Tacizi önlemeyen işveren kıdem tazminatına mahkum edildi 2021-04-30 12:55:30   ANTALYA - Serik ilçesinde çalıştığı otelde bir müşterinin iki kez cinsel tacizine maruz kalan kadın işçi, gerekli önlemleri almayan işvereni mahkum ettirdi.    Antalya’nın Serik ilçesinde bir otelde kat görevlisi olarak çalışan kadın işçi, otel müşterisinin cinsel tacizine maruz kaldı. Erkeğin elinden kaçarak kurtulan kadın, bir süre sonra aynı kişi tarafından yeniden cinsel tacize maruz kaldı. Yaşadıklarını anlattığı işverenin kayıtsız kalmasına karşın istifa eden kadın, ertesi gün karakola giderek saldırgan hakkında şikayetçi oldu. Cumhuriyet Savcısı'nın hazırladığı iddianame sonrası saldırgan hakkında ceza davası başlatıldı.    İŞ MAHKEMESİ’NE BAŞVURDU    İstifa ettiği için kıdem tazminatını alamayan kadın, daha sonra İş Mahkemesi'ne başvurdu. Kadın, koridorlarda bulunan kamera kayıtlarında müşterinin görüldüğünü, saldırgan hakkında herhangi bir işlem yapılmadığını ve taciz olayı nedeniyle karakolda ifade verdiğini belirterek, iş sözleşmesinin haklı fesih edildiğini belirterek, kıdem tazminatını istedi.    Davalı işveren ise, davacının belirttiği haklı nedenle fesih şartlarının gerçekleşmediğini, davacının iş akdini haksız feshettiğini savunarak, davanın reddini talep etti. Mahkeme, işverenin taciz olayından sonra gerekli önlemleri aldığı, davacının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Kararın ardından kadın, temyize başvurdu.   Yargıtay 9’uncu Hukuk Dairesi, emsal niteliğinde bir karar vererek, kadının kıdem tazminatını hak kazandığına hükmetti.    KIDEM TAZMİNATI ALABİLECEK    Kararda, şöyle denildi: “İlk cinsel saldırı girişiminde şef ya da diğer yetkililerce etkili bir önlem alınmadığı ortaya çıkmıştır. Nitekim, aynı gün başka odanın temizliği sırasında tekrar taciz olayı gerçekleşmiş, şefin olayla ilgili müdahalesi ve net bilgisi olduğu halde yine etkin bir biçimde tacize uğrayan korunmamış ve tacizci ile ilgili gerekli önlemler alınmamıştır. Davacının her iki olay sebebiyle çalışmasına devam ettirildiği, hatta tanık beyanına göre ikinci olay ardından güvenlik görevlisi eşliğinde çalışmasının sağlandığı, tacizci müşteri ile ilgili hiçbir işlem yapılmadığı, bu yönde kamera kayıtları alınarak kolluk güçlerine haber verilmediği anlaşılmaktadır. Mesai bitiminde davacı işçi eşi ile beraber polis merkezine giderek şikayette bulunmuş, ancak bunun üzerine tacizcinin ifadesi alınmış, bu aşamada dahi davalı işveren işyerinde gerçekleşen olayla ilgili olarak kendisi bir inceleme yapmamış, kamera görüntülerini sunmamıştır. Somut uyuşmazlık bakımından davalı işverenin tacizi önleyecek ve sonrasında tacizcinin cezalandırılmasını sağlayacak şekilde gerekli adımları atmadığı anlaşılmakta olup, davacı işçinin iş sözleşmesini 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 24/2-b maddesine göre haklı nedenle feshettiği sonucuna varılarak istek konusu kıdem tazminatının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. İş Mahkemesi'nin hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”