İzmir’de suya yapılan zam protesto edildi 2020-02-03 14:35:47 İZMİR- ESP İzmir İl Örgütü ve Sosyalist Kadın Meclisleri, suya yapılan zammı protesto ederek, zamın geri çekilmesini istedi.  Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İzmir İl Örgütü ve Sosyalist Kadın Meclisleri Konak’ta bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde bir araya gelerek, kentte yapılan su zamlarının geri çekilmesini istedi. “Temiz ve içilebilir su istiyoruz. Tarımsal sulamadan ücret alınmasın. Su zamları geri çekilsin. Krizin Faturasını Ödemeyeceğiz” yazılı pankart açılan eylemde basın metnini ESP Parti Meclis Üyesi Gülcan Taşkıran okudu.    ‘KRİZİN FATURASI EMEKÇİLERE ÖDETİLİYOR’   Doğalgaz, elektrik ve su fiyatlarının, asgari ücretle yaşayan bir işçinin bir aylık ücretinin yarısına karşılık geldiğini belirten Taşkıran, ortalama bir emekçi için su, elektrik, doğalgaz ve ulaşım ücretlerinin yakıcı hale geldiğini aktardı. Temel tüketim mallarına yapılan zamların ağırlıklı kalemini vergi kesintilerinde oluştuğunu hatırlatan Taşkıran, “Kriz arttıkça temel tüketim mallarına yapılan zamlar da artıyor. ‘Krizin bedelini biz emekçilere ödetiyorlar” dedi.   ‘VERGİLER EL YAKIYOR’   İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’in seçimlerden önce ucuz ve içilebilir su sözü verdiğini hatırlatan Taşkıran, “Soyer’in ilk icraatlarından biri suya zam yapmak oldu. 1 Ocak’tan itibaren suyu yüzde 15 daha pahalı içiyoruz. Kademeli olarak tüketilen su miktarına göre değişen oranda yapılan zamlarla sadece içme suyu değil tarımsal sulamada kullanılan suya da zam yapıldı. Yeni tarifeye göre konutlarda kullanılan 0-13 metreküp arası suyun birim fiyatı 4,33 TL'den 4,98 TL'ye, 4,69 TL olan 14-20 metreküp arasındaki tüketimlerde 5,39 TL'ye, 21 metreküp ve üzerindeki tüketimlerde ise 9,65 TL'den 11,10 TL'ye yükseldi” diye konuştu.    Su faturalarına eklenen vergiler ve atık su bedelleri ile birlikte su fiyatlarının el yaktığını söyleyen Taşkıran, yapılan zammın yanı sıra su havzalarının kirlenmesi, kimyasal atıkların suya karışması tehlikesine karşı korunaksız kaldığını belirtti. İzmir’in şebeke suyunun içilmez olduğu raporlarla da kanıtlandığını vurgulayan Taşkıran, “Şehirde yaptığımız araştırma anketine göre; İzmir halkının yüzde 83.3’lük bir kesimi şebeke suyunu içme suyu olarak kullanmıyor aynı şekilde yüzde 49.2’lik bir kesimde yemeklerinde dahi kullanmadığını söylüyor. Yüzde 58.3’lük bir kesim ise şebeke suyu dışında içmek ve yemeklerde kullanmak için su satın alıyor. Satın aldığı bu suyun bir emekçinin aylık ev ekonomisine maliyeti ise 100 ila 150 TL arasında değişiyor. Halkın yüzde 91.7’si su faturalarının pahalılığından şikayetçidir. Yine ciddi bir kesim ise ne İzmir’de suya yapılan zamlardan haberdar ne de Su faturalarına yansıyan vergi kalemlerini biliyor. Bu durum tarımsal sulamada kullanılan sudan alınan ücretler bakımından da aynıdır. Yüzde 67.5’lik bir kesim tarımsal sulamadan ücret alındığını dahi bilmiyor” dedi.    ‘ŞEHİR HALKI UCUZ VE TEMİZ SU İSTİYOR’   Şehirde yaşayan halkın yüzde 95.8’lik büyük bir kesimi temiz, içilebilir ve ucuz su kullanmak istediğine dikkat çeken Taşkıran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ucuz, temiz ve içilebilir su, sadece İzmirliler için değil tüm dünya halkları için insani bir haktır. İnsani kullanım miktarının ücretsiz olması gerekir. Suyun ticarileşmesi ise kapitalizmin insan ve doğayla kurduğu talancı anlayışın ürünüdür. Bunu kabul etmiyoruz.”   ‘SOYER ZAMLARI GERİ ÇEKSİN’   Suya yapılan zammın geri alınmasını, temiz ve içilebilir su sağlanmasını talep ettiklerini ifade eden Taşkıran, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e seçimden önce su fiyatlarını indirme vaadini yerine getirmeye çağırdı.