Tiryaki, Soylu döneminde yaşanan katliamları sıraladı 2021-12-08 20:13:00 ANKARA –  İçişleri Bakanı Süleyman Soylu döneminde yaşanan katliamları sıralayan HDP’li Mehmet Rüştü Tiryaki, “Bu acıların neredeyse tamamını yaşatan kurumun başındaki kişi bunlara cevap vermek yerine hamaset yapmakta” dedi. Meclis Genel Kurulu’nda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçe görüşmelerinde son olarak Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri söz aldı. HDP Milletvekilleri Mehmet Rüştü Tiryaki, Filiz Kerestecioğlu ve Hasan Özgüneş İçişleri Bakanlığı bütçesini değerlendirdi. HDP grubu adına ilk olarak Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, değerlendirmelerde bulundu. Tiryaki, şöyle konuştu: “Üzerine konuşması hem çok kolay hem çok zor. 50 milyon insan sizi izleyebilir. Birkaç hukuksuzluk üzerine saatlerce konuşabilirsiniz. Ama üzerinde konuşmak bir o kadar zor ve acı. Çünkü bakanlığın mağdurlarının acılarını anlatabilmek hiç kolay değil. Tamamından İçişleri Bakanlığı’nın ve emrindeki kolluğun sorumlu olduğu, Jandarma’nın durmadan seken kurşunlarıyla Derecik’te katledilen 14 yaşındaki Vedat Ekinci’nin ne kaybolan hayvanlarını ararken vurulan Şahap Şenkol ve Celal Ekinci’nin ne de 16 yaşında asker kurşunuyla öldürülen Özcan Erbaş’ın acılarını aktarabiliriz ne de gözaltında kaybedilenlerin acılarını. Ne zırhlı aracın ezerek yaşamına son verdiği 80 yaşındaki Mehmet Tertekin’in de ne de bir yıl sonra 6 yaşındaki torununun ölerek, kalanlara bıraktığı acıyı, ne Miraç Miroğlu’nu ne evlerindeki uyurken zırhlı aracın Muhammed ve Furkan kardeşlerinin acılarını anlatabiliriz. Ne de helikopterden atılarak, işkence edilen Servet Turgut ve Osman Şiban’ın acılarını aktarabiliriz.   Diyarbakır’da bir Newroz günü Kemal Kurkut’un ne Adana’da katledilen Suriyeli Ali El Hamdan’ın ne dur ihtarına uymadığı için son 13 yılda katledilen 403 kişinin anılarını ne de polis gözetiminde tehditle Yunanistan sınırına götürülen göçmenleri anlatabiliriz. Bu acıların neredeyse tamamını yaşatan kurumun başındaki kişinin, sanki bunlar ülkemizde yaşanmamış, sorumlulukları yokmuş Kore’de Danimarka’da yaşanmış gibi bunlara cevap vermek yerine hamaset yapmasıdır. VATANDAŞ KURU EKMEĞE MUHTAÇ Uzunca bir süredir sayın Bakan o kadar suçla anıldı ki artık sokaktaki vatandaş bile suç işleri bakanı diye adlandırıyor. Sayın Bakan yoksullukla nasıl mücadele ettiklerini anlatıyordu ve diyordu ki biz eskiden televizyonlarda ‘Nerede bu devlet’ duyardık. Cumhurbaşkanımızın riayesetin de ‘Allah devletimizden razı olsun’ dedirttik dediniz. Ülkede vatandaş kuru ekmeğe muhtaç olmuş sayın Bakan ‘riayaset’ diyor. KÜRTÇE’YE UYARI Gelelim suç işlerine. Bu kürsüden bir çete liderinin iddialarını dile getirmeyeceğim. Çünkü bu iddiaların hangi bilgi ve belgelere dayandığını bilmiyorum. Ama bir hukukçu olarak şunu söyleyeyim bir iddia da olay, kişi, yer ve zaman varsa bunlar ve aksi kanıtlanabiliyorsa bunlar araştırılır. İdari ve adli olarak araştırılır, soruşturulur. Bu iddiaların yüzde biri sokaktaki vatandaşlardan birine yöneltilse emin olun gün yüzü gösterilmezdi. Bakan hakkında bir tane mi soruşturma açılmaz. Kürtçe’de çok yaygın bir dua var. ‘Xwede mirov şaş neke, şaş dike kaş neke’” sözleri Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç tarafından kesildi. ‘KÜRTÇE DEYİME DAHİ TAHAMMÜLÜNÜZ YOK’ Duruma tepki gösteren Tiryaki, “Bir Kürtçe deyime dahi de mi tahammülünüz yok” dedi. Tiryaki, “Allah adımı şaşırtmasın, şaşırtırsa süründürmesin, süründürürse çektirmesin, çektirirse perişan etmesin” diyerek, deyimi anlattı. Tiryaki, şöyle devam etti: “Anayasa aykırı 48 belediyeye kayyım atandı. Konuşmalarımız nedeniyle değil. Genel Başkanımızın konuşmasını dinlediğimiz için hazırlanan ve Meclis’e gönderilen fezlekeler var. Anayasayı açıkça çiğneyen bir suç bakanlığı hakkında soruşturma açacak bir savcı yok mu?” diye sordu. ‘BAKAN ANAYASAYI YOK SAYAR AMA SORUŞTURMA AÇILMAZ’ 10 bin dolar maaş meselesine de değinen Tiryaki, “Vatandaşa yasak olan her fiili İçişleri Bakanı’na serbest. Anayasayı yok sayabilir, mahkeme kararlarını uygulamayabilir. Görevi gereği öğrendiği suçu söylemeyebilir, suç işlemeye alenen tahrik edebilir ve hakkında soruşturma açılmaz. Sonrada İçişleri Bakanı çıkıp, ‘akşam bekleyin’ diyerek, hamasetle nutuk atacağım diyecek” ifadelerini kullandı.  Konuşma ardından Meclis Başkanvekili Bilgiç, Türkiye’nin anadilinin Türkçe olduğunu söyleyerek, “Türkçe dışında bir dil kullanılması mümkün değildir. Kelime ve özel kısımlar aynen tutanağa geçilmektedir. Konuşmanın Anayasa gereği mümkün olmadığından tutanağa geçmesi mümkün değildir” açıklamasında bulundu.