İkinci Yargı Paketi’nde nafaka: Kadın eve hapsediliyor 2019-11-03 09:16:18   ANKARA - Avukat Zekiye Karaca Boz, ikinci Yargı Paketi’nde nafakanın sınırlandırılması tasarısının Meclis’te boşanmayı engelleyen nitelikte kurulan komisyonun bir devamı olduğunu belirterek, “Nafaka, kadına yaşama bir yerden başlayabilme şansı veriyor” dedi.   İkinci Yargı Paketi hazırlıklarının devam ettiği belirtilirken, içerisinde “yoksulluk nafakasının sınırlandırılması” yönündeki düzenleme tartışma konusu. Meclis takvimine göre, Kasım ayında ya da 2020 yılının Ocak ayında 30 maddelik ikinci Yargı Paketi’nin Meclis’e sunulması bekleniyor.   Kadın Dayanışma Vakfı’nın gönüllü avukatlarından Zekiye Karaca Boz, nafaka tartışmalarının “mağdur babalar/mağdur erkekler” gibi ifadelerle iktidar yanlısı medya tarafından gündeme getirilmesine işaret etti.   NAFAKA DÜZENLEMESİ    10 Ekim 2016 tarihinde “Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar İle Boşanma Olaylarının Araştırılması Ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu” kurulmuştu. Boz, bu komisyonun amacının kadınlardan gelen boşanma talebini engellemek ve azaltmak olduğunu belirterek, ikinci Yargı Paketi’ndeki nafaka düzenlemesinin de benzer zihniyete sahip olduğunu söyledi.   KADINI EV İÇİNE HAPSETME    Boz, “Kadınlar bir an önce boşanıp kurtulmak için nafaka haklarından çoğu zaman vazgeçiyorlar. Ama çocukları için nafaka talep ediyorlar. Devlet bunlara çözüm bulmak ve sistem geliştirmek yerine ödenmeyen nafakaların hükmedilmemesi ve hiç olmaması yönünde çalışma yapıyor. Bu yine kadınların aile içine, ev içine hapsedilmesi çalışmalarının bir sonucu diye düşünüyorum”  değerlendirmesi yaptı.   MAL VARLIĞI ARAŞTIRMASI    Nafakanın sınırlandırılmasının “Kadına yönelik şiddetle mücadele etmeyeceğiz” anlamına geldiğini belirten Boz, şunları söyledi: “Şiddet makam ve eğitim tanımaz. Daha yüksek gelir gruplarındaki erkeklerin de nafakayla ilgili itirazları çok yüksek. Ve çoğu zaten gelirini de gizliyor. Mahkemeler bu kadar geniş araştırma olanaklarına sahipken mal varlığıyla ilgili araştırma kişinin beyanıyla sınırlı bırakılıyor.  Bunun dışındaki kısmı kadınlar kendisi kanıtlamaya çalıyor. Sistemde çok büyük açık var ve mahkemeler bu konuda kadınları desteklemiyor. İspat etme yükü bizde ama bu kamu denetimiyle ilgili bir durum. Sınırlamaya gelince yasa çıkarmayı biliyorsunuz, araştırmaya gelince neden aynı çabayı göstermiyorsunuz?”    ‘KARŞI ÇIKACAĞIZ VE KALDIRILMAYACAK’   Kadın Dayanışma Vakfı’nın “Yoksulluk Nafakası Araştırması Raporu”nda ortalama nafakanın 262 TL olduğu yer aldı. Bu noktaya işaret eden Boz, “Önemli olan bir miktar değil. Ortada bir hak var. Az da olsa nafakayı alıyor olmak, yaşama bir yerden başlayabilme şansı veriyor kadına. Zaten çalışmaya başlayıp askeri ücret üzerinde bir gelir aldığında ya da yeniden evlendiğinde yoksulluk nafakası kaldırılıyor” diye belirtti.   Kadınların sosyal hayatta ekonomik olarak güçlü olacakları bir alt yapı kurulmadan nafakasının kaldırılmasının doğru olmadığı ifade eden Boz, “Yasa değişikliği yapanların elinde hiçbir veri yok. Biz sınırlı sürede de olsa somut verilerle kadınların ne kadar mağdur edildiğini gerçeğini ortaya koyuyoruz. Nafaka hakkının gasp edilmesine her aşamada, her yerde, her platformda karşı çıkıyoruz, karşı çıkacağız ve kaldırılmayacak!”