DEDEF: Munzur’daki projeye karşı kültür savaşı vermeliyiz 2020-11-03 09:02:51 İSTANBUL - Munzur Gözelerinde çalışmaları başlatılan projeyle Alevi kültürünün yok edilmek istendiğini ifade eden DEDEF Genel Sekreteri Hasan Şen, “Bize düşen kültür savaşımızı vermektir” dedi.  Dersim'in Ovacık ilçesinde bulunan Munzur Gözelerinde, 5 Ağustos tarihinde “Çevre düzenlemesi” adı altında başlatılan ve iş makinelerinin de kullanıldığı yıkım çalışmaları sürüyor. Yöre sakinleri tarafından kutsal kabul edilen Munzur Gözelerindeki çalışmaların durması için yapılan bütün başvurular sonuçsuz kalırken, Munzur Çayı üzerine köprüler inşa edilmesi planlanıyor.  “Doğallığı bozulmayacak” denilen gözelere giren iş makinalarının yıkımı sürerken, mermer ve betonarme kesme taşlardan merdiven yapımına başlandı.    Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Genel Sekreteri Hasan Şen, Munzur Gözelerinin tahrip edilmesinin Alevilere yönelik bir saldırı olduğunu söyledi.    DERSİMLİLERİN KUTSALI   Munzur Gözelerinin bin yıllardır Dersimliler tarafından kutsal kabul ettikleri Munzur Baba Gözeleri olarak adlandırdıkları bir yer olduğuna vurgu yapan Şen, gözelerin, Dersim Alevileri tarafından inanç yeri olarak görüldüğünü söyledi. Şen, “2017 tarihinde Munzur Gözeleri’nin bir peyzajla düzenleyeceğini öğrendik. Bu projeye ilk baktığımızda akla hayale gelmeyecek bir yapılaşma öngörülüyordu. Munzur Gözlerinin en üst noktasına büyük bir amfi tiyatronun yapılması, ardından mescit yapılması için düzenlenen bir talan projesiydi bu” dedi.   ALEVİLERİ YOK ETME PROJESİ   Alevilerin inanç ve kültür merkezi olarak gördükleri bu yeri, iktidarın kendi mescidi haline çevirmeye çalıştığını söyleyen Şen, “Alevilerin inançlarını gerçekleştirdikleri, mumlar yakıp dilekler diledikleri, ibadetlerini yaptıkları bu alanı turizm için kullanacakları bir şekle büründürmek Alevileri yok etme anlamına geliyor. Kendi kirli fikirlerini Aleviler üzerinden yürütüyorlar. Biz bu projeye karşı dernekler ve halk olarak itiraz ettik. İtirazlarımız sonucu proje geri çekildi fakat sonrasında proje üzerinde birtakım değişiklikler yapılıp talana devam edildi” ifadelerini kullandı.   DERSİM KÜLTÜRÜNE SALDIRI   Munzur’un insan baskısı altında olduğuna dikkat çeken Şen, “O baskının altında bir kirlilik olduğu yönünde halktan birçok itiraz aldık. Sonrasında buna dair bir yol haritası çizmemiz gerektiği konusunda fikir birliğine vararak Munzur Gözelerinde bir inceleme başlattık. Valilik usulsüz bir şekilde bu projeyi başka bir şirkete verdi. Askerin, polisin, kolluk kuvvetlerinin tanklar eşliğinde girdiği Munzur’da tüm itirazlarımıza rağmen başlayan çalışmaya karşı biz Munzur’un zaten doğal bir peyzaj alanı olduğunu ve bu doğal peyzaj alanında yeni bir peyzaj yapılmasına ihtiyaç olmadığını savunuyoruz. Dersim halkı olarak buna rızamız yoktur. Tüm karşı çıkışlarımıza rağmen bir yıkım gerçekleşti fakat bu yalnızca bir proje değil. Bu aynı zamanda Dersim’in kültürüne bir saldırıdır. Kendi kafalarında oluşturdukları bir Dersim kimliği var ve o kimliği dayatıyorlar. Dersim’in köklerinden gelen, haklının yanında olan özgürlükçü bir yapısı var, bunun bitirilmesi konusunda adımlar atıyorlar” diye kaydetti.   SERMAYE İÇİN TALAN   İktidarın bu proje ile Dersim’in yer altı ve yerüstü varlıklarını paraya çevirmek istediğini dile getiren Şen, sermaye için atılan her adımın hızlıca gerçekleştirmek istendiğine vurgu yaptı. Barajlar projesi, HES’ler, arazi tahsisleri, avcılık, orman yangınlarını birbirinden ayırmamak gerektiğini ifade eden Şen, “Bunlar sermayenin önünün açılması için atılan adımlardır. Bu saldırı bugün yalnızca Dersim’e değil bu ülkenin tüm doğal varlıklarına karşı bilinçli yürütülen bir saldırıdır. İktidar içinde bulunduğu ekonomik krizi aşmak için ne kadar olanak varsa hızlıca tahrip ederek paraya çevirmeye çalışıyor. Ama unutuyorlar, Anadolu’da, Dersim’de, Karadeniz’de, ülkenin dört bir yanında toprakla koparılamayacak bir bağ var. Toprağa sahip çıkma kavgası var ve bu kavga doğa ile insanı karşı karşıya getirdi. İnsanla doğanın dost olduğu bir dünya istiyoruz” dedi.   ‘KÜLTÜR SAVAŞIMIZI VERECEĞİZ’   Alevilere yönelik saldırıların yeni olmadığının altını çizen Şen, “Geçmişte yaşanan katliamların, doğa talanlarının altında da bu zihniyet yatıyordu. Bugün de bu politikalarını Dersim üzerinden yürütüyorlar. Projeye karşı çıkanları baskılamaya çalışıyorlar, soruşturmalar açıyorlar. Bize düşen kültür savaşımızı vermektir. Döktükleri o beton yarına kalmayacaktır. Bugün belki çok güçlü olduklarını düşünerek topla, tankla, tüfekle direnenleri baskılamaya çalışabilirler ama bu böyle sürmeyecektir. Yarın bu ülkede koşullar değiştiğinde direnenler hakkını alacaktır” diye konuştu.   Son olarak halka çağrıda bulunan Şen, “Sermayenin attığı adımlara karşı halklar kendilerini yerelde koruyabilecek bir direniş göstermelidir” ifadelerini kullandı.   MA / Berfin Karaman