‘Ilısu Barajı’yla yok edilmek istenen senin doğandır, doğana sahip çık’ 2019-08-01 14:01:28   İSTANBUL - Hasankeyf Koordinasyonu, sanatçılara, aydınlara, yaşam savunucularına, siyasi partilere, kadın ve gençlik örgütlerine çağrıda bulunarak, “Ilısu Barajı ve HES projesiyle yok edilmek istenilen senin hikâyendir, yok edilmek istenilen senin doğandır. Kendi doğana, tarihine, kültürüne sahip çık” dedi.   Hasankeyf Koordinasyonu, Hasankeyf ve Dicle Vadisi ile ilgili son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Su tutma aşamasına geçen Ilısu Barajı’nın milyonlarca canlıyı ve Hasankeyf’i tehdit ettiği ifade edilen açıklamada, “20-22 Temmuz günlerinden birinde hiçbir açıklama yapılmadan baraj kapaklarının kapatılmasıyla baraj göleti her geçen gün yeni alanlara doğru büyüyor. 19, 24 ve 29 Temmuz 2019 günlerine ait uydu görüntüleri incelendiğinde resmi makamlarca kayıt dışı yapılan açıklamayı yalanlayan bir durumda. Baraj kapaklarının kapatılması sonrasında, kapak kapatma işleminin deneme amacıyla yapıldığına dair bilgiler kayıt dışı bir şekilde basın mensuplarıyla paylaşılmıştı. Ama şu an ortaya çıkan baraj göleti kapakların deneme amacıyla değil kalıcı amaçla kapatıldığı düşüncesini güçlendiriyor. Buradaki amacın sessiz sedasız toplumu ve kamuoyunu bir oldubittiyle karşı karşıya bırakmak olduğu anlaşılmaktadır” denildi.   ‘300 HÖYÜK SULAR ALTINDA KALACAK’    Barajdaki su seviyesinin her gün yükseldiğini ve oralarda yaşayan insanların da tedirgin olduğuna dikkat çekilen açıklamada, her gecen gün baraj göleti yüzlerce canlının ölmesine, suda boğulmasına neden olduğu vurgulandı. Şu anda oluşan göletin hangi türleri nasıl etkilediğine dair ellerinde bir bilgi veya verinin olmadığı belirtilen açıklamada, şunlar belirtildi: “Yapılan kısmi incelemelerde vadi boyunca endemik türler ve soyu tükenme tehlikesi altında olan canlılar bulunduğu göz önüne alınırsa Ilısu’da şu ana kadar oluşan baraj göletiyle bile Türkiye’nin imzacısı olduğu BM sözleşmelerinin ihlal edildiği açıkça ortadadır. Irak ve Suriye hükümetleriyle, 2014 yılında uluslararası yürürlüğe giren 1997 Birleşmiş Milletler Uluslararası Suyollarının Seyrüsefer-dışı Kullanım Hukukuna İlişkin Sözleşmesi’ne göre sözleşmenin olmaması bir başka uluslararası hukuk ihlalidir. Kapakların kalıcı kapatıldığı düşünüldüğünde uydu görüntülerinin sağladığı veri ele alındığında birkaç ay içerisinde antik Hasankeyf şehri sular altında kalacak. Yine Vadi boyunca bulunan 300 höyük sular altında kalacak.”   ‘NERESİNDEN DÖNERSEK KAZANÇTIR’   Açıklamanın devamında “21 Temmuz 2019 günü şüpheli şekilde kale bölgesinde yangın çıkıp kültürel ve doğal yaşamı tahrip etmiştir. Yangının yarattığı tahribatı incelemek için uzman ve sivil toplum kuruluşlarınca yapılan talepler cevapsız bırakılmıştır. Bu iki alandaki yıkımın hemen durdurulması gerektiğine yönelik yapılan çağrılar ne yazık ki cevapsız bırakılmıştır. Geçen hafta yeni bir döneme geçilmiştir. Artık Ilısu Barajı ve HES projesi Antik Kent ve Dicle Vadisi için bir risk olmaktan çıkmış, bir tehdit ve tehlikeye dönüşmüştür. Bu yıkım projesinin neresinden dönersek dönelim hepimiz için kazançtır.  Bütün sanatçılara, aydınlara, yaşam savunucularına, siyasi partilere, kadın ve gençlik örgütlerine ve duyarlı her insana açıktan çağrıda bulunmak istiyoruz. Gelin hep birlikte Hasankeyf ve Dicle Vadisi için birlikte mücadele edelim, bu mücadeleye gündemde olan diğer yıkım projeleriyle ilişkilendirip dayanışma içinde olalım. Ilısu Barajı ve HES projesiyle yok edilmek istenilen senin hikâyendir, yok edilmek istenilen senin doğandır. Kendi doğana, tarihine, kültürüne sahip çık” ifadelerine yer verildi.