Manisa'da jeotermal tepkisi 2024-06-05 15:06:40   MANİSA - Manisa'nın 16 noktasında 450 bin dönümlük bir alanda yapılacak olan jeotermal santral ihalelerinin iptal edilmesini isteyen ekoloji örgütleri, bu santrallerin tarım ve orman alanlarına yayacağı kimyasallarla zarar vereceğini vurguladı.    Manisa'da bulunan ekoloji örgütleri, kentte 16 ayrı noktada 450 bin dönümü kapsayan jeotermal ihalesinin iptal edilmesi talebiyle Manisa Defterdarlık binası önünde basın açıklaması yaptı. "Jeotermal kirliliğine hayır" pankartı açılan açıklamaya Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ferdi Zeyrek, CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen ve Çiftçi-Sen Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu'nun yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı.    Ekoloji örgütleri adına konuşan Akhisar Çevre Derneği Başkanı Erdan Boşnak, işletildiği her yerde çevreye büyük zarar veren jeotermallerin, denetim sistemleri kurulmadan yenilerinin açılmasını istemediklerini vurguladı. Jeotermallerin çevre felaketinin adı olduğunu kaydeden Boşnak, "Türkiye’nin en verimli tarım alanı olan Manisa Gediz Ovasında, toplam yaklaşık 450 bin dönüm arazide 16 farklı alanda Sarıgöl, Gölmarmara, Köprübaşı, Kula,  Salihli, Alaşehir, Ahmetli, Şehzadeler, Saruhanlı ve Akhisar İlçelerinde Jeotermal Kaynak Arama Ve İşletme Ruhsat Sahası İhale’si açılacaktır. Halen bu ilçelerde 172 adet jeotermal kuyu açılmış ve potansiyeli yaklaşık 3000 kuyudur. Halen 17 enerji santrali işletmede olup, yaşanmış olan olumsuzluklar Tarımsal üretime ve yeraltı sularına,  zarar vermiş ve vermektedir. Jeotermal kaynaklarımızın kamusal hizmet anlayışı içinde, merkezi ve bütüncül bir planlama ile değerlendirilmesi özel bir önem taşımaktadır" dedi.   'TARIM ALANLARINA ZARAR VERECEK'   Yeni jeotermal sahalarının tarım alanları, orman ve yaban hayatını olumsuz etkileyeceğine dikkati çeken Boşnak, "Bu toprakların gelecek nesillere aktarılması için korunması gerekirken, Jeotermal santral kurulmasına yönelinmesi, bu bölgedeki mevcut tarım alanlarını yok edecek, çevredeki hava ve suya zarar verecek ve üretimin düşmesine neden olacaktır. Bölgemiz özellikle tarihi açıdan çok önemli varlıkların bulunduğu, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri ile Turizm Merkez ve Alanlarına tekabül etmektedir. Ruhsat süresi ve maliyet kaygısıyla jeotermal kaynak araştırma metodolojisindeki arama tekniği göz ardı edilerek, dar zamana sıkıştırılmış çalışmalarla sonuç alınmaya çalışılması da bilinen bir gerçektir. Çevrenin bozulmaması ve tarım alanlarının korunması duyarlığı ve sorumluluğu olan, ülkemizin geleceği için tarımın önemini bilen, sağlıklı bir çevrede yaşamak ve bunu gelecek kuşaklara aktarmak isteyen bizler, bu ihalenin iptalini istiyoruz" diye konuştu.