Ekolojist Osmanağaoğlu: Ekosistem sermayeye devrediliyor

img

İSTANBUL - Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından TBMM Çevre Komisyonu’na getirilen “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı”nı değerlendiren HDK Ekoloji Meclisi üyesi Fatoş Osmanağaoğlu, "Bu ülkenin bütün ekosistemini sermayeye devrediyorlar" dedi.

Avrupa Birliği (AB) yasalarıyla uyumluluk temelinde 2003 yılında hazırlıklarına başlanan “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı” 2011 ve 2015 yıllarında Meclis’e getirilmiş ve her iki süreçte de görüşülmeden ertelenmişti. Şimdi ise hükümet, mevcut yasa tasarısı ile hepsini toptan çözecek bir içerikle sermayenin ihtiyaçlarına uygun olarak düzenleyip TBMM Çevre Komisyonu’na getirdi. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından getirilen bu tasarı, yasalaştığında ise bugüne kadar getirilen ve başarılamayan tüm koruma alanlarına yönelik engeller kaldırılarak, tüm yaşam alanları sermaye piyasasına açılmış olacak. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Ekoloji Meclisi üyesi Fatoş Osmanağaoğlu, tasarı yasalaştığı zaman doğaya vereceği zararı ilk bakışta tanımlamanın zor olduğunu belirterek, “Bu iktidarın umurunda değil. Kendi günlerini kurtarma çabaları ve sermayeye devredilecek alanlardan gelecek olan ranta bakıyorlar” dedi.
 
‘BÜTÜN EKOSİSTEMİ SERMAYEYE DEVREDİYORLAR'
 
İktidarın torba yasalar çıkarmaya alıştığını ifade eden Osmanağaoğlu, doğa ve yaban hayata zarar verecek olan bu tasarının “koruma ve kullanma dengesi” başlığı ile getirildiğini dile getirerek, “Bu kimin kullanma dengesi?” diye sordu. Avrupa’da ortalama 23 bin civarında endemik tür varsa bunların 11 bininin Türkiye’de bulunduğunu kaydeden Osmanağaoğlu, bu yasanın çıkması durumunda bu türlerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olacağını söyledi. Bu tasarı için ormanlık alanlarda bilinçli bir şekilde yangın çıkartılacağını belirten Osmanağaoğlu, “Orayı yeniden doğaya kazandırmak için çalışma yapmak yerine direkt sermayeye devredebilecek. Yani daha önce el altında yaptıkları şeyleri aslında şu anda legal bir şekilde ve dayandıkları bir yasa ile yapacaklar. Bu ülkenin bütün ekosistemini sermayeye devrediyorlar” ifadelerini kullandı.
 
‘İNSANLAR MÜLKİYETİNİ BİLE KORUYAMAYACAK’
 
Ülkenin geleceği için bu yasanın durdurulmaması durumunda ileriki dönemlerde doğa ve insanlık adına hiçbir şeyin kalmayacağının altını çizen Osmanağaoğlu, bu meseleyi büyütemedikleri takdirde bütün toplumun altında kalacağını ve ortada sadece bir hiç kalacağını aktardı. Sadece ekoloji mücadelesi veren insanların değil, siyasetçilerin ve toplumun tüm kesimlerinin buna karşı mücadele vermesi gerektiğini kaydeden Osmanağaoğlu, yoksa tüm alanlara el konulacağını hatta insanların kendi mülkiyetlerini dahi koruyamayacaklarını vurguladı.
 
'İKTİDARA TOKAT OLABİLİRİZ’
 
Zeytin ve merayı da doğanın parçası olanların koruyacağını dile getiren Osmanağaoğlu, şöyle dedi: “Biz ekoloji mücadelesi verenlerin halkla birlikte bunlara tepki vermemiz gerekiyor. Bunun örgütlü bir tepkiye dönüşebilmesi için açıkçası siyasi partilere de ciddi görevler düşüyor. Eğer bu sessizlikle devam ederse bu yasa sadece Meclis'te tartışılarak giderse, halkla bütünleşemezse biter. Onun için hep birlikte bunu anlatmak için çaba göstermeliyiz. Kent ve ekoloji mücadelesi yürüten örgütler mücadeleyi güç birliği ile büyütmeleri gerekir. Bir arada toplu ses verildiği takdirde iktidarı sarsacak bir tokada dönüşebiliriz."