MUÇEP: Enerji savaşı değil barışı üretmeli

img

MUĞLA - MUÇEP Yönetim Kurulu Üyesi Şamil Beştoy, doğayla uyumlu ortak yaşamı iyileştirmeyi amaçladıklarını belirterek, "Enerjinin savaş üreten değil barış üreten olması gerekiyor. Enerjiyi kooperatifleştirmek gerekiyor" dedi. 

Türkiye’de yaşanan doğa katliamlarına karşı mücadele eden örgütlerden biri de Muğla Çevre Platformu (MUÇEP). Doğa talanlarına karşı yereldeki çevre örgütlerinin yanı sıra turizm örgütleri ve kent konseylerinin de aralarında bulunduğu 30 farklı örgütün bir araya gelmesiyle yaklaşık bir yıl önce kurulan MUÇEP, ekolojik yıkımın olduğu her yerde faaliyetlerini sürdürüyor. Rüzgar Enerji Santralleri (RES), Jeotermal Enerji Santralleri (JES), Termik Santraller ile rant odaklı faaliyetlere karşı mücadele eden platformunun faaliyet alanlarını ve verdiği mücadeleyi MUÇEP Yönetim Kurulu Üyesi Şamil Beştoy anlattı. 
 
Beştoy, doğa tahribatı yaratılmadan enerjinin üretilmesi ve kooperatiflerle yönetilmesini amaçladıklarını belirtti. 
 
'AMACIMIZ ORTAK YAŞAMI İYİLEŞTİRMEK'
 
Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Muğla’da da ekolojik yıkımın devlet eliyle hız kesmeden devam ettiğini aktaran Beştoy, MUÇEP’in amacının doğal varlıkların, biyolojik çeşitliliğin ve ekolojik dengenin korunması, doğa ile daha uyumlu hale gelmesini sağlayarak ortak yaşamı iyileştirmek olduğunu vurguladı. Beştoy, amaçlarının arasında doğanın ve ortak yaşam alanlarının planlama süreçlerine halkın etkin katılımının sağlanması, her türlü çevresel kirlenme, doğal ve kültürel değerlerin bozulmasına yönelik faaliyetlere karşı kamuoyunun bilgilendirilmesinin de yer aldığını söyledi. 
 
Çevre kirliliği ve doğanın dengesini bozan faaliyetlerin önünü almayı hedeflediklerini ifade eden Beştoy, ulusal ve uluslararası hukuki yollarla çözüm üretmeye çalıştıklarını aktardı. Hukuki mücadelenin yetersiz olduğunu da kaydeden Beştoy, gerçekleştirdikleri etkinliklerle kamuoyu desteği sağlayarak, siyasi, yönetsel karar alıcılar üzerinde demokratik baskı oluşturmak istediklerini dile getirdi. Beştoy, çevre ve doğa ile ilgili tüm yasal düzenlemelerin, yöntem ve planlama faaliyetlerinin takip edilmesi, gerektiğinde düzeltilmesi için girişimde bulunulmasının önemli olduğunu vurguladı.
 
SAHA ÇALIŞMALARI İLE VERİ TOPLANIYOR
 
Doğal SİT alanlarının yeniden belirlenmesine yönelik yapılan Bakanlık çalışması sonucu ortaya çıkan taslak düzenlemeyi içeren haritaları ayrıntılı olarak incelediklerini ifade eden Beştoy, panel ve eylemlerle bu konuda kamuoyunu bilgilendirmeye çalıştıklarını aktardı. Yenilenebilir enerjiyi savunduklarını ancak ekolojik tahribatın ekolojik, sosyolojik ve hukuki yönlerini irdeleyen çalışmalar yaptıklarını kaydeden Beştoy, çalışmaların sonuçlarını da yine kamuoyuna panel ve etkinliklerle duyurduklarını dile getirdi. 
 
Saha çalışmalarının önemli olduğunu belirten Beştoy, bileşenlerinin her alanda saha çalışmaları  ile bilinen örgütler olduğunu kaydetti. Toprak ve denize kadar her alanda sahada inceleme yapıldığının altını çizen Beştoy, aynı zamanda uluslararası çalışmaları da derlediklerini ifade etti. Topladıkları verileri önce yerel mekanizmalarla ardından Meclis'e kadar ilettiklerini aktaran Beştoy, sonuç almak için her türlü faaliyetin hayata geçirilmesi konusunda çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. 
 
‘KOOPARATİFLEŞTİRMEK GEREKİYOR’
 
Türkiye’de termik santrallere karşı verilen mücadele ve yapılan uyarılara rağmen doğanın tahrip edildiğini hatırlatan Beştoy, gelinen süreçte kimsenin termik santralleri savunamadığını söyledi. Çevre örgütlerinin öngörüleri ve çalışmalarının öneminin termik santrallerle ortaya çıktığını kaydeden Beştoy, sistemin kendiliğinden yenilenebilir enerjiye yöneldiğini dile getirdi. Ancak yenilenebilir enerjide de büyük bir aldatmaca olduğunu aktaran Beştoy, yenilenebilir enerjinin de rant odaklı yapıldığını kaydetti. MUÇEP olarak yenilenebilir dahi olsa enerji üretiminin yerel halkla birlikte alınan kararlar çerçevesinde yapılmasını ifade ettiklerini belirten Beştoy, "Enerjinin savaş üreten değil barış üreten olması gerekiyor. O yüzden enerji tasarrufu üzerinde durmak gerekiyor. Enerjiyi kooperatifleştirmek gerekiyor" diye konuştu.
 
MA / Ruken Demir