Şiddete maruz kalan kadın şikayetinden vazgeçirilmek istendi 2018-07-29 09:01:16   MANİSA - Manisa’da 13 yıllık evliliği boyunca maruz kaldığı şiddete artık dayanamayıp, eşini şikayet etmek için karakola giden 2 çocuk annesi A.K., karakolda polislerin kendisini şikâyetçi olmaktan nasıl vazgeçirmeye çalıştığını anlattı.   Manisa'da yaşayan ve 13 yıllık evliliği boyunca eşi H.K.’nin psikolojik baskı ve fiziksel şiddetine uğrayan A.K.’nin yaşadıkları, Türkiye’de kadınların maruz kaldıkları şiddete son vermek istediklerinde başvurdukları aile, kolluk güçleri ve yargıda ne tür yaklaşımlarla karşılaştıklarının bir örneği adeta.   Evliliğinin daha ilk yıllarında eşinin psikolojik şiddetine maruz kalmaya başlayan A.K., evden dışarı çıkmak için bile eşinden izin almak zorunda kalır. Kendisini birçok kez aldattığını ortaya çıkardığı eşinden her defasında şiddet gören A.K., çaresizlik duygusuyla 2 çocuğu için evliliğini sürdürür. Evde bunları yaşarken, çalıştığı fabrikada astım sarkoidoz hastalığına yakalanır ve 21 arkadaşı ile birlikte işine son verilir.   KIZI HASTANEDE TACİZE UĞRADI   İşten çıkarılmaları üzerine günlerce buna karlı verilen direnişin içerisinde yer alan A.K., işe geri alınmayınca çocuklarına bakabilmek için ev temizliği işçiliği yapmaya başlar. Eşi H.K. ise, ruh sağlığının bozulması üzerine yaklaşık bir yıl önce ruh ve sinir hastalıkları bölümünde tedavi altına alınır. Bu süreçte eşi H.K.’nin yanında refakatçi kalan 12 yaşındaki kızı ise, hastanenin çaycısının tacizine uğrar. Açılan dava sonucu tacizci çaycıya 18 yıl hapis ceza verilir.   ‘ÖLDÜRMEYE KALKTI’   Zaman zaman tartışmaları eşi H.K.’nin yine bir gün aralarında geçen bir tartışma esnasında küçük oğluna saldırdığını söyleyen A.K., oğlunu eşinin elinde zor kurtardığını anlattı.   Sonraki dönemde ruh sağlığı her geçen gün daha da kötüye giden eşinin kendisine şiddet uygulamaya devam ettiğini kaydeden A.K., yaşadıklarını şöyle dile getirdi: “H.K. her şeyin bilincindeydi, fakat hastalığı bahane ediyordu. Akıllı delilerden. Ben çocuklarımı alıp anneme gittim. Yaklaşık 8 ay ayrı kaldıktan sonra aileler isteği üzerine yine bir araya geldik. Evliliğimi toparlamaya çalışayım dedim. Eşimden hiçbir beklentim yoktu. Çocuklarıma bakabiliyordum. Hiçbir zaman eşime muhtaç değildim. Fakat en basit konuda bile yine bana saldırıyordu. Öyle ki bir keresinde tuğlayla beni öldürmeye kalktı. Yediğim darbelerden dolayı vücudumun bazı bölgelerinde oluşan yaralar var. O yara izlerini kapatmak için dövme yapmak zorunda kaldım."    'CAN GÜVENLİĞİ YOK'   A.K., en son geçtiğimiz 18 Temmuz akşamI yaptığı yemeğin tuzunun az olmasını bahane eden eşinin tabakları duvara fırlatarak, evi dağıttığını paylaştı.   Eşinin sonrasında çocuklarıyla birlikte kendisini evden kovduğunu belirten A.K., ailesi ile birlikte kalırken yaşadıklarını ise "Arabamın tekerleğini indirmişti. Arabanın tekelini şişirirken yine geldi. Oğlumu almaya geldiğini söyledi. Sokakta çocuklarıma zarar vereceğini bağırarak söylüyordu. Çocukları bulamayınca benim arabama bindi. Tam gaza basarken camdan yakasını tutum. ‘Nereye gidiyorsun’ derken, ayağım arabanın lastiğinin altında kaldı, metrelerce sürüklendim. Yedi saat müşahede altında kaldım" sözleriyle anlattı.   POLİSLER ŞİKAYETİNDEN VAZGEÇİRMEYE ÇALIŞTI   Yaşadığı bu olay sonrası eşi hakkında şikayetçi olmak için karakola giden A.K., polislerin kendisini eşi H.K.’den şikâyetçi olmaktan vazgeçirmeye çalıştığını ifade etti.   A.K, “Ertesi günü polisler benden darp raporu istedi. Rapor elimde emniyete gittim. Polis kayıtlara baktı, ifade vermediğimi söyledi. İfademin bendeki kopyasını verdim. Dosya numarasına baktı. 'Kayıp eşya olarak görülüyor' dedi. Şaka gibiydi. Darp edildim, sürüklendim ama kayıp eşya olarak kayda geçmiş. Eğer gitmeseydim karakola unutulup gidilecekti” dedi.   Bu yaşadıklarından sonra eşinden boşanma kararı alan A.K., 2 çocuğuyla birlikte kendisine yeni bir hayat kurmak için adım attı   ‘ARTIK YETER’   Yine kendisi gibi şiddete maruz kalan kadınlara el uzatmak için kadın kurumlarında çalışma yürütmeye başlayan A.K., “Hiçbir şeyden çekinmiyorum ve korkmuyorum. Şiddete uğramak kadının suçu değildir, erkeğin acizliğidir. Hiçbir şiddet cezasız kalmamalı. Artık bu cezasızlık ve görmezlikten gelme politikası son bulsun. Daha kaç kadının ölmesi gerekiyor. Artık yeter" diye konuştu.