Cezaevindeki hak ihlallerine tepki: Onlar içeride, bizler dışarıda direneceğiz 2022-03-05 14:12:32 KOCAELİ -  Kandıra Cezaevi önünde yaşanan hak ihlallerine tepki gösteren kadınlar, hasta tutuklulara düşman politikası uygulandığını belirterek, “Onlar içeride, bizler dışarıda direneceğiz” dedi.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, “Birlikte Değiştireceğiz Şimdi Kadın zamanı” şiarıyla karşıladığı 8 Mart etkinlikleri kapsamında Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk başta olmak üzere hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek amacıyla Kandıra Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklama öncesi Kandıra Cezaevi’ne doğru giden kadınların aracı, 3 kilometre kala jandarmalar tarafından durdurularak Genel Bilgi Taraması (GBT) yapıldı.    Açıklamaya Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Esengül Demir, HDP Sözcüsü Ebru Günay ile kadın milletvekilleri, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) İstanbul İl Eşbaşkanı Gürşenay ile çeşitli kadın örgütlerinin temsilcileri ve kadın hukukçular katıldı. Açıklamada, Kürtçe ve Türkçe olmak üzere iki dilli “Kadın Tutsaklara Özgürlük” pankartı açıldı. Kadınlar, "Jin Jiyan Azadi", "Aysel için adalet kadınların için adalet", "Bijî berxweda zîndana" sloganları attı.    Demir, kadın mücadelesi ve demokrasi mücadelesi yürüten kadın tutuklulara insanlık dışı muamele yapıldığını belirtti. Demir, bu durumu kamuoyunun gündemine taşımak için cezaevi önene geldiklerini söyledi. Türkiye'de uzun demokratik siyasete dayalı kadın mücadelesi yürüten Kürt kadınlarına yönelik devletin özel cezalandırılma politikaları uygulandığını vurgulayan Demir, "Şuan bulunduğumuz Kandıra Cezaevi'nde bile çok yakınına yaklaşamıyoruz. Daha önceleri de olduğu gibi yine engellendik. Hukuksuzca cezaevinde tutulan ve kadın mücadelesi yürüten yoldaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Hasta tutukluların hastalıklarının bilinmesi ve verilen raporlara rağmen içerde tutuluyor ve ölümleri bekleniyor” dedi.   ‘MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ’   Demir, şunları söyledi: “Bu yüzden Aysel Tuğluk nezdinde bütün hasta tutukluların derhal bırakılmasını istiyoruz. Son zamanlarda cezaevi yönetimi tarafından özellikle uzun süre cezaevinde kalan siyasî tutukluların, infazlarının yakıldığını ve cezaevinde kalma sürelerinin keyfi bir şekilde uzatıldığını biliyoruz. Burada demokratik hakkını kullanan kadın özgürlük mücadelesi yürüten bütün dostlarımıza sevgilerimizi yolluyoruz ve onların mücadelesinin dışarıda bizim aracılığımızla devam ettiğini belirtmek istiyorum"    GARİBE GEZER    HDP Sözcüsü Ebru Günay ise, birçok yerde kadın etkinlikleri düzenlediklerini ve 8 Mart’ı büyük bir coşkuyla karşıladıklarını söyledi. Bu kapsamda Kandıra Cezaevi önüne de geldiklerini belirten Günay, “Kandıra Cezaevi siyasi kadın mahpusların yaşadığı sorunlarla biliniyor. Garibe Gezer’in devlet şiddetinden, tacizden, tecavüzden ve ihmalkarlıktan ölümü sürüklendiğine tüm Türkiye tanıklık etti. Garibe Gezer katledildi. Tıpkı dışarıda katledilen kadın yoldaşları gibi sesi iktidar tarafından duyulmadı. Bu ülkenin Adalet Bakanlığı, iktidarı göz yumdu. Bizim için Garibe Gezer’in ölümü bir kadın cinayetidir. Failler hesap verinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.   KADIN MÜCADELESİ YÜRÜTENLER   Günay, şunları söyledi: “Aysel Tuğluk ile birlikte bizim kadın siyasetçi yoldaşlarımızın, kadın mücadelesi yürüten arkadaşlarımızın kaldığı cezaevi. Maalesef iktidarın kolluk güçleri tarafından engellendik. Nedense kadınlar eylem yaptığında seferber olan kolluk, kadın katliamları söz konusu olduğunda kılını kıpırdatmıyor. Onlar şuan içerde ve bizim sesimizi duymuyorlar ama ben buradan Gültan Kışanak, Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, Edibe Şahin ve Aysel Tuğluk'a buradan selam göndermek istiyorum ve mücadelemiz devam edecek"    DÜŞMAN HUKUKU   Aysel Tuğluk’un durumuna dikkat çeken Günay, “Yakın zaman çok tartışılan Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği raporlar Aysel Tuğluk şahsında bir kez daha nasıl düşman hukuku uyguladığını gösterdi. Kadınlar bunu kabul etmediğimizi gösterdik ve kabul etmeyeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, kötü muamele ve işkence her geçen gün artıyor. Özelikle hasta tutuklular üzerinde düşman politikası artıyor. Sadece son 3 ayda 10’u aşkın hasta mahpus Türkiye cezaevlerinde yaşamını yitirdi. Büyük bölümü tekli hücrelerde kalıyordu. Hepsinin ölümünde ciddi şaibeler ve şüpheler vardı; ailelerin, demokratik kamuoyunun ve bizlerin ikna olmadığı ölümler oldu. Hepsi neredeyse tahliyelerine bir yıldan az zaman kalırken hayatlarını kaybetti” diye belirtti.   FAİLİ MEÇHULLER CEZAEVİNDE YAŞANIYOR   Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşkenceyi kaldırdığıyla övünen, faili meçhul cinayetlerden hesap sormakla övünen iktidar, 90’ların faili meçhullerini şimdi cezaevlerinde gerçekleştiriyor. İşkence ve kötü muameleyi artık cezaevinde gizlemeden hasta mahpuslar üzerinde gerçekleştiriyor. Bizler kabul etmiyoruz. Erkek egemen sisteme ve erkek-devlet şiddetine karşı her yerde mücadele etmeye devam edeceğiz. "   ‘DİRENECEĞİZ’   "Bugün buraya yol arkadaşlarımızın sesine ses katmak için geldik" diyen Günay, "Onların dışarıya haykırdığı Garibe’nin çığlığı olmak için, Aysel Tuğluk’un sesi olmak için geldik. Gültan Kışanak’ın bize seslenirken yaptığı ‘içeriye göz kulak olun, el verin içeriye’ çağrısına yanıt vermek ve bunu ifade etmek için buraya geldik. Ben buradan bir kez daha şunu söylüyorum. Onlar içeride, bizler dışarıda direneceğiz. Hep birlikte değiştireceğiz. Çünkü şimdi kadın zamanı, şimdi dayanışma zamanı, şimdi kadın özgürlük zamanıdır. Biz kadınlar için sınırlar, duvarlar ve cezaevleri anlamsız. Bizim için her yer erkek devlet şiddetine karşı direnme ve mücadele etme alanıdır” dedi.