Canan Arın: Kadınlarla başa çıkamayacaklar

  • kadın
  • 09:06 16 Kasım 2022
  • |
img
AMED - AKP iktidarının şiddeti kadınlar üzerinde baskı aracı olarak kullanıldığını ifade eden avukat Canan Arın, “Baskıyı arttıracaklar, çok şey gelecek başımıza, hapislere gireceğiz, çok daha fazla cop yiyeceğiz ama başa çıkacaklarını zannetmiyorum” dedi.
 
Kadın Sığınakları ve Danışma/Dayanışma Merkezleri Kurultayı’nın 25’incisi bu yıl Amed’in ev sahipliğinde, 12-14 Kasım tarihlerinde 300’ü aşkın kadının katılımıyla gerçekleşti. Rosa Kadın Derneği ve Mor Çatı Vakfı ortaklığıyla yapılan kurultaya katılan Mor Çatı Vakfı Kurucularından avukat Canan Arın, sığınaklar ve bölgedeki kayyım pratikleri ile kadınların ortak mücadelesi üzerine değerlendirmelerde bulundu.  
 
Canan Arın
 
'EN GÜÇLÜ MUHALEFETİ KADINLAR YAPIYOR' 
 
Arın, kayyımların ilk iş olarak kadın kurumlarını hedef almasına değinerek, “Bu kayyum işine iyice sardılar, çok hoşlarına gitti. Boğaziçi Üniversitesi’ne de kayyum atadılar. Yani doğru düzgün çalışan ve sonuçlar alan ama kendi politikalarına uymayan herkesi susturmak, bastırmak ve yok etmek derdindeler. Bu saldırılara da bölgedeki kadın örgütlerinden başladılar. Çünkü ödleri patlıyor. Çünkü kadınlar gerçekten güçlü ve en iyi muhalefeti kadınlar yapıyor. Bu sadece Türkiye'de değil, dünyada da en iyi muhalefeti kadınlar yapıyor. Onun için kadınları susturmak ve bastırmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
 
'RESMİ RAPORLARA İTİBAR EDİLMİYOR' 
 
Sonuç olarak buldukları muhteşem fikir de kayyum atamak. Kadınların bütün bilgilerini ortalara saçmak, sonra da uluslararası toplantılara gelip kadınlar için muhteşem işler yaptıklarını anlatmak. 2 yıl önce Cenevre’deydim, resmi hükümet adına verilen resmi bir rapor var, onu okuyor ilgilisi. Gittim omuzuna vurdum ve ‘kardeş, sen hangi Türkiye’de yaşıyorsun? Adres ver, ben de orada yaşayayım’ dedim. Yani o kadar palavra atıyorlar ki uluslararası hiçbir toplantılarda resmi raporlara itibar edilmiyor. Oradaki yöneticiler alanda çalışanların raporlarıyla ilgileniyorlar. Fakat macun tüpten çıktı, geri girmiyor” diye belirtti.
 
'KADINLAR MUTLAKA BİR YOL BULUR' 
 
Kadın kurumlarının kapatılmasıyla resmi bir kurum kalmasa da kadınların çaresiz olmadığını dile getiren Arın, “Resmi bir şey belki kalmadı diyebiliriz ama kadınları çaresiz bırakmaları mümkün değil, kadınlar mutlaka yollarını buluyorlar. Olmazsa buradan telefon ediyor, İstanbul’da Mor Çatı ile konuşuyor, Ankara’ya ya da başka bir kente telefonla ortaklaşıyor. Yani kadın mutlaka gene bir yolunu buluyor. Bu durum AKP hükümetinin kadına yönelik şiddeti desteklediğini, şiddeti kadına baskı aracı olarak kullandığını gösteriyor. Benim de şiddet tanımım şudur zaten, ‘muktedirin iktidarını kurmak ve korumak için kullandığı bütün yöntemler.’ Dolayısıyla bunlar da o yöntemleri kullanıyorlar. Ama başa çıkabileceklerini zannetmiyorum” diye belirtti.
 
'BU ZİHNİYETLE HUKUK ÇARESİZ' 
 
Nüfusu 100 bini aşan belediyelerde sığınma evi açılması zorunluluğu olmasına rağmen, buna uyulmadığına değinen Arın, “Öncelikle var olan yazılı hukuk kurallarını uygulayacak mahkemeler, yargıçlar ve savcılar bulmak gerekiyor. Biz dava açıyoruz ama ne yazık ki o davalarda istediğimiz sonuçları elde edemiyoruz. Çünkü emir demiri kesiyor ve AKP’nin başı ne karar vermişse karar öyle çıkıyor. Hukuka aykırıymış onlar için önemli değil. Bu zihniyetle hukuk çaresiz kalıyor ne yazık ki. Bugünler de inandığı bir davanın avukatlığını yapmak gerçekten büyük bir kahramanlık ama çok para kazanmak istiyorsanız AKP avukatlığını tavsiye ederim” dedi.
 
'MÜCADELEYİ ORTAKLAŞTIRACAĞIZ' 
 
Kadınların tüm saldırılara rağmen mücadeleden vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Arın, sözlerini şöyle tamamladı: “Sokaklardan çekilmeyeceğiz, kitleler halinde yürüyüşlere devam edeceğiz, uluslararası örgütlerle bağlarımızı katiyen koparmayacağız, evlenmeye zorlayacaklarsa evlenmeyi reddedeceğiz, çocuk doğurmaya zorlanıyorsa çocuğu doğurmayacağız. Yöntem çok ve kadınlar bunların yollarını bulurlar diye inanıyorum. İnsanı ne kadar çok bir yere sıkıştırırsanız o kadar çok reaksiyon alırsınız. Bu kadınlar da bunun yöntemini bulurlar. Bu şekilde kurultaylarla mücadeleyi ortaklaştıracağız. Yıllar önce bir toplantıda, Kürt kadınlarının çok iyi bir savaş yürüttüğünü söyledim. Bu konuyu konuştuğum arkadaş da ‘sizden çok şey öğrendik’ dedi. Dolayısıyla dünyaya açılmakla ilgili, kim ne kadar açılıyor ve öğreniyorsa o bilgiyi paylaşmak, orada ortaklaşmak ve herkesin birbirine bilgi aktarımında bulunması çok önemli.  
 
BAŞ EDEMEYECEKLER
 
Kadına yönelik şiddet konusunda Kürt’ü, Ermeni’si, Yahudi’si yok. Erkek şiddeti her yerde erkek şiddeti, ataerki her yerde ataerki. Ataerkinin en önemli silahlarından birisi de din dolayısıyla bu hep beraber verilebilecek bir mücadele. Biz İstanbul’dan buradaki olaylara karşı çıktığımızı söylüyoruz, dayanışma içerisine giriyoruz, buradakiler de İstanbul’daki herhangi bir olayla ilgili dayanışma içine giriyorlar. Evet, baskıyı arttıracaklar, çok şey gelecek başımıza, hapislere gireceğiz, çok daha fazla cop ve gaz yiyeceğiz ama başa çıkacaklarını zannetmiyorum.”
 
MA / Eylem Akdağ