Adalet Bakanı'na sordu: İnfaz yasası hukuka uygun mudur? 2021-02-05 16:04:18 DİYARBAKIR - HDP Milletvekili Remziye Tosun, cezası biten tutukluların tahliye edilmemesini Meclis gündemine taşıyarak, “İnfaz yasası hukuka uygun mudur?” diye sordu.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, 1 Ocak’ta yürürlüğe giren “Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesin Dair Yönetmelik”e ilişkin Adalet Bakanı Abdullah Gül’ün yanıtlaması istemiyle Meclis’e soru önergesi verdi. Yasayla Cezaevi Gözlem Kurulu’nun belirli suçlar kapsamında tutukluların koşullu salıverilmesine ilişkin yetkisinin arttığını, iyi hal değerlendirmesine ilişkin esasların ağırlaştığına belirten Tosun, kanun düzenlemesinde yer alan “haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı”, “işlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlık”, “toplumla bütünleşmeye hazır olup olmama” hükümlere dikkat çekti.    MUĞLAK GEREKÇELER   Diyarbakır D Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Sadık Özbay ve İbrahim Bulut’un cezalarının dörtte üçünü infaz etmelerine rağmen yeni düzenlemeyle tahliyelerinin engellendiğini belirten Tosun, önergesinde “Sadık Özbay’ın ‘psikososyal servisin iyileştirme programlarından faydalanmadığı, işlediği suçtan dolayı pişmanlık duymadığı gibi kurum içerisinde disiplin eylemlerinin büyük çoğunluğunun örgütsel tavır ve eylem niteliğinde olan açlık grevine girmek şeklinde olduğu dikkate alındığında (…)’ gibi muğlak gerekçelerle söz konusu Kurul tarafından iyi halli olmadığına karar verilmiş ve tahliyesi ertelenmiştir" ifadelerine yer verdi.   TCK'nın 7'nci maddesinin 3'üncü fıkrasında yer alan "güvenlik tedbirleri hakkında infaz rejimi yönünden hüküm zamanında yürürlükte bulunan kanun uygulanır" hükmüne atıfta bulunan Tosun, "Koşullu salıverilme bakımından TCK'nin 1 ve 2. fıkralarındaki zaman bakımından uygulama kurallarının uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla suç tarihinden sonra yürürlüğe giren hüküm aleyhe ise sanık hakkında uygulanamaz" diye belirtti.    Anayasa’nın 38. maddesinde yer alan, “Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez” hükmünü hatırlatan Tosun, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e şu soruları sordu:    “* 5275 sayılı Kanun’daki yeni düzenleme, yer aldığı sübjektif hükümlerine istinaden İdare ve Gözlem Kurulu’nun belirli suçlara iyi hal değerlendirmesi Bakanlığınızca hukuka uygun mudur? Söz konusu 14 Nisan 2020 tarihli yeni düzenlemenin yarattığı keyfilik bakımından ve ayrımcılık yasağı, eşitlik, kişi hürriyeti ve güvenliği, özgürlük ve güvenlik hakkı bakımından Anayasa’nın 2, 10, 19, 36 ve 38. maddeleri ile AİHS’nin 5, 7 ve 14. maddelerine aykırı değil midir?   * TCK'nın 7. maddesine istinaden 5275 sayılı kanunun 89.maddesindeki değişiklik, hükümlülerin aleyhine düzenlemeler içerdiğinden ve suçun işlendiği tarih esas alınmayarak Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun İdare ve Gözlem Kurulu açıkça suç işlemektedir. Bakanlığınız söz konusu durumdan haberdar mıdır? Bakanlığınızca konu ile ilgili herhangi bir işlem başlatılacak mıdır?   * 14 Nisan 2020 tarihli düzenlemede İdare ve Gözlem Kurulu’nun üyelerinin devletin veya kurumlarının temsili olduğu ve hükümlünün avukatının veya Baro temsilcisinin bulunmadığı göz önüne alındığında Kurulun iyi hal değerlendirmeleri bariz bir şekilde Anayasa’ya aykırı değil midir? Bu durum Bakanlığınızın bilgisi dâhilinde midir?   * 1 Ocak’tan bugüne bu şekilde infazı ertelenen, koşullu salıverilmesi gerekirken Cezaevi Yönetimlerinin İdare ve Gözlem Kurulunca ‘iyi halli’ bulunmayan kaç hükümlü vardır?”