KESK: Asgari ücret lütuf değil insan hakkıdır 2020-12-04 13:12:23 ANKARA – Yoksulluk sınırının 8 bin, açlık sınırının 3 bin TL’ye dayandığını hatırlatan KESK, adil ve insanca yaşamaya yetecek asgari ücretin iktidarın lütfu değil, temel bir insan hakkı olduğunu belirtti.   Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda ilk toplantısı yapılacak asgari ücretle ilgili yazılı açıklama yaptı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu kararlarında Türkiye’de yıllardır işveren-hükümet bloğunun işçiler karşısında ona beş üstün olduğu vurgulanan açıklamada, “TÜİK vasıtasıyla açıklanan, ücretli kesimlerin çarşıda, pazarda, sokakta yaşadığı gerçek hayat pahalılığı ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan enflasyon rakamları temel alınmıştır. Böylece asgari ücretteki artış hep sefalet oranlarında tutulmuştur” ifade edildi.     ‘ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETME’   İşçilerin çok büyük bir bölümünün sendikasız, toplu sözleşme hakkı olmadan 10-12 saatlik sürelerle çalıştırıldığı aktarılan açıklamada, “Geldiğimiz noktada OECD ülkeleri ortalamasına göre her on çalışandan sadece birisi asgari ücretli iken Türkiye’de ücretlilerin neredeyse yarısı asgari ücret karşılığında çalışmaya mecbur bırakılmıştır. Asgari ücretle çalışanların sayısının devasa boyutlarda artması, asgari ücretin Türkiye’de ortalama ücret haline getirilmesi kamu emekçilerinin de içinde bulunduğu milyonlarca emekçiye, işçiye karşı ‘ölümü gösterip sıtmaya razı etme’ politikasının bir aracı haline dönüşmüştür” şeklinde belirtildi.   ‘İNSANCA YAŞAMAYA YETECEK BİR ÜCRET’   Pandemi nedeniyle işsizliğin ve yoksulluğun derinleştiği hatırlatılan açıklamada, “Günlük 39 TL ile yetinmesi beklenen milyonlar için insanca yaşamaya yetecek bir asgari ücret çok daha önemli hale gelmiştir. Çok büyük bir bölümü sendikasız, toplu sözleşme hakkı olmadan günlük 10-12 saatlik sürelerle çalıştırılan, her üçünden biri sosyal güvenceden yoksun bırakılan, üstelik büyümeden de pay verilmeyen milyonlarca asgari ücretli, bugüne kadar fazlasıyla ‘fedakârlık’ yapmıştır. Yoksulluk sınırının 8 bin, açlık sınırının 3 bin TL’ye dayandığı günümüz koşullarında adil- insanca yaşamaya yetecek bir asgari ücret iktidarın ‘lütfu’ değil, temel bir insan hakkıdır” denildi.   ‘ASGARİ ÜCRET VERGİ DIŞI BIRAKILMALI’   Yapılan açıklamanın devamında “Adil ve insanca yaşamaya yetecek bir asgari ücret” başlığı altında şu talepler sıralandı:   “* Ülkemizin altında imzası bulunan uluslararası sözleşme ve anlaşmaların gereği yerine getirilerek asgari ücret hesabında işçinin ailesi temel alınmalıdır.   * Asgari ücret tümüyle vergi dışı bırakılmalı, yıllardır milli gelirden pay verilmeyen asgari ücretlilerin yaşadığı kayıplar karşılanmalıdır.   * Asgari ücret tespitine ilişkin 131 Sayılı ILO Sözleşmesi onaylanmalı, Avrupa Sosyal Şartı’nın asgari ücretle ilgili maddesine konulan çekince kaldırılmalıdır.   * Asgari ücret siyasal iktidar-işveren işbirliğine sahne olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu ile değil, ulusal ölçekli bir toplu pazarlıkla belirlenmeli ve uyuşmazlık durumunda grev hakkını da içermelidir.”