Tümüklü: Mevcut ittifaklar kutuplaştırıyor Günay: Sandığa odaklı muhalefet kazandırmaz 2019-02-23 09:00:43   İSTANBUL – Seçim sürecine dair değerlendirmelerde bulunan ESP Genel Başkanvekili Şahin Tümüklü, mevcut ittifakların düşman üretip, toplumu kutuplaştırarak siyaset yürüttüğü hatırlatırken, Halkevleri Eş Genel Başkanı Nuri Günay ise, sandığa odaklanmış muhalefet ve güç birlikteliklerin halklara bir şey kazandırmayacağını söyledi.   Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 31 Mart yerel seçimlerinde gösterecekleri adaylara dair seçime katılacak siyasi partilere tanıdığı aday belirleme süreci sona erdi. AKP’nin genel seçimlerde MHP ile kurup yerel seçimlere taşıdığı ‘Cumhur ittifakı’na karşı, CHP ve İYİ Parti arasında ‘Millet ittifakı’ söz konusu. Kürt partileri ile ittifak kurup, bölge kentlerindeki belediyelere atanan kayyumları silmek ve yenileri kazanmayı hedefleyen Halkların Demokratik Partisi (HDP) ise, batıda demokrasi güçleri ile ortak zeminde hareket edecek.   Cumhur ittifakı’nı geriletme hedefiyle İstanbul ve Ankara gibi merkezlerde aday çıkarmayan HDP, birçok ilçede kendi adayları ile seçime katılacak.   TÜMÜKLÜ: HER İKİ İTTİFAK DA AYNI   AKP-MHP ve CHP-İYİ Parti arasında kurulan ittifaklar üzerinde duran Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanvekili Şahin Tümüklü, bu ittifakların Türkiye siyasetinin örgütleniş biçimini gösterdiğini belirtti. AKP ve MHP ittifakını, “Kendi aralarında uzun süredir yürütülen bir faşist politikanın doğrudan savunucusu ve örgütleyicisi konumundalar. Topluma tektipleşmeyi dayatan, tek devlet, tek vatan ekseni etrafında örgütledikleri faşist bir ittifakın devlette buluşmuş kesimidir” sözleriyle tanımlayan Tümüklü, diğer tarafta CHP ve İYİ Parti ittifakı için ise, “Ontolojisiyle, kendini var ediş biçimiyle aynı faşist zeminde beslenen bir blok” ifadelerini kullandı.   Tümüklü, düşman üreterek ve toplumu kutuplaştırarak siyaset yürüttüklerini belirttiği her iki ittifakın seçime hazırlanış biçimlerinin bile aynı olduğunu vurguladı.   ‘HDP ÜÇÜNCÜ BİR YOL’   Bu yüzden bu iki ittifak dışında üçüncü bir yol olan HDP’nin içerisinde yer aldıklarını söyleyen Tümüklü, en geniş emekçi ve toplumsal kesimlere partinin politikalarını, programlarını ve ilkelerini ulaştırmayı kendilerine görev edindiklerini kaydetti. Tümüklü, "HDP, üçüncü cephenin yani en geniş emekçi ve ezilenlerin, kadınların, gençlerin, köylünün umudunu ifade ediyor. 7 Haziran’daki çıkış, bu umudun bir ifadesiydi. En geniş anlamda üçüncü cephenin insanlara neyi vaat ettiği o zaman karşılık bulmuştu” dedi.   GÜNAY: BASİT OY HESAPLARI YAPILIYOR   Halkevleri Eş Genel Başkanı Nuri Günay ise, seçimlere dair kurulan ittifakların “ne kadar oy alırsam o kadar iyi” gibi basit bir matematik mantığı içerisinde yapıldığı, ancak Türkiye’de siyasetin bu basit hesaplarla yürümediği eleştirisinde bulundu.   Siyasal partilerin kendi taleplerini, programlarını, mücadele başlıklarını net bir biçimde ortaya koymaları halinde ittifakların tartışılabilir bir şey olduğunu söyleyen Günay, “Seçimlerde tabi ki herkesten oy istenir ama bunun yolu, yöntemi kendi varlığını, kendi ilkelerini reddetmekten değil, onları savunmaktan geçer. Bu seçimde böyle bir anlayışla hareket edildiğini söylemeyiz” dedi.     ‘HERKESİN BİRLİKTE KARDEŞÇE YAŞAYACAĞI BİR ÜLKE TARİFİ YAPMAMIZ LAZIM’    Günay, AKP’nin ise kendi dışındaki herkesi düşman sayarak bir kutuplaştırma siyaseti yürüttüğünü ifade etti. Buna da şu sözlerle dile getirdi: “Bugün Türkiye antidemokratik bir şekilde yönetiliyor. Kimisi buna ‘açık faşizm’ diyor, kimisi ‘diktatörlük’ diyor. Ama adına ne dersek diyelim aynı yere denk geliyoruz. Seçimlerde öncelikle buna karşı durulmalı ve temel demokratik değerler savunulmalıdır. İkincisi, bugün AKP dini siyasete alet ederek ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Buna itiraz edilmeli ve buna karşı laikliğin değerleri savunulmalıdır. Yine AKP’nin sermayeyi, rantı düşünen belediyecilik anlayışının teşhir edilmesi, tek adam siyasetinin teşhir edilmesi, ekonomik krize karşı halkın taleplerinin dillendirilmesi gerekir. Yine halkın insanca yaşam talebi savunulmalıdır. Çünkü sağcısından solcusuna herkes ekonomik yıkıntının altında. Bunlarla beraber herkesin birlikte kardeşçe yaşayacağı bir ülke tarifi yapmamız lazım. Şimdi AKP’nin karşısındaki hangi kesimlerin bu konuda tereddüdü olabilir ki. Böyle hareket edildiğinde ortaya çıkacak toplumsal zemin bize başka adımlar attırabilir.”    ‘KAYYUMLAR KABUL EDİLEMEZ’   HDP’nin yüksek oy farkıyla aldığı belediyelerine kayyumların atılmasının ise kabul edilemez olduğunu söyleyen Günay, bu belediyeleri kazanmak için verilecek mücadelenin önemli olduğunu vurguladı.   Bu bakımdan seçimlerin bir “mücadele süreci” içerisinde ele alınması gerektiğini kaydeden Günay, “Biz bu süreci faşizme karşı demokrasiyi, gericiliğe karşı laikliği, savaşa karşı barışı, ekonomik krizin yıkımına karşı insanca yaşam talebinin mücadelesi olarak ele alırsak ancak başarılı olabiliriz” dedi.   ‘SADECE SANDIĞA ODAKLANMAK BİR ŞEY KAZANDIRMAZ’   Seçimlerin böyle bir mücadele süreci içerisinde ele alınması halinde, çeşitli taktiklerle sağlanacak bir başarının bile bir süre sonra tekrar AKP tarafından çalınabileceğini önceki süreçlerde gördüklerini belirten Günay, “Bunlardan ders çıkarmak lazım. Seçimi de sadece sandığa giderek, oy kullanarak değerlendirmemek gerekiyor. Yoksa sadece sandığa odaklanmış, sadece seçim sonuçlarına odaklanmış bir süreç, Türkiye halklarına pek bir şey kazandırmaz” diye konuştu.    MA / Ferhat Çelik