Sokaktaki işçi: Direnmekten başka seçeneğimiz yok 2019-12-24 09:01:06 İSTANBUL - OHAL’le birlikte alınan ve hala devam eden yasakların işçi eylemleri üzerindeki etkisini değerlendiren sendika temsilcileri, devletin kendi yasalarına uymadığını belirterek, “Direnmekten başka seçeneğimiz yok” dedi.  Hak kayıplarına karşı direnmeyi seçen işçilerin ve sendikaların önündeki yasak kararları OHAL döneminden bu yana sürüyor. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkan Yardımcısı Cafer Gonca ve DİSK’e bağlı Devrimci Yapı, Yol ve İnşaat İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Genel Başkanı Özgür Karabulut, 15 Temmuz 2016’da yaşanan askeri kalkışma sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) ile grevlerin yasaklanmasını ve yeniden başlayan işçi eylemlerini değerlendirdi.     ‘EVRENSEL DEĞERLER HİÇE SAYILDI’   15 Temmuz askeri kalkışma ve iktidarın hemen akabinde başlattığı antidemokratik uygulamalara dikkati çeken Cafer Gonca, “Belediyelerde halkın iradesinin yerine kayyum atayarak, orada sendikamızın yaklaşık 3 bini aşkın üyesi hukuksuz bir şekilde işten çıkarıldı. O baskıcı süreçle beraber birçok iş yerlerimizde hukukun evrensel değerlerini, adaleti hiçe sayarak baskıcı bir süreç yaşadık ve halen o baskı devam ediyor. Gelinen aşamada imzalanan toplu sözleşmeler ve işçi alacaklarıyla ilgili ciddi sıkıntılar yaşanıyor” dedi.   ‘MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR’   Sokakta hak aramanın suç sayıldığı bir dönemle karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Gonca, “İktidar artık ülkede ekonomik ve sosyal hayatı yönetemez durumda. Baskıyla, tehditle, şiddetle, korkuyla sindirmeye çalışıyorlar. Ama artık mızrak çuvala sığmıyor” diye belirtti. Asgari ücret görüşmelerine de değinen Gonca, “Asgari ücret bu ülkenin en büyük toplu sözleşmesi olmasına rağmen baskıcı bir enflasyon rakamıyla insanların emekleri görmezden geliniyor. Devletin kendi kurumları yıllık enflasyonun yüzde 16 olduğu bir ortamda bunu daha azmış gibi gösteriyor. İşçilerin yüzde 43’ü açlık sınırının altında çalışıyor. Neresinden bakarsanız bakın elle tutulur bir yanı yok, çürümüşlüğün, kokuşmuşluğun doruğa çıktığı bir süreç yaşanmaktadır” diye konuştu.    ‘BAŞKA ÇAREMİZ YOK’   “Tüm olumsuzluklara rağmen insanca yaşamak isteyen, demokrasiden, barıştan yana herkesin birlikte hareket etmekten başka şansı yoktur” diyen Gonca, önümüzdeki süreçte sokaklarda mücadele etmekten, taleplere sahip çıkmaktan başka çare olmadığını söyledi. Maltepe Belediyesi işçilerinin iş bırakma eylemine de değinen Gonca, şöyle devam etti: “Bağıtlanan bir toplu sözleşmenin uygulanmaması kabul edilir bir şey değil. Genel-İş Sendikamız bu konuyla ilgili çok hassas ve bundan sonra da mücadelesini devam ettirecektir.”   ‘İKTİDAR ZOR GÜÇLERİ ARKASINA ALDI’   15 Temmuz sonrası toplumsal muhalefetin geri çekilmesine rağmen sokaklarda işçilerin olduğunu belirten Özgür Karabulut da şunları dile getirdi: “İşçiler sokağa çıkmaktan geri durmadı. Özelliklede herhangi bir sendikal ya da iş yasasına dair güvenceye bağlı olmayan işçiler sürekli eylemdeydi. Çünkü darbe girişimi sermaye tarafından fırsat olarak kullanıldı. Sermaye de bu süreçte siyasal iktidarın zor güçlerini de arkasına alarak işçilerin var olan haklarını gasp etmeye adımlar attı. 15 Temmuz darbesi sonrasıydı grev, eylem yasakları gerçekleşti.”    ‘İKTİDAR SÜRECİ YÖNETEMİYOR’   Aynı durumun bugünde devam ettiğini ifade eden Karabulut, şunları söyledi: “Sendikalı ya da sendikasız iş yerlerinde birçok haktan mahrum bırakılan, kölece çalışmaya zorlanan işçilerin eylemleri söz konusu. Bu eylemlerin bugün bu kadar artmasının sebebi ekonomik krizin artık toplumun her kesimine ağır bir şekilde yansıma yapmasıdır. Geçtiğimiz dönemlerde erken seçim ve yerel seçim süreçleri ile toplumu bir şekilde manipüle edilmeye çalışıyorlardı. Bugün artık iktidar ekonomik ve siyasal anlamda da süreci yönetemiyor.”   ‘İŞÇİLER HAKLARI İÇİN EYLEMDE’   İşçilerin yasal haklarını savunmak için eylemde olduğunu sözlerine ekleyen Karabulut, davamla şunları söyledi: “İşçiler her koşulda direnmeden, mücadele etmeden kazanılamayacağını tüm topluma gösteriyor. Eyleme çıktıklarında saldırılarıyla karşı karşıya kalıyor, gözaltına alınıyorlar. Buna rağmen işçilerin kararlı, inançlı mücadelesi sürüyor. Bizlere düşen görev böylesi bir dönemde dağınık, bölük, olan işçi eylemlerini birleştirebilecek pratikleri sergilemek. Bizlerin eksikliğine rağmen işçiler kendi yollarını kendileri buluyor.”    Özellikle inşaat işçilerinin hem yurtiçinde hem yurtdışındaki şantiyelerde eylemde olduklarını hatırlatan Karabulut, şunları ifade etti: “Irak’ta üyelerimizin de olduğu 5 şantiyede iş bırakma eylemi devam ediyor. Artık geldiğimiz noktada da işçiler paralarını almadan çalışmayacaklarını belirtiyor. Aynı şekilde Cezayir’de yaklaşık 1 yıldır maaşlarını alamayan işçiler var. Burayı devlet görmüyor, şikâyetlere karşı 3 maymunu oynuyor.”    ‘KENDİ YASALARINA UYMUYOR’   İşçilerin haklarını almak için eylem yapmaktan başka şansı olmadığının altını çizen Karabulut, sözlerini şöyle tamamladı: “Sorunlarımızı diyalogla çözmeye çalışıyoruz ama devlet kendi yasalarına bile uymuyor. Buda öfkeyi büyütmekten başka bir işe yaramıyor. Burada yasal anlamda yapılabilecek hiç bir şey kalmadığı için bizim eylemden başka, direnişten başka seçeneğimiz yok.”    MA / Tolga Güney