HDP işten atılan belediye işçilerini ziyaret etti

img
İZMİR - İZBB’de işten çıkarılan 31 işçinin devam eden oturma eylemine katılan HDP Milletvekili Musa Piroğlu, iş güvenliğinin ortadan kaldırılmasının kendine muhalif diyen belediyelerde yaşanmasının rahatsız ve tedirgin edici bir durum olduğunu söyledi. 
 
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde (İZBB) çalışırken işten çıkarılan 31 evde bakım işçisinin Konak'ta başladıkları oturma eylemi 2'nci gününde devam etti. "Taşeron zulmüne son. İşimizi geri istiyoruz" pankartinin açıldığı eylemde sık sık "İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız", " Direne ndirene kazanacağız" ve "Evde bakım işçisiyiz, köle değiliz" sloganları atıldı. İşçilerin oturma eylemine Halkların Demokratik Partisi (HDP) Partisi Meclisi üyesi Hacay Yılmaz, HDP Milletvekili Musa Piroğlu, HDP İzmir İl Eş Başkanları destek verdi. 
 
Melisa Esen işten çıkarılma süreçlerinden bahsederek, “2018’den bugüne kadar taşeron olarak çalıştık. Bir Whatshapp grubundan çıkarılarak işten çıkarıldığımızdan haberimiz oldu. Herhangi bir neden ve bildiri olmadan işten çıkarıldık. Bizim yerimize işçi alındığını da biliyoruz. Bu neye göre karar verildiğini de bilmiyoruz. Biz hakkımız olanı, işimize geri dönmeyi istiyoruz” dedi. 
 
İŞÇİYE MAKİNA MUAMELESİ
 
HDP Milletvekili Musa Piroğlu da sermayenin uzunca bir süredir iktidarın yardımıyla kuralsız çalışmayı kural haline getirdiğini söyledi. İşçi sınıfının bütün kazanımlarının yok edildiğini kaydeden Piroğlu, “İşçinin kaderi patronun iki dudağının arasına sıkıştırıldı. Ülkenin kaderini kendi iki dudağına sıkıştıranlar, işçilere de aynı muameleyi yaptılar. Pek çok iş kolunda sizin yaşadıklarınız yaşandı. Kimi mesajla işten çıkarıldı, kimileri kapının önünde kartı okumayınca işten çıkarıldı, kimileri değişik haberleşme gruplarında çıkarılarak işten çıkarıldı. Yani işçi emek verdiği işinden bir makinanın işten devre dışı bırakılması gibi, insan yerine konulmadan işten çıkarıldı. Bunu devletin birçok şirketi, tekeller, büyük şirketler de yaptı. AKP’nin ana yürütücüsü olduğu, patronların temel isteği olan güvencesizliği, muhalif bir belediyede bu kadar rahat uygulanması insanları rahatsız ve tedirgin ediyor” diye belirtti. 
 
‘SÜREKLİLİK İSTEYEN BİR İŞ’
 
Evde bakım işinin ciddi kamu işlerinden birisi olduğunu vurgulayan Piroğlu, engelli ve yaşlı bakımı hizmetinin belediye tarafından yapılmasının arzulanan bir durum olduğunu dile getirdi. Dünyanın her yerinde bunun böyle yapıldığını aktaran Piroğlu, “Ben engelliyim ve bu hizmetin ne anlama geldiğini biliyorum. Yapılan iş belki de belediyenin halka doğrudan değdiği yer. Bunun taşerona bırakılması da kabul edilemez. Bu iş yürütülürken süreklilik isteyen bir alan. Çünkü evinde başka insanlarla yüz yüze gelmeyen insanlara hizmet götürülüyor. Onun sorunlarını bilen ve çözebilen insanlar lazım. Hastalar, çalışanlara evini açıyor ve bu güven herkesle kurulmaz. Her seferinde yenilenemez. Bu nedenle taşeron değişti diye toplu işten çıkarmada kabul edilemez” ifadelerini kullandı. 
 
‘SORUMLULUK BELEDİYENİN’
 
İşçilerin saldırıya ve hakarete uğradığını sözlerine ekleyen Piroğlu, şöyle devam etti: “İnsanların bir sabah uyandığında işten atılması onun bütün gündelik hayatının, gelecek planlarının tehlikeye atılmasıdır. Çünkü buradaki işçilerin hepsi çalışarak geçimini sağlayan insanlar. Kirasını ödeyen, karnını doyuran, çocuğunun bakımını yapan, onun için o maaşı almak zorunda olan insanlar. İşçiyi işten çıkardığınız anda onu ölüme terk ediyorsunuz. Ona en büyük saldırı bu güvencesini elinden almaktır. Bunun anlamanın yolu şu; madem ki muhalifiz yukarıdan aşağı iktidar ve yanlısı sermayenin yaptığını yapmamanız gerekiyor. Yol alınacaksa da buradan yürünmesi gerekiyor. Dolayısıyla işçiler işe geri alınmalı, iş güvencesi sağlanmalı, işçilere mobbing yapılması engellenmelidir. Bu sorumluluk belediye yönetiminindir.”