‘Çin tören treni meğerki sürgün taşıyormuş!’ 2020-12-23 15:31:50   ANKARA - “Çin treni” gerçeğini ortaya çıkardıkları için üyelerinin baskı, sürgün ve mobbinge maruz kaldıklarını belirten BTS Genel Başkanı Murat Oral, “Baskılarla, sürgünlerle ve suç işleyerek bizi susturacaklarını düşünmesinler” dedi.   Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Merkez Yürütme Kurulu, sosyal medyada “Çin treni nerede?” etiketiyle paylaşım yapan sendika üyelerinin Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) tarafından baskı ve mobbinge uğraması, son olarak BTS Genel Sekreteri İsmail Özdemir’in Sivas’a sürgün edilmesine dair basın toplantısı yaptı. BTS Genel Merkezinde yapılan toplantı salonuna "Çin Tören Treni Meğerki Sürgün Taşıyormuş! Sendikamız Genel Sekreteri İsmail Özdemir, TCDD Taşımacılık A.Ş. yönetimi tarafından Ankara'dan Sivas'a sürgün edildi. Keyfiliğe, adaletsizliğe, hukuksuzluğa sessiz kalmayacağız" pankartı asıldı. Toplantıya, BTS Genel Başkanı Murat Oral, sürgün edilen Genel Sekreter İsmail Özdemir, KESK Eş Genel Başkanları Aysun Gezen ve Mehmet Bozgeyik de katıldı.   Toplantıda konuşan BTS Genel Başkanı Murat Oral, 4 Aralık’ta Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’nın katılımıyla Kazlıçeşme İstasyonu’ndan uğurlanan trenin “Çin treni” olmadığı, gerçek Çin treninin ise 6 Aralık günü Marmaray’dan geçen tren olduğunu söyledi. Uğurlanan sözde trenin sadece tören treni olduğunu kaydeden Oral, kamuoyunun gerçeği sendikalarının yaptığı açılamayla öğrendiğini belirtti. Aynı gün Çin’e törenle uğurlanan yük treninin Çin’e gitmek yerine, anlaşılamayan nedenlerle 160 kilometre geriye Tekirdağ-Çerkezköy’e getirildiğini söyleyen Oral, gerçeklerin ortaya çıkmasının ardından TCDD yönetiminin, sendikalarını hedef aldığını vurguladı.   ÖNCE MOBİNG SONRA SÜRGÜN   Sendika üye ve yöneticilerine karşı yoğun bir saldırı başlatıldığını kaydeden Oral, Sendika Genel Sekreteri makinist İsmail Özdemir ve Hukuk Sekreteri makinist Aziz Mustafa Şimşek’in TCDD yönetimi tarafından hukuka aykırı bir şekilde tren görevlerinden alınarak depo görevine verildiğini aktardı.  Oral, “Konuyla ilgili olarak çözümcü davranmak adına, 18 Aralık 2020 Cuma günü TCDD Genel Müdür Yardımcısı ile görüşme gerçekleştirdik. Bu iyi niyetli yaklaşımımıza rağmen tam 3 gün sonra, 21 Aralık 2020 tarihinde TCDD yönetimi, sendikamız Genel Sekreteri İsmail Özdemir’in hukuka aykırı bir şekilde 3 ay süre ile geçici görevlendirme adı altında Sivas’a sürgüne göndermiştir. Ancak kurumlarımızın ciddiyetini sarsan, kamu zararına yol açan uygulamalara da sessiz kalmamızı, kamuoyuna gerçekleri söylememizi hiç kimse beklemesin. Hele ki, baskılarla, sürgünlerle ve suç işleyerek bizi susturacaklarını hiç kimse düşünmesin” diye belirtti.    DOĞRULARDAN VAZGEÇİLMEYECEK    Sürgün edilen BTS Genel Sekreteri İsmail Özdemir de, TCDD’de büyük bir liyakatsizliğin hakim olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “2004 yılında trenleri hızlandırmaya kalktılar. Bizler eleştirdik altyapıda ciddi eksiklikler olduğunu söyledik. Bununla beraber ‘facialar olacaktır’ dedik. Aradan çok zaman geçmeden Pamukova’da 41 yurttaşımızı kaybettik. Yine popülist politikalara devam ettiler. Sinyalizasyon olmadan hızlı trenlerin çalıştığı bir güzergahta tren trafiğine açıldı. Burada da 13 Aralık 2018’de bir facia yaşandı. Bir kez daha haklı çıktık. Birçok eksiklikler var, arkadaşlarımızı kaybediyoruz. Biz bunları gören noktadan basına kamuoyuna bilgilendirme yaptık ama onlar doğruları söylemememiz için bize baskı ve orta çağdan kalma uygulamaları dayatıyor. Üzerimizde bulunan kamusal sorumluluğumuz gereği bu mücadelemize devam edeceğiz. Başka yere de sürülsek bu doğrulardan vazgeçmeyeceğiz. Fiili meşru, hukuki her türlü mücadelemiz devam edecektir.”   Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik ise, idarecilerin eksikliklerini açığa çıkarma ve teşhir etmenin kamusal sorumlulukların gereği olduğunu vurguladı. Sendikalarının kamuyu yanıltan bir tutumu açıklamaya çalıştığını belirten Bozgeyik, baskı, sürgün politikalarının hem yasaya hem uluslararası sözleşmeye hem de İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu konuda vermiş olduğu kararlara aykırı olduğunu dile getirerek, hukuksuz kararın geri çekilmesini talep etti.