Koçyiğit: Asıl tetiği çeken AKP'dir! 2020-07-22 10:33:32   MUŞ - Tecavüze uğradıktan sonra katledilen Fatma Altınmakas’ın hiçbir koruma tedbiri uygulanmadan ölüme gönderildiğini belirten HDP’li vekil Gülistan Koçyiğit, “Tetiği çeken Fatma Altınmakas’ın evli olduğu erkek ama asıl tetiği çeken AKP’dir” dedi.    Muş’un Malazgirt ilçesine bağlı Gölağılı (Qêranlî) köyünde Fatma Altınmaka, evli olduğu Kazım Altınmakas tarafından 14 Temmuz’da katledildi. 6 çocuk annesi olan Fatma Altınmakas’ın evli olduğu erkeğin kardeşi Sinan Altınmakas’ın kendisine tecavüz etmesi nedeniyle 12 Temmuz’da Malazgirt Jandarma Karakolu’na giderek şikayetçi olduğu ortaya çıkmıştı. Fatma Altınmakas’ın şikayeti üzerine aynı gün gözaltına alınan Sinan Altınmakas, tutuklama talebiyle sevk edildiği Malazgirt Sulh Ceza Hakimliği’nce adli kontrol şartıyla 14 Temmuz’da serbest bırakıldı. Sinan Altınmakas’ın serbest bırakılmasına savcılık itiraz etmiş ve bir kez daha "Dosyadaki mevcut delil durumu, şüphelinin sabit ikametgahının oluşu, delilleri karatma ihtimalinin olmaması" gerekçiyle serbest bırakılmıştı. Sinan Altınmakas’ın tahliye edildiği gün, ağabeyi Kasım Altınmakas, evli olduğu Fatma Altınmakas’ı katletmişti.    ‘FAİLİN BIRAKILMASI ÖLÜME DAVETİYEDİR’   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekilli Gülistan Koçyiğit, katledilen kadınların AKP’nin yürüttüğü politikalardan bağımsız olmadığını belirtti. AKP’nin 2011 yılında kabul ettiği ve 2014 yılında yürürlüğe koyduğu İstanbul Sözleşmesi'nin gerekliklerini yerine getirmediğini ifade eden Koçyiğit, Fatma Altınmakas’ın tecavüze uğradığına dair beyanının bulunmasına rağmen hakimin faili bırakmış olmasının İstanbul Sözleşmesi'nin temel maddelerinin ihlal edildiğini kaydetti. Koçyiğit, “İstanbul Sözleşmesi’nde, kadının beyanı ile başvurusunun esas olduğu ve kadının özellikle can güvenliğinin sağlatılmasının da devletin temel sorumluluğudur. Bu konuda devlete sorumluluk düşüyor ama yerine getirmiyor. Bunu yapmayan kim? Adli merciler. Bir mahkeme maalesef bunu yerine getirmiyor. Kadın canına tak ettiği için bütün toplumsal tabuları yıkarak, karakola gidip aslında devletten ve kolluktan yardım istiyor. Ama bu yargı merci yani devlettin kendisi Fatma Altınmakas’ı evine göndererek, tecavüz failini de serbest bırakarak, ölüme davetiye çıkarıyor” dedi.    KADINLARIN İDAM FERMANI!   Tetiği çekenin Fatma Altınmakas’ın evli olduğu erkek Kazım Altınmakas olduğunu ancak asıl tetiği çekenin bu önlemi almayan erkek sistemi ve AKP’nin olduğunu ifade eden Koçyiğit, şunları kaydetti: “Kadının yaşam hakkı ihlal edilmiştir. Muş gibi bir kentte kayını tarafından tecavüze uğrayan bir kadının sonrada yaşayacaklarına dair hiçbir şey olmayacağına dair onay veren bir yargılamadan bahsediyoruz. Bu çok korkunç bir durumdur. Bu kadının korunma altına alınması gerekiyordu. Failin tutuklanması ve kadının yaşam hakkının gözeten bir karar alınması gerekiyordu. Bunların hiçbiri yapılmadığı gibi failin sabit bir adresinin bulunması gerekçesiyle serbest bırakılıyor ve Fatma da failinin yaşadığı köye geri gönderiliyor. Bu kadına 'ölürsen öl' demektir ve sonuç olarak da katledildi. Dolayısıyla bu durumun AKP iktidarın politikalarından bağımsız düşünmemek gerekiyor. AKP’nin İstanbul Sözleşmesi’ni tekrar gündeme sokarak, var olan zihniyetini açıkça ortaya koydu. Bugün AKP hükümetinin İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyi tartışması, aslında kadınların idam fermanın da imzalanması demektir. Durum bu kadar açık ve nettir.”    CİNS KIRIMINA DÖNÜŞTÜ   Fatma Altınmakas’ı öldüren, İstanbul Sözleşmesi'ni tartışmaya açan anlayış ve tecavüz sanığının serbest bırakılmasına karar veren anlayışın aynı olduğuna dikkati çeken Koçyiğit, “Buna karşı kadınların hep birlikte mücadele etmesi gerekiyor. Biz artık ölmek, öldürülmek istemiyoruz. 'Bir kişi dahi eksilmek istemiyoruz' derken bunu slogan olarak değil, cins kırımına dönüşen kadın cinayetlerine karşı çığlık olarak söylüyoruz” ifadelerini kullandı.