Çözüm kârda değil paylaşımda

img
MUĞLA - Koronavirüsün insanın doğaya müdahalesinin sonucu olarak ortaya çıktığını söyleyen MUÇEP Eş Dönem Sözcüsü Güney Şirin, “Ya paylaşımı esas alan bir dünya kuracağız ya da tarih boyunca bu tarz virüslerle mücadele edeceğiz” dedi. 
 
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Bodrum Eş Dönem Sözcüsü Ekolojist Güney Şirin, Çin’in Wuhan kentinde çıkan ve çok kısa sürede tüm dünyaya yayılan koronavirüsün doğadaki nedenlerini değerlendirdi. Şirin, yeni ortaya çıkan virüslerin bir anda insanlığı tehdit etmesinin rastlantı olmadığına dikkati çekerek, “Ekolojik sistem içerisinden yaşanan hiçbir sonuç nedensiz değildir” dedi.
 
RANT UĞRUNA DOĞA KATLİAMI
 
Bozulan her yapının kendisiyle beraber birçok dengeyi de bozduğuna işaret eden Şirin, insanlığı tehdit eden koronavirüsün doğa ve insani dengenin bozulması sonucu ortaya çıktığını belirterek, “Sonuçta her şey doğa ve sosyolojik dengenin bozulmasıyla başlıyor” dedi. Türkiye açısından da duruma bakıldığında iktidarın salgınla sadece gündemi manipüle etmeye çalıştığını söyleyen Şirin, “İktidar koltuğu devir aldığı günden bugüne ekolojik dengenin bozulmasına neden olabilecek projelere imza atmıştır. Rant uğrana doğadaki yaşam yok ediliyor” diye belirtti.  
 
YAŞAM ALANLARI YOK EDİLİYOR
 
Kapitalizmin doğada gördüğü her şeye kar amaçlı baktığını ve politikalarını ona göre şekillendirdiğini ifade eden Şirin, “Ormanları, kereste, denizleri, turizm olarak görüyor ve dolayısıyla ne kadar döviz elde ederim anlayışında. İnsanlığın yüzyıllarca yaşayabileceği yaşam alanlarını günü birlik, kar amaçlı görerek termik santraller, kömür ve maden ocaklarının yapımına imkan veriyor. Bilim insanları şuna dikkat çekiyor; virüsler bir yerlerde yaşayan canlı mikroorganizmalardır. Biz onların yaşadığı alanlara müdahale ettiğimizde onlar da bizimle yaşamak istiyor. Yarasaların ya da kuşların yaşama alanlarına girdiğimizde yarasalarda ve kuşlarda yaşayan virüs insana geçmiş oluyor. Çünkü yaşam alanlarını yok ediyoruz” ifadelerini kullandı.
 
DOĞADAKİ HERŞEY BİRBİRİNE BAĞLI
 
Doğada yaşayan tüm canlı varlıkların bir görevi olduğunu ve birbirine bir zincir gibi bağlı olduğuna dikkat çeken Şirin, “Biz onlardan birini yok ettiğimiz anda bir başka canlının yaşamını etkiliyor ve domino taşları gibi devrilemeye başlıyor. İşte oralarda yaşayan mikro organizmalar bu kez insana insan bedenine hareket etmiş olur. Burada suçlu olan virüsler değil, onun yaşam alanını yok eden biz insanlarız” ifadesinde bulundu.  
 
SİSTEMİ SORGULAMAK 
 
Türkiye’deki yetkililerin sık sık ekonomik büyüme ve sürdürülebilir büyümeden bahsettiğini dile getiren Şirin, öncelikle sürdürülebilir ekonomi değil, sürdürülebilir yaşamın esas alınması gerektiğini vurguladı. Türkiye’de bütün tarım ürünlerinin dışarıdan ithal edildiğini aktaran Şirin, “Siz bir yandan maden şirketlerini büyütmek isteyeceksiniz bir yandan da orman alanlık alanları, tarım alanlarını ve oksijen ihtiyaç duyduğumuz besin ihtiyacımızı yok edeceksiniz. Bu aslında ekonomiyi büyütürken büyüttüğünüz ekonomiyle alabileceğiniz bir değeri yok ediyorsunuz. Kısacası sistem kendini sorgulamak zorunda, sorgulamadığında kendi kendini yok edecek. İnsan parayı kazanırken onun karşılığında bir şeyler almak için para kazanır. Alacağınız şeyler yok olursa bir taraftan o para ne işe yarayacak” diye sordu. 
 
BÖLÜŞME SİSTEMİ 
 
Sağlıklı bir yaşam için kârı değil paylaşmayı, bölüşmeyi ve adaleti esasa alan bir sistemin oluşturulması gerektiğini dile getiren Şirin,sözlerini şöyle tamamladı: “İnsanlar tarih bundan sonrası için ya virüs gibi durumlarla mücadele etmeye devam edecek  ya da paylaşımın esas olduğu ekolojik yaşamın yerine getirildiği bir dünya kuracak. Bu virüsler oraya çıkan bir gerçekte şudur; sistemin egemen güçleri gördükleri ki virüsler sadece yoksulu etkilemiyor zenginleri de etkiliyor. O halde yapmamız gereken şey sağlıklı bir yaşam için adalet eşitlik ve paylaşım üzerine kurulan bir sistem inşa etmemiz gerekir.” 
 
MA / Esra Solin Dal