'İşçi avukatlar' geçinemiyor 2021-11-09 09:55:28 İSTANBUL - İstanbul Barosu'nun yarısının "işçi avukatlardan" oluştuğunu söyleyen Avukat Şafak Aki, geçinemediklerini ve sorunların birlikte mücadeleyle çözülebileceğini belirtti.   Kendi bürolarını çeşitli nedenlerden kaynaklı açamadıkları için bir başka meslektaşının yanında çalışmak zorunda kalan avukatların sayısı her geçen gün artıyor. "İşçi avukat" olarak da tanımlanan bu avukatların yaşadıkları sorunlar ise bir türlü çözülmüyor. "İşçi avukatların" birçoğu halen kayıt dışı çalıştırılıyor ve emeklerinin karşılığını almıyor. Kimisinin sigorta primleri gerçek ücret üzerinden yatırılmıyor, kimisi ise yanında çalıştığı avukatın mobbingine maruz kalıyor.    Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İşçi Avukat Komisyonu üyesi avukat Şafak Aki de bu avukatlardan birisi. Yaklaşık 4 yıldır farklı bir avukata “bağlı” olarak meseleğini sürdüren Aki, yaşadıkları sorunlarını anlattı.    İŞÇİ AVUKATLARIN SORUNLARI   Aki, dünyanın en büyük barosu olan İstanbul Barosu'nun yarısını "işçi avukatların" oluşturduğuna dikkati çekerek, yaşadıkları sorunların her geçen gün daha da büyüdüğünü söyledi. "İşçi avukatların" çalışma saatlerinin çok çok üzerinde çalıştırıldığını ve bunun karşılığını almadığını belirten Aki, "Bu avukatlar bayram ve özel günlerde dahi çalıştırılıyor" dedi.    Avukatlık mesleğinin aşınma noktasına geldiğini söyleyen Aki, "Avukatların çoğu, başka avukatların yanında ücretle çalışıyor. Başka avukatın işini yapıyor. Onlara bağlı olarak çalışıyor. Bu çalışma biçimi bir istisna olmaktan çıkmış bir esas haline gelmeye başlamıştır. Dolayısıyla gözümüzün önünde olan bu değişimi ve dönüşümü görmek zorundayız” dedi.   DANIŞTAY KARARI   Aki, yaşanan değişimin büyük bir sorun olduğunu ve Türkiye Barolar Birliği (TTB) ile yerel baroların bu sorunların çözümü noktasında rol alması gerektiğini kaydetti. TTB'nin daha önce ücret tarifesinin de içinde bulunduğu bir yönerge hazırladığını anımsatan Aki, İşçi avukatlığı mevzuatıyla ilgili girişimler oldu. Ancak bu girişim Danıştay tarafından 2014’te iptal edildi. Şuan hukuk düzeyinde bir düzenleme yok. Bu nedenle meslektaşlarımız asgari ücretin altında 2 bin 500 TL civarında ücretlerle çalıştırılıyor. Avukatların işçileşmesi, mesleğin işçileşmesi ve yargının geldiği aşama tüm bu sürecin ana aktörü” ifadelerini kullandı.    TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ   Avukatları kayıt dışı çalıştıran ve ücretleri ile sigorta primlerini tam olarak yatırmayan “iş veren” avukatlar hakkında baroların soruşturma başlatması gerektiğini ifade eden Aki, bu durumun soruna bir nebze olarak katkı sunacağına işaret etti. Boraların staj yönetmenliğine göre de müdahalede bulunmasının şart olduğunu vurgulayan Aki, çalıştırılan avukatlar için Toplu İş Sözleşmesi’nin de (TİP) gerekli olduğuna ifade etti. Aki, “Bu sözleşme ile ilgili kanun çıkaracak olan Meclis'tir. Bu noktada sorunların çözümü için kolektif bir cephe oluşturarak, sorunu her yerde anlatıp çözümüne katkı sunabiliriz” diye belirtti.    GEÇİM SIKINTISI   "İşçi avukatların" ciddi ekonomik sorunlar yaşadığını dile getiren Aki, özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde çalışan avukatların geçinemediklerini kaydetti. Aki, "İşçi avukatlar su, kira ve elektrik faturalarını ödedikten sonra sürdürülebilir bir yoksulluk alında çalışıyor. Genelde en yorucu, tehlikeli ve sahada olan işlere onlar bakar. Pandemi döneminde bile ‘virüs bana bulaşmasın’ diye avukat arkadaşlarımız iş veren avukatlar tarafından  adliyeye gönderiliyordu. Böyle bir anlayış var” dedi.     BİRLEŞİK MÜCADELE   Salgın döneminde birçok işçi avukatın ücretsiz izne gönderildiğini aktaran Aki, "Özelleştirmenin, serbestleşmenin, şirketleşmenin bir kural haline döndüğü bu güvencesiz çağda, bu çalışma modelleri arasında yaşıyoruz. Avukatlık mesleğinin işçileşmesinin birazcık da bu nedenle geliştiğini söyleyebiliriz" diye kaydetti.    Tüm bu sorunların çözümünün "işçi avukatların bir araya gelmesiyle" mümkün olabileceğini ifade eden Aki, şöyle devam etti: "Bu sorunları çözebilecek bir iradeye ihtiyacımız var. Ancak bu irade barolarda değil. Çünkü geçmiş dönemde yapılan mevzuatların boraların TTB’nin özne olamayacağını gösterdi. Avukatlar TİP için bir araya gelmeli ve kanunlaştırılması için mücadele etmeli."   MA / Mehmet Aslan