında ise Almanya, Danimarka, İsviçre ve Portekiz bulunuyor.

	&nbsp;

	Kuruluş hazırladığı Sivil Toplum Atlası’nda dünyanın farklı bölgelerindeki 6 ülkeyi, &nbsp;Kenya, Çad, Brezilya, Hondurus, Filipinler ve Azerbaycan'ı özellikle mercek altına aldı. "Dünya İçin Ekmek" kuruluşundan Julia Duchrow, "Bu ülkelerin ortak özelliğinin, bu ülkelerde sivil toplumun şiddet, faili meçhul cinayetler ya da insanların garip bir biçimde ortadan kaybolması suretiyle baskı altında alınması" olduğuna dikkat çekti. &nbsp;&nbsp;

	&nbsp;

	Atlas’ta sadece gelişmekte olan ülkeler değil, bazı Avrupa Birliği (AB) ülkeleri de incelendi. Örneğin Fransa, İngiltere ve İspanya bu konuda iyi not alamayan ülkeler arasında. Bu ülkelerde sivil toplumun genel olarak özgür olduğu, ancak "hükümete eleştirel yaklaşan bazı derneklerin hukuksal olarak takibata alındığı ya da bunlara başka biçimlerde engeller çıkarıldığı" belirtildi. Bu kategoride ABD'nin adı da geçti. &nbsp;&nbsp;

	&nbsp;

	AVRUPA'NIN SORUNLU ÇOCUĞU MACARİSTAN

	&nbsp;

	AB'nin sorunlu çocuğu olarak algılanan ve Kazakistan, Tunus, Filipinler gibi ülkelerle bir tutulan Macaristan ise, "Sivil Toplum Atlası"nda en kötü duruma yakın olan "baskının bulunduğu" ülkeler kategorisinde sınıflandırıldı.&nbsp;

	&nbsp;

	"Bu ülkedeki temel hakların özgürce yaşanmasının iktidardakiler tarafından hukuki ve uygulamaya ilişkin sınırlamalarla engellendiğine" dikkat çekildi.

	&nbsp;

	TÜRKİYE, BASKICI 34 ÜLKE ARASINDA&nbsp;

	&nbsp;

	&nbsp;

	Raporda, Türkiye de "sivil toplumun baskı altında olduğu" 34 ülke arasında yer aldı.&nbsp;

	&nbsp;

	"Dünya İçin Ekmek" kuruluşundan Julia Duchrow, çok sayıda ülkede hakların budanmasına gerekçe olarak terörizmin gösterildiğini ve Türkiye'nin buna iyi bir örnek oluşturduğunu ifade etti. Julia Duchrow, &nbsp;Erdoğan hükümetinin bu gerekçeye dayanarak hukuk devletini zayıflattığını da vurguladı.

	&nbsp;

	Ancak Fransa'nın da ülkedeki terör saldırıları sonucunda özellikle ceza yasasında olağanüstü kararnameler çıkartmış olduğuna ve bunun yardımıyla gözaltına alınan şüpheli kişilerin daha uzun süre hapiste tutulmasının mümkün olduğuna işaret edildi. &nbsp;

	&nbsp;&nbsp;

	Sivil Toplum Atlası’nda toplumsal özgürlüklerin budanmasının 2006 yılından bu yana arttığı ve bunun çeşitli önlemleri kapsadığı bilgisi de yer aldı. Araştırma raporunu hazırlayanlar, gazetecilerin takibata alınmasını ve bilgi alma özgürlüğünün baskı altına alınmasını bu kategoride değerlendiriyor. Örnek olarak da, Türkiye'de neredeyse bir yıldan bu yana hakkında iddianame olmadan tutuklu bulunan gazeteci Deniz Yücel gösterildi. Azerbaycan'da ise, hükümet yolsuzluklar üzerine haber yaptığı gerekçesiyle gazeteci Hatice İsmailova'yı susturmak üzere 1,5 yıl süreyle cezaevine kapatmıştı. &nbsp;&nbsp;

	&nbsp;

	Ortak tavır alınması ve susturma girişimlerine karşı çıkılması çağrısında bulunan Julia Duchrow, Hükümetin halktan direniş gelmediğini görünce kendini rahat hissettiğini, böylelikle baskı ve takibat sarmalının devam ettirildiğini ifade etti.

	&nbsp;