İHD Kadın Komisyonu: Tacizin tek suçlusu faildir 2020-12-17 14:46:36   ANKARA - Sosyal medyada tacizleri ifşa eden kadınların hedef alınmasına ilişkin açıklama yapan, İHD Ankara Kadın Komisyonu, “Kadınların yükselttiği her ses, bizim de sesimizdir. Sesleriyle çoğalıyoruz, sesimizle seslerini çoğaltıyoruz” dedi.   İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Kadın Komisyonu, sosyal medya platformlarından devam eden cinsel şiddet ifşaları ve erkeklerin bu noktada kadınları hedef alan paylaşımlarına ilişkin dernek binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. İHD Kadın Komisyonu üyelerinin katıldığı toplantıda konuşan Komisyon Üyesi Dilek Yıldız, “Taciz çoğu zaman kanıtı olmayan bir suç. Erkekler bunu bilerek kolaylıkla reddediyor, kadınlar kanıt gösteremedikleri için yargıya gidemiyor, yargıya başvuranlar da sonuç alamıyor" dedi.    YASALAR ERİL    Toplumsal ahlaki yargılar nedeniyle cinsel şiddetin gizli kaldığını vurgulayan Yıldız, “Erkek devletin yasaları ve eril dili, tacizi meşrulaştırıyor, erkekler de gücünü buradan alıyor” diye belirtti. Tacizleri ifşa eden kadınlara “Polise niye gitmedin? Daha önce niye söylemedin?” gibi suçlamaların yöneltildiğine dikkati çeken Yıldız, “Faile mesleki başarısı ya da kişisel ilişkileri üzerinden sahip çıkanlar cinsel şiddeti bir kez daha meşrulaştırıyor. Bu ülkede taciz edildiklerinde de öldürüldüklerinde de öz savunma yaptıklarında da konuştuklarında da sustuklarında da kadınlar ve LGBTİ+’lar suçlanıyor” ifadelerini kullandı.   SUÇLU FAİL    “Tacizin tek suçlusu tacizcidir” diyen Yıldız, şöyle dedi: “Tacizin olağanlaşmasının sorumlusu ise ‘erkekliği’ öne çıkartan, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini üreten, ataerki üzerine kurulu devlet aygıtı ve onun ürettiği eril yasalardır.” Kadınların konuşmasını sağlayanın da ilmek ilmek örülen mücadele olduğunu kaydeden Yıldız, cinsel şiddet ifşasının, cezasızlık karşısında başvurulan meşru bir yöntem olduğunu söyledi.    Yıldız, son olarak şu taleplerde bulundu:   “*Tacizin âmâsız suç kabul edilmesi   *Eğitim sisteminden başlayarak, eşitlikçi bir toplumsal dönüşümün olanaklarını yaratacak adımların atılması,   *6284 sayılı kanunun ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması koşulsuz sağlanmalıdır.”