Tümüklü: AKP yaşamak için saldırganlığını artırıyor

2019-09-19 09:04:13


	İSTANBUL – AKP’nin uzun süredir bir kriz hali içerisinde olduğunu ve bunu gizlemek için de kendi karşıtı olarak gördüğü kesimlere saldırdığını ifade eden ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, “AKP-MHP faşist iktidarı yaşamak için saldırganlığı artırmak zorunda görüyor kendisini” dedi.

	 

	Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) yönetici ve üyelerine yönelik baskı ve gözaltılar her geçen gün artıyor. Öyle ki ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, son bir ay içerisinde 5 defa gözaltına alındı. ESP’ye yönelik bu baskı ve gözaltıların kişisel olmadığını belirten Tümüklü, bunun siyasi atmosferle ilgili bir durum olduğunu söyledi.

	 

	 ‘SALDIRGANLIĞIN NEDENİ YÖNETEMEME KRİZİDİR’

	 

	AKP-MHP iktidarının uzun süredir ülkeyi yönetememe krizinin içerisinde olduğunu ifade eden Tümüklü, yaşanan gözaltıların da bu siyasi atmosferle ilgili bir durum olduğunu vurguladı. AKP’nin artık kendi bünyesindeki kişileri dahi yönetemez duruma geldiğini söyleyen Tümüklü, “İşte en son Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu tartışmalarında ortaya çıktı ki artık kendi bünyesindeki durumu dahi yönetemez durumda. Bunu aşmak için de kendi karşıtı olarak gördüğü ve bu kriz içerisinde debelenmesine neden olduğunu düşündüğü kesimlere saldırganlık politikasını yükselterek cevap olmaya çalıyor. Doğal olarak da bunun muhatapları Kürt sorununda barış ve özgürlük isteyenler başta olmak üzere demokrasi isteyen bütün dinamiklere saldırıp duruyor. Bunu da aslında zorunlu olarak yapıyor. Yani bu onlar için bir tercih değil. Kendisini, yaşamak için saldırganlığı artırmak zorunda görüyor. O nedenle de bugün yaşanan saldırganlığın belki de temel nedeni bu yönetememe kriziyle şekillenen sürecin kendisidir” dedi. 

	 

	‘KORKU DUVARLARI YIKILDI’

	 

	“ESP’nin varlık ve var oluşunun kaynağı bu ülkedeki faşizme karşı politik özgürlüğün kazanılmasıyla başlayan demokratik devrime kadar devam eden birçok konu ve gündem içeren bir mücadele konusudur” diyen Tümüklü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu konuların başında hiç kuşkusuz Kürt sorununun adil, demokratik ve barışçıl bir şekilde çözme mücadelesi var. Doğal olarak da bu halkların eşitleşmesi mücadelesinde bir taraf olmayı ve bir tavır göstermeyi ve bunu sokakta mücadele ile göstermeyi ilke edinmiş bir partiyiz. Bunlardan kaynaklı tabi ki hedef haline geliyoruz. Ama artık korku duvarlarının yıkıldığını ve aşıldığını görüyoruz. Ve bunu sağlayan şey de öncülük rolü. Bizler de parti olarak bu sürecin kendisine bir öncülük misyonu yüklediğini ve bu öncülüğe uygun bir rol ve misyona kendisini konumlandırmamız gerektiğini düşündük. Çünkü sürecin başka şekilde yanıtlanma şekli yok. Devleti yönetenler demek ki partimizi öncü olarak görüyor ki bu kadar saldırıyor.”

	 

	‘KİŞİSEL DURUM OLARAK GÖRMÜYORUZ’ 

	 

	Gözaltına alındıklarında birçok farklı şeyin bahane edildiğini belirten Tümüklü, devletin bu konuda skalasının geniş olduğunu vurguladı. Sadece kendisinin değil son bir ay içerisinde birçok parti ve MYK üyelerinin gözaltına alındığını dile getiren Tümüklü, “Bizlerin gözaltı gerekçesi devleti isyana teşvikten Kürt sorununda taraf olmaya kadar giden bir açısı var. Bu açının içerisinde ne var. Bu faşist saldırganlığın durma hali var. Yani faşist iktidar neye saldırıyor. İşte Kürtlerin varlık ve oluş hakkına, kadınların yaşama hakkına ya da değişik alanlarda mücadele veren kesimlere saldırıyor. Bunlar bizim suçlandığımız konular oluyor. Çünkü şöyle görüyor egemenler; bu süreci öncüler sırtlanacak öncüler yanıtlayacak. Bu öncünün de öne çıkan unsurları kimler? İşte bir tarafta Kürt özgürlük hareketi ise diğer tarafta sosyalist hareket ve demokrasi isteyenlerdir. İşte sosyalist harekette de nispeten ESP ve kadroları öne çıkıyor. Burada kişisel bir şey yok. Ben olmasam başka biri de olsa gene aynısı olacak. Onun için biz bunu kişisel bir durum olarak görmüyoruz” dedi. 

	 

	‘BÜTÜN DEMOKRASİ GÜÇLERİ BİR ARAYA GELMELİ’

	 

	Eşitlik, özgürlük ve adalet isteyen bütün kesimlere çağrı yaptığını söyleyen Tümüklü, bu çağrının da başta Kürtler olmak üzere, özgürlüğe, eşitliğe, adalete ve HDP’ye sahip çıkma çağrısı olduğunu belirtti.  Demokrasi isteyen bütün kesimlerin artık bir araya gelmesi gerektiğini vurgulayan Tümüklü, “Bugün biz sosyalistler, demokrasi isteyenler baskılar karşısında HDP binalarına gitmeli ve destek sunmalıyız” diye belirtti. HDP’nin 7 Haziran’daki kurucu değerlerine sahip çıktıklarını da sözlerine ekleyen Tümüklü, “Oradaki eşitliği, özgürlüğü ve barışı istiyoruz. Bu coğrafyanın kaderini değiştirebiliriz diyoruz. İşte bu yüzden bugünkü öncülüğün rolün HDP’ye, Kürtlere, barış ve özgürlüğe sahip çıkmaktan geçiyor” şeklinde konuştu. 

	 

	MA / Ferhat Çelik