Temelli: 12 Eylül’ün darbe mekaniği yeniden devrede 2019-09-03 16:35:42   İSTANBUL - “Demokratik Anayasa” görüşmeleri kapsamında TİP’i ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, kayyum atamalarıyla 12 Eylül aklının tekrar devreye konulduğunu belirterek, “Kürt halkına yönelik bu düşmanca tutum aslında tüm Türkiye halklarının iradesine yönelik bir saldırıdır” dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin “Demokratik Anayasa”, “Yargı Paketi” ve “Demokrasi İttifakı” kapsamında başlattığı görüşmeler devam ediyor. Temelli'nin bugünkü ilk durağı Türkiye İşçi Partisi (Tip) oldu. Kadıköy'de bulunan TİP binasına gelen Temelli ve beraberindeki heyeti TİP Genel Başkanı Erkan Baş karşıladı. Daha sonra görüşme gerçekleştiren heyet ardından basın açıklaması yaptı.   ‘DEMOKRASİ İTTİFAKI ÇAĞRIMIZI YİNELİYORUZ’   Açıklamada ilk olarak konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, uzun süredir TİP ile önemli bir ittifakı ortaya koyduklarını ifade ederek, “24 Haziran’da gerçekleşen genel seçimlerinde ve sonrasında Türkiye’nin sorunların çözümünde sıklıkla yan yana gelip birlikte siyaseti var etme konusunda görüş alışverişinde bulunduğumuz dostlarımızla bir aradaydık. Önlerine dosyamızı sunduk ve bu konudaki görüşlerimizi aktardık. İnanıyorum ki önümüzdeki dönem hem toplumsal zeminde, hem emek alanında gerçekleştireceğimiz mücadele ve müzakere alanında önemli bir yol kat edeceğiz. Çünkü Türkiye’nin içine sürüklendiği bu girdaptan, bu şiddet ve savaş ortamından ancak yan yana gelme, omuz omuza verme, demokrasi cephesinde buluşmayla çıkabiliriz. Demokrasi ittifakı çağrımızı burada bu vesileyle bir kez daha yinelemek istiyoruz” dedi.   ’12 EYLÜL’ÜN DARBE MEKANİĞİ YİNE DEVREDE’   Türkiye’nin yönetilememe halinin geldiği son noktanın 3 büyük belediyeye atanan kayyum atamalarıyla bir kez daha ortaya çıktığını dile getiren Temelli, “Buna bir darbe adını verdik. Türkiye’de bir darbe geleneği, mekaniği devam ediyor. 12 Eylül mirasçıları, onlardan almış oldukları o aklı bir kez daha ortaya koydular. Bir kez daha halkın iradesine karşı bir saldırı gerçekleştirdiler. Kürt halkına yönelik bu düşmanca tutum aslında tüm Türkiye halklarının iradesine yönelik bir saldırıdır. En temel demokratik hak olan seçme ve seçilme hakkını sandık iradesini yok sayarak aslında Türkiye’yi bir tecrit altında tutmaya bir darbe hukukuyla ülkeyi yönetmek istiyor bu iktidar. Bu iktidara karşı daha güçlü ittifaklarımızı önümüzdeki dönemde de yükseltmeye devam edeceğiz” dike konuştu.   ‘TÜM TÜRKİYE’YE SALDIRIDIR’   Ardından söz alan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, HDP heyetini ağırlamaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “Uzun süredir pek çok alanda yan yana, omuz omuza sürdürdüğümüz mücadelenin nasıl daha geliştirilebileceğine ilişkin bir ön değerlendirmede bulunduk. Bu vesileyle seçim sonuçlarını hiçe sayarak, Kürt halkının tercihlerini hiçe sayan bu kayyum girişimi karşısındaki destek ve dayanışmamızı bir kez daha paylaşmış olduk. Özellikle vurgulamak istiyoruz. Biz Kürt halkının iradesine karşı gerçekleştirilen bu saldırıyı sadece Kürt halkına, emekçilerine ya da sadece HDP’ye dönük bir saldırı olarak değerlendirmiyoruz. Bu tüm Türkiye halklarına dönük bir saldırıdır. Dolayısıyla görevimizi de sorumluluğumuzu da dayanışma duygularının ötesinde ve bu saldırı doğrudan bize yönelik bir saldırır ve bu saldırının muhatabı olarak görüyoruz kendimizi. Önümüzdeki süreçte de yan yana gelip dayanışmamızı bir kez daha ifade etmiş olduk. Tabi Türkiye çok kötü bir dönemden geçiyor. Türkiye halkları buna karşı onurlu bir direniş sergiliyor” diye belirtti.   ‘TÜM TUTUKLU SİYASETÇİLER SERBEST BIRAKILMALI’   İktidarın kendilerini en güçlü gördükleri alanda da halkların tokadını yediğini ifade eden Baş, “Buna karşı iktidarın saldırıları olacaktır. Ama bu ancak çöküşlerini birkaç gün geciktirebilir. Mutlaka Türkiye halkları buna en iyi cevabı verecektir. Bu vesileyle dün Sayın Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğuna ilişkin bir gelişme oldu. Biz hem dünkü kararla da birlikte tutuklu tüm siyasetçilerin salıverilmesi gerektiğini düşündüğümüzü bir kez daha ifade edelim. Türkiye’de iktidarın baskıyla ayakta kalma stratejisi çökmüş bir stratejidir. Bunda ısrar etmemeleri gerekir” şeklinde konuştu.   Temelli ve beraberindeki heyet, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş ziyaretinin ardından Bahçelievler’de bulunan Emek Partisi (EMEP)  Genel Merkezi’ne geçerek EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ile görüştü. Görüşmede EMEP Genel Başkanı Yardımcısı Nuray Sancar ve EMEP MYK Üyesi İsmet Dursun de bulundu.   ‘TOPYEKÜN MÜCADELE ŞART’   İlk olarak söz alan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, iktidarın savrulduğu bir süreçten geçtiğini söyledi. O yüzden Türkiye’de birçok belirsizliğin hakim olduğunu ifade eden Temelli, kayyumların bir memleket meselesi olduğuna vurgu yaptı. Bunun yanı sıra kayyum uygulamasının topyekun Türkiye halklarının iradesine yönelik gerçekleştirilen bir darbe olduğunun altını çizen Temelli,  “Devamının geleceğine dair aba altından sopa gösteren bir yöntem izledi. Hatta İmamoğlu ziyaretinden sonra bir kez daha tehdit etti, ‘dirsek temasındasınız’ dedi. Kayyum genel anlamda önümüzdeki günlerde nasıl bir yönetim arzuladıklarının da göstergesi. Buna yönelik topyekun bir mücadele bizim açımızdan büyük önem taşıyor. İstanbul, Adana nerede olursa olsun insanlar yerel yönetimine sahip çıkmalı. Bu mücadele barış ve demokrasi mücadelesi. Bu mücadeleyi büyütmek gerekiyor. Biz 31 Mart seçimlerine giderken önemli bir strateji ortaya koyduk. Bu stratejilerin önemli bir yansımaları oldu ve toplumda kabul gördü” dedi.   ‘ORTAK MÜCADELEYE HAZIRIZ’   Ardından söz alan EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ise, siyasi iktidarın bundan sonra sarılacağı tek yol ve yöntemin siyasi baskı, hak ve özgürlüklerin gasp edilmesi olduğunu belirtti. Kapsamlı bir mücadelenin ihtiyacına vurgu yapan Gürkan, “Bu açıdan da bizlerin de bir sorumluluğu ve görevleri vardır. Çok uzun süredir iktidarın gerici uygulamalarının geriletilmesi ve yeni mevzilerin kazanılması için bir çeşitli toplumsal ve siyasal kesimlerin ortak mücadelelerin ihtiyacına uzun süredir vurgu yapıyoruz. Önümüzdeki döneme dair biz de önemsiyoruz” dedi.   ‘ATANMIŞLARIN VESAYETİ GERİLETİLMELİ’   Toplumsal ve siyasal kesimin demokrasi mücadelesinde birlikte hareket etmesinin önemli olduğunu dile getiren Gürkan,  “Her şeyden önemlisi bu kadar baskıcı ve otoriter rejimin geldiği noktada bu kadar kayyum meselesinin tartışıldığı bir dönemde öncelikle atanmışların vesayetinin geriletilmesi gerekir. Bütün seçilmişlerin demokratik kurallar çerçevesinde, bütün bir devlet yönetimini, bütün yönetime seçilmişlerin katılacağı ve seçilmişlerin eliyle yönetimin yapılacağı bir siyasal rejim modeli üzerine hep birlikte kafa yormamız gerekir. Önümüzdeki anayasa tartışmaları bir yanıyla sürebilir ama bugün açısından düşündüğümüzde toplumsal mücadelenin ilerleme noktaları kitlesel bir karşı koyuştur” diye konuştu.