Hakkari kilimleri kadınların ellerinde hayat buluyor 2017-12-05 09:03:56 HAKKARİ - Boyası, desenleri ve görünüşüyle dünyaca tanınan Hakkari kilimleri kadınların elleriyle hayat buluyor. Kilim dokumacısı Enisa Aktaş, hem ekonomik hem de kültürel bir değer olduğu için kilim dokuduğunu belirtti.  Yüz yıllardır kadınların el emeği göz nuruyla ilmik ilmik dokuduğu Hakkari kilimi, kentin tanıtımında hala önemli bir rol oynuyor. Yıllarca hemen her evde bir kilim tezgahının bulunduğu Hakkari'de son yıllarda ise sadece bir kaç kişi bu geleneği devam ettiriyor. Özellikle de köylerin boşaltılmasıyla birlikte kilimin hammaddesi olan yün bulma sıkıntısı yaşanırken, Hakkari kilimi de bu nedenlerden dolayı her geçen gün unutulmaya yüz tutuyor.   'KİLİM KADININ YAŞAM ROMANIDIR'   Hakkari kent merkezinde özel kilim atölyesi işleten Abdulkadir Garipgazioğlu, Hakkari kilimi üzerindeki desenleri “yazılmayan bir tarih” olarak nitelendirdi. Kilimlerdeki motif, renk ve kompozisyonların Hakkar’ye özgü olduğunu, her motifin ayrı anlam ve hikayesinin bulunduğunu belirten Garipgazioğlu, “Hakkari kilimleri daha çok koyu renk ve yöresel motifleriyle diğerlerinden ayrılır. Kilimlerdeki motifler, duygu ve düşüncenin sembolüdür. Ürettiğimiz kilimler arasında ‘Kesneger’, ‘Canbezar’, ‘Xalitbeg’, ‘Gûlgever’, ‘Luleper’, ‘Gulhezar’, ‘Gulsarya’ modelleri bulunuyor. Her kilimin kendi bölgesine has desenleri var. Kadınlar duygu ve düşüncelerini hep kilim desenine yansıttı. Örneğin, üzülüp içi yandığında kilimin renklerine de bunları işledi. Kilim kadının yaşam romanıdır" dedi.    'DOĞANIN TÜM REKLERİ KİLİM DESENLERİNDE...'   Bu önemli motiflerin kaybolmaması için çalıştıklarını söyleyen Garipgazioğlu, "Renklerimiz yüzde yüz doğal. Köylerde, dağlarda, yaylalarda topladığımız bitki köklerinden çeşit çeşit renkler elde ediyoruz. Doğadaki çiçek ve bitkilerden iplere renk veriyoruz. Kimyasal ya da asit boyalar kullanmıyoruz. Tamamen doğal bitki ve çiçeklerin köklerini kullanıyoruz. 5 ana rengin yanı sıra çeşitli ara renkler elde ediyoruz. İplerimizi genç kadınlara veriyoruz, onlar da toplumun bizden talep ettiği ve sipariş ettiği renk ve desenlerde kilim üretiyor” dedi.   'YOK OLMAMASI İÇİN ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ’    Zor bir meslek olan kilimciliği 8 kadınla birlikte yürüttüklerini ifade eden Garipgazioğlu, üretilen kilimlerin büyük bir kısmını ise Avrupa’ya ihraç ettiklerini söyledi. Garipgazioğlu, “Maalesef bu meslek de yok olmayla karşı karşıya. Çünkü kilim ustası bulmak zorlaşıyor. Dokuma meşakkatli bir iş olduğu için yeni nesil ilgilenmiyor. Bir de makineyle baş edemez olduk. Bizim aylar süren bir çalışma sonucunda elde ettiğimiz iki metrelik bir kilimi makinalar on dakikada yapıyor. Elbette bir el dokuma kilim olamaz; ama halkımız daha ucuza yöneldiği için bizler de zorlanıyoruz. Ama her şeye rağmen Kürt kültürünün bir parçası olan kilimin yok olmaması için sonuna kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. 16 yıldır bin bir zorlukla buraya kadar getirdik bundan sonra da götüreceğiz” dedi.    ‘KÜLTÜRÜ OLAMAYAN HALK VAR OLAMAZ’    Köylerinin boşaltılmasıyla birlikte 1993 yılında Hakkari kent merkezine yerleşen ve 16 yıldır kilim işlediğini belirten Enisa Aktaş ise, hem ekonomik hem de kültürel bir değer olduğu için kilim dokuduğunu belirterek, “Ben öncelikle her halkın kendi kültürüyle var olacağına inanıyorum. Kültürü olamayan bir halk var olamaz. Kilim de bizim kültürümüzün bir parçasıdır. Bunun yanında kadınlar olarak kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak için kilim dokuyarak bir gelir elde ediyoruz. Bu gelirle de kimseye muhtaç olmadan yaşıyoruz” dedi.     ‘KİLİM USTASI 3 YILDA ANCAK YETİŞİYOR’   Kilim dokumanın zor bir iş olduğunu belirten Sarya Erkaya da tek istediklerinin kilim dokuma mesleğinin kaybolmaması.  Erkaya, “Bu mesleğin yok olmasını istemiyoruz. Bizler bu mesleği annelerimizden, teyzelerimizden öğrendik. Yıllarca pratik yaptıktan sonra ancak öğrenebildik. Genç nesil bu zahmetlere katlanamıyor ve işin kolayına kaçıyorlar. Bir ayda iki kişi ancak bir buçuk metrekare kilim dokuyabiliyoruz; ama elde ettiğimiz gelir bize yetiyor” dedi. Kilim dokumacılarından Ayşe Duran ise, "Kadınlar olarak kimseye muhtaç olamamak ve kültürümüze katkı sunmak için kilim dokuyoruz" diye konuştu.      MA / Hamza Gündüz