Mengüç: Önlemlere devam edilmezse yeni bir dalga yaşayabiliriz 2020-05-07 09:10:13 ANKARA - Koronavirüs tedbirlerinde hükümetin normalleşme adımları atmasının riskli olduğunu söyleyen HDP Sağlık ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Samet Mengüç, “Ciddiyetle önlemlere devam edilmez ise yeniden bir dalga yaşayabiliriz” uyarısında bulundu. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sağlık ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve hekim Samet Mengüç, hükümetin açıkladığı normalleşme sürecine dair değerlendirmelerde bulundu. Normalleşme aşamasına bilimsel kanıtlarla geçilmesi gerektiğinin altını çizen Mengüç, “Bir anda normalleşme sürecini başlatmak, o ana kadar verilmiş olan bütün emekleri, mücadeleleri boşa çıkartabilir ve elde edilmiş bir iyilik hali kısmi olarak da varsa, bunu tekrar kaybedebilirsiniz” dedi.   NORMALLEŞME AŞAMASI   Verilerin Türkiye’nin normalleşme sürecine girecek aşamada olmadığına işaret ettiğini belirten Mengüç, “Normal bir yaşama geçmemiz için, toplumun büyük bir kısmının bağışık olması lazım. Bu veri elimizde yok. Peki bağışıklık nasıl sağlanır. Ancak nüfusun yüzde 50’den fazlası hastalığa yakalanmış olması, hastalığı atlatmasıyla ve bağışıklık kazanmış olmasıyla mümkündür. Ancak biz bu hastalığın kalıcı bir bağışıklık bıraktığını dahi bilmiyoruz. Veya bu toplumun büyük bir kısmını yine bağışık hale getirmek için aşıyı bulmuş değiliz, bunun yanında bu hastalıkla rahatlıkla baş edebilecek bir tedavi yöntemi elimizde yok. Elimizde sadece Türkiye salgınla 2 aylık bir süredir mücadele ediyor ve bunu kontrol altına almış olduğu bilgileri var. Bunun hemen akabinde normale geçme, sağlıklı bir karar olmayacaktır” diye uyardı.    BÜYÜK RİSK BARINDIRIYOR   Türkiye’nin salgına avantajlı bir konumda girdiğini ancak sonuçlarının yansımasının olmadığına dikkat çeken Mengüç, “Bu salgın ülkemize geç geldi. Bu olumsuz deneyimlerin aktarımını sağlayan bir süreç oldu. Genç bir nüfusa sahip olmamız, sağlık altyapımız ve nitelikli sağlık çalışanlarımız, diğer ülkelerin büyük bir kısmından daha iyi durumda, yoğun bakım kapasitemiz nüfus bazında değerlendirdiğimiz zaman avantajlı durumdaydı. Bütün bu avantajlarına rağmen şu anda diğer ülkelerden çok çok iyi bir durumda değil. Parametrelerine baktığımızda şu anda 193 ülke arasında 8’inci durumda. Dolayısıyla bu geçiş sürecinde radikal gevşemelere, koruyucu ve önleyici tedbirlerden vazgeçmek büyük risk barındırıyor” diye konuştu.   YENİ DALGA UYARISI   Bilimsel verilerin kamuoyuyla paylaşılmadığına değinen Mengüç, “Elinizde çok net ve sağlıklı veriler yoksa, süreci net şekilde ön göremezsiniz. Kritik bir süreçte olduğumuzun altını çiziyorum. Eğer bu geçiş sürecinde, önlemlerin bir bütün olarak alınması sağlanmazsa, yeniden bir dalga yaşayabiliriz. Karar alıcıların bunları mutlaka göz önünde bulundurması gerekir” şeklinde konuştu.    Sadece “Evde kal” yöntemiyle salgınla mücadelede edilemeyeceğini dile getiren Mengüç, karantina sürecinde evlerde olan 65 yaş üstü ve 20 yaş altı olanların hem ruhsal hem de bedensel bazı zorluklar yaşadığını söyledi. 65 yaş üstü kişilerin kronik hastalıkları ve birçok rahatsızlığı olduğuna belirten Mengüç, şöyle devam etti: “Biz mücadele ederken, nüfus hareketlerini azaltmayı öneriyoruz. Ama bu sadece tıbbi olarak verilecek bir mücadele değil. Peki bu insanların ekonomik ve sosyal sıkıntılarını gidermek nasıl olacak? İşte burada da asıl sorumlu olması gereken, ülkenin hükümetidir, otoriteleridir. Bu konuda hiçbir önlem alınmamış ve bir çalışma yok. Sağlıkları açısından, ekonomik-sosyal ihtiyaçlarını karşılanmasına yönelik yönelik hiçbir destek sunulmuyor. Bu nedenle çok travmatik ve sağlıksız bir süreçten geçiyoruz. Bunun çözümü, bir an önce normalleşmeye geçmek değil. Bugün için ekonomik ve sosyal güvenceler ile ihtiyaçların kamu otoritesi tarafından sağlanması gerekir. Aksi halde biz inişli çıkışlı süreçler yaşamakla yüz yüze kalacağız.”   TEDBİRLER SÜRDÜRÜLMELİ   Mengüç, 65 yaş ve üstünün hala riskli gruplar arasında olduğunu anımsatarak, şunları söyledi: “Biz kaynağı kuruttuk mu? Filyasyon dediğimiz, bulaş oranını belirleyen bölgelere, şehirlere, mahallere yönelik çalışma verileri yok elimizde. Onlar olmayınca korumak güçleşiyor. İzolasyonun, mesafeleri korumanın, maskeyi kullanmanın, kalabalıklardan kaçınmayı mutlaka bir süre daha göz önünde bulundurmalıyız. Ama bunların yaşattıkları olumsuzlukları gidermek de kamu otoritesinin asli görevli ve sorumluluğudur.”   MA / Berivan Altan