Sera yetiştiricileri: Biz satıyoruz 40 kuruşa tezgahlarda satılıyor 4 TL’ye 2018-08-28 10:05:49   İZMİR -  Menderes’te tarımla uğraşan yetiştiriciler, elektrik, su, yakıt, gübre gibi girdi maliyetlerinden kaynaklı işi bırakma noktasına geldiklerini dile getirdi. Yetiştirici, “Biz satıyoruz 40 kuruşa, tezgahlarda satılıyor 4 TL’ye” diyerek aradaki ranta dikkat çekti.    İzmir’in Menderes ilçesine bağlı Değirmendere Mahallesi’nde bulunan tarımsal ürün yetiştiricileri, ekonomik krizden kaynaklı tükenme noktasına geldiklerini dile getirdi. Mazot, gübre, sera, işçilik gideri, arazi kirası ve komisyon giderleri gibi girdi maliyetlerinin arttığına dikkat çeken yetiştiriciler, tüm eziyete rağmen elde ettikleri ürünleri düşük ücretle satmak zorunda kaldıklarını söyledi.    ‘SERA LAYLONUNA ZAM GELDİ’   Mardin’in Değirmendere Mahallesi’ne 40 yıl önce ekonomik nedenlerden dolayı göç etmek zorunda kalan yetiştirici Mehmet Çeri, zor koşullarda çalıştığını belirtti. Üretim yaptıkları topraklarda köle gibi çalıştırıldıklarını ifade eden Çeri, “Geçen gün seralarımızın üzerine bağladığımız naylon fırtınadan dolayı uçtu. Dövizin yükseltmesi ile beraber artık naylon alamıyoruz. Her sene araziyi kiralıyorum. Burada yaş meyve sebze yetiştiriyoruz. Kışın Marul, lahana ve yeşillik yetiştiriyoruz. Yazında biber, patlıcan, salatalık ve domates gibi sebzeleri yetiştiriyoruz. Artık ektiğimiz ürünlere su veremez hale geldik. Çünkü elektriğe ve suya 1 ayda yüzde 24 zam geldi. Aldığımız malı dövize bağlıyorlar. Örneğin seralarımız için aldığımız naylonun kilosu 12 TL idi şimdi ise 18 TL. Sera bir bölümü için 100 Kilo naylon tutuyor. Yani 100 kilo naylon bin 800 TL para tutar. 1 Ay önce 1.200 TL tutuyordu” diye belirtti.    ‘MİLLİ DİYORUZ AMA HERŞEY AMERİKA VE İSRAİLDEN’   Çeri, yetiştirdikleri ürünlerin fiyatı 10 yıl önceki fiyatlar ile aynı olduğunu vurgulayarak, sebzenin kilosunu 40 kuruşa sattığını söyledi. İstediği fiyata ürününü satamamaktan yakınan Çeri, 1 ay öncesine kadar 25 Kilogram gübreyi 100 TL aldıklarını şimdilerde ise 25 kilogram gübreyi 250 TL aldıklarını kaydetti. Çeri, şöyle devam etti: “Artık nereye kadar bu işi yapabiliriz bilmiyoruz ama bu gidişle yetiştirici hiç bir şey üretemez. Ben 30 senedir tarım yetiştiricisiyim. Örneğin salatalık ve biber yetiştiriyoruz. Biz satıyoruz 40 kuruşa, İstanbul, İzmir ve Ankara tezgâhlarında satılıyor 4 TL’ye. Artık hesabını siz düşünün. Bu şartlarda yetiştiricinin çözümü yok. Devletin gübre, kredi desteği yok. Hep diyoruz milli milli ama her şeyimiz İsrail ve Amerika malıdır. Benzin bulabilirsek kendimizi yakacağız. O durma geldik.”    ‘BU GİDİŞLE BIRAKACAĞIZ’   4 çocuk annesi tarım üreticisi Halime Akdağ ise, zararına çalıştıklarını dile getirdi. Taşıma suyu ile değirmen döndürdüklerini anlatan Akdağ, şunları söyledi: “Yetiştirdiğimiz ürünlerin, gübresinden tohumuna, hatta naylonuna kadar dolar endeksli olduğu için her şey bize pahalıya yansıyor. Fiyatlar tezgahlarda yüksek ama bu yetiştiriciden kaynaklı değil. Kazancımız maliyetlere gidiyor. Zirai ilaçlara gidiyor. Her sene ziraat borçlarına çalışıyoruz. Fidanlarımız kurudu ve gübre ateş pahalısı. Naylon ve mazota gelen zamları artık bizlerde unuttuk. Küçük esnaf bir bir nasıl kepenk kapatıyorsa biz yetiştiriciler de bu gidişle işi bırakacağız. Hep zararına çalışıyoruz. Hepimiz bankalara kredilere çalışıyoruz. Faiz oranları çok yüksektir. Bir ülkede tarım bu hale geldiyse demek ki iyiye giden her hangi bir sektör kalmadı.”    MA / Ruken Demir