Başaran: İktidarın bütçesinde kadının adı yok 2021-12-15 15:56:02 ANKARA İktidarın bütçesinde kadının adının olmadığını dile getiren HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, “İktidar kadın karşıtı düzenlemelerle bütçesini düzenledi” dedi. Meclis Genel Kurulu’nda 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin maddelerinin görüşmeleri devam ediyor. Kamu kurumlarının bütçelerinin görüşmelerinin tamamlanması ardından bugün bütçenin 5, 6, 7, 8, 10, 11, 12 ve 13’üncü maddeleri görüşülmeye devam ediliyor.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, 9’uncu madde üzerine söz aldı. Başaran, kadınlara bütçede yer verilmemesine dair değerlendirmelerde bulundu.   Sözlerine cezaevlerinde bulunan tutsakları selamlayarak başlayan Başaran, günlerdir bütçe tartışmaları yürüttüklerini dile getirdi. Başaran, “Israrla ve inatla bu bütçe halkın, kadınların, gençlerin bütçesi değil, bu bütçe savaşın ve kadın düşmanı politikaların bütçesi. Bu bütçe yandaşın ve rantın bütçesi, bu AKP’nin son bütçesi. Önümüzdeki bütçeyi halkla, gençlerle, yoksullarla kadınlarla birlikte yapacağız. Bu haksızlıklara son vereceğiz” diye konuştu.        ‘KADIN DÜŞMANI BÜTÇE’   Bütçeye neden kadın düşmanı dediklerini anlatan Başaran, bütçede kadının adının neredeyse olmadığını ifade etti. İktidarın kendi iktidarını uygulamak için kadın karşıtı düzenlemelerle bütçesini düzenlediğine işaret eden Başaran, “HDP Kadın meclisi olarak; ‘Kadınlar için adalet’ kampanyası başlattık. Toplumun yüzde 90’ı bu ülkede adaletin olmadığını söylüyor. Ama kadınlar için vahim durumda. Kadınlar bu ülkede her gün biraz daha yoksullaşıyor. Var olan yoksulluk daha da derinleşiyor. ‘Kadın yoksulluğuna hayır kadınlar için adalet’’ şiarıyla kampanya gerçekleştirdik. Onlarca kadın kurumu ile bir araya geldik, kadın yoksulluğunun tartışmasını yürüttük. Meclisin yapması gerekeni biz yaptık. ‘Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe nasıl olur’ diye öneriler ortaya çıkarıldı” dedi.     ‘KADINLARLA BİRARAYA GELDİK’   Kampanyaları kapsamında Roman kadınlarla bir araya geldiklerini, onların koşullarını ve içerisinde oldukları derin yoksulluğu dinlediklerini kaydeden Başaran, Romanların bu ülkede kabul edilmeyen kesimler olduğunu vurguladı. Başaran, buluşmalarda kadınların taleplerini şöyle anlattı: “Tarım emekçisi, sanatçı, tekstil, ev eksenli, kooperatifçilik yapan kadınlarla bir araya geldik. Koçer, Süryani, Ermeni, Arap Alevi kadınlar ve kadın platformları ile bir araya geldik. Görmediğiniz, sormadığınız kesimlerle bir araya geldik. Buradan onlar adına söylemek istiyoruz. Midyat'ta Süryani kadınlarla bir araya geldik. Süryani kadınlar şunu söylüyor; ‘Süryani olduğumuz için hayvanlarımızdan elde ettiğimiz süt ve peynirlerimizi satamıyoruz. Onlarda mı Süryani’ diyorlar. Iğdır’da kayısı işçi kadınlarla bir araya geldik. Iğdır’da kayısı işçisi kadınlarla bir araya geldik. ‘Aldığım parayla çocuğuma bez alamıyorum, bez parasına yetmiyor’ diyordu.   SU YOK, ELEKTRİK PARAYLA   Mevsimlik tarım işçisi kadınlar bir araya geldik. ‘Su yok, elektrik var ama oda parayla’ diyordu, kadınlar. Bursa’da tekstil işçisi kadınlarla bir araya geldik. Antep’te ev eksenli kadınlarla bir araya geldik. ‘Su içmediğim pınar, çadır kurmadığım yer kalmadı ve doyamadım ama yine bu tezgahın başına geçmek zorundayım’ diyor. Cihanbeyli’de kadınlarla bir araya geldik; Cihanbeylili kadınlar ‘gideceğimiz bir yer yok onlarcası tarlada doğdu’ diyordu kadınlar. Serada çalışan kadınlarla bir bir araya geldik. Sera’da çalışan kadınlar; ‘Ürettiğimiz domatesi marketten alamıyoruz’ dediler. İzmir’de kadınlar bir araya geldik. Kadınlar, ‘Ben işimi rahat yapmak istiyorum’ diyorlardı. Adana’da tarım işçisi kadınlar bir araya geldik. Kadınlar bir kiloluk yağ bir yevmiye ile alamıyor. Tütün işçisi kadınlarla bir araya geldik. Edebiyat öğretmenliğini terk etmiş ve tütün işçiliğine devam ediyor. Cihanbeylili kadınlarla bir araya geldik. Bursa'da kadınlar ‘tarladan döndüğümüzde duş almak için 20 kişi sırada bekliyoruz’ diyor. İşte yarattığınız tablo bu. Yarattığınız kadınların Türkiye tablosu bu.    DEĞİŞTİRECEĞİZ   Kadınlara buradan seslerini duyurma sözü verdik ama bir söz daha vereceğiz. Biz değiştireceğiz. İktidar tarafından kadınlar büyük bir tehlike olarak görülüyor. İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çekiliyorsunuz, erkeklerle bir ittifak halindesiniz, siz söylüyorsunuz kadınlar sokakta katlediliyor. HDP Kadın Meclisi olarak böyle gitmeyeceğini söyledik. HDP Kadın Meclisi olarak, Türkiye’de Kürt kadın hareketinin, feminist kadın hareketinin, Türkiye kadın hareketinin ortak mirasının birleşkesiyiz. Kadın Meclisimizden çok farklı inançtan, kimlikten kadın arkadaşımız var. Ortak paydamız kadın mücadelesi. Ortak paydamız erkek egemenliğine karşı mücadele. Kadın Meclisimiz önceki dönem tecrübeleriyle, şimdi özgün, özerk bir örgütlülüğe kavuştu. Kendimiz karar alıyoruz, program çıkarıyoruz. Bu kararlarımız bütün parti mekanizmalarımızı bağlıyor.    KADIN TEMSİLİYETİNİ ARTTIRAN BİZİZ   Biz Eşbaşkanlık sistemi ile dünyaya örnek sistemi ile şu anda partimizde uyguluyoruz. Yine kota ile değil, Meclis’in hala başaramadığı, yanından geçemediği partimizin içerisinde uyguluyoruz. Şu kürsülerde ‘övünülüyor ya kadın temsliyeti arttı’ diye. Meclisteki kadın temsiliyetini de arttıran biziz. Sadece son seçimlerde sonuçlardan birkaçını söyleyeyim; HDP olarak, 25 kadın milletvekili ile buradayız, neredeyse eşit temsiliyeti sağlamış oluyoruz. AKP’de 53, CHP’de, 18, MHP’de 5, İYİ Parti’de 3 milletvekili aslında söz ettiğim gibi oransal olarak meclisteki kadın temsiliyetini arttıran da biziz.    Yerel yönetimlerden 2 meclis üyesinden şu anda bütün yerellerimizde eşbaşkanlık sistemi uygulayarak dünyada biricik bir modeli uyguluyoruz. Dünyanın neresinde olursa göz bebeği gibi bakılacak, büyümesi için her türlü desteği verilecek olan bu modelimiz AKP açısından büyük bir tehlike olarak görüldü, kayyımlar atandı. Orada da çokça başarılarımız vardı.     ÖZGÜR BİR YÖNETİM   Büyükşehirlerde dahi başkanlıkları il belediyelerinde müdürlükler kurduk. Bunların üç temel çalışmaları vardı. Kadına yönelik şiddetle mücadele, kadın ekonomisini geliştirme, kadın kurumu kurarak bir dönüşüm yarattı. Yerel yönetim pratiği, kadın belediyeciliği örneği sergiledik. Kadın dostu yerler kurduk. Yerel yönetimler bütçelerimizde toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe ayarladık. Kadınları gören, dezavantajlıları gören bütçeleri hazırladık. Bu iktidarı devirdiğimizde yerine kadın özgürlükçü bir yönetimin bir parçası olacağız. Bu tekçi iktidarlar gittiğinde biz sizinle beraber kadınlarla birlikte bu ülkeyi özgür bir yönetime kavuşturacağız.”   Genel Kurul devam ediyor.