‘Ölülerle savaş kazanılamaz’ 2020-05-07 11:36:49   ANKARA - Mezarlara yönelik saldırılarda faillerin cezalandırılması ve ailelerinin travmasının telafi edilmesi için Meclis araştırması isteyen HDP Muş Milletvekili Şevin Coşkun, “Ölülerle yapılan bir savaşı, hiçbir siyasi iktidarın kazanması mümkün değildir” dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Şevin Coşkun, son haftalarda yeniden başlayan mezarlık saldırılarının araştırılması, gerekli önlemlerin alınması ve faillerin tespit edilmesi için Meclis araştırması istedi. Önergenin gerekçesinde, insanlık tarihi boyunca mezarlıkların anma ve hatırlatma alanları olarak kutsal kabul edildiği anımsatılarak, “Mezarın kutsallığı, ona aynı zamanda ‘dokunulmazlığını’ vermiştir. Mezarların ya da ölü insanların herhangi bir cezalandırılmayla karşılaşmaması gerektiği evrensel hukukta ‘ölü üzerindeki hüküm kalkar’ sözüyle yer edinirken, mezara ‘dokunmak’ insanlık tarihinde en büyük suçlar arasında kabul görmektedir” denildi.   Ölüyü gömmek ve onun hatıralarını bir mezarda imgeleştirmenin insanlığın varoluşundan bu yana süre geldiğine dikkat çekilen önergede, Polonyalı bilim insanı Ewa Domaska’nın “Tarih ölümden beslenir. Tarih mezarda başlar” sözleri hatırlatılarak, “Çünkü toplumlar, mezarlıklar vasıtasıyla da geçimiyle bağ kurabilir; ölüler tanıklıklarını mezarlarda sürdürebilir ve böylece tarihin devamlılığı sağlanabilir” diye belirtildi.   AİLELERİN TEHDİT EDİLMESİ   Van’da başlayan mezar saldırıların Bingöl, Diyarbakır, Muş ve Hakkari gibi birçok kente yayıldığına değinilen önergede, mezarlıkların taşları sökülmekte, kırılmakta, kemikler mezarlardan çıkarıldığı belirtildi. Mezarlıklara saldırıların kolluk güçleri tarafından yapıldığının bilindiğine değinilen önergede, “Kolluk güçlerinin aileleri arayarak yakınlarının mezarlıkları için, ‘mezarlarda yazılar, renkler varsa silin, yoksa yıkarız’ gibi tehditlerde bulunduğu basına yansıyan bilgiler arasındadır. Keza bazı aileler, bu tehditlerden sonra, mezarlıklara giderek, nöbet tutmaya başlamıştır. 1593 Sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanun’unun 211 ve devamı maddeleri, mezar yerleri oluşturmayı ve mezarlıkları koruma görevini devlete yüklemiştir. Bu yükümlülüğe rağmen devlet görevlileri bu suçu işlemekte ve haklarında hiçbir işlem yapılmamaktadır. Oysaki 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda mezara yönelik işlenen suçun cezalandırılması gerektiği açıkça yazılmıştır” ifadelerine yer verildi.     ‘POLİTİKASIZLIĞIN AYYUKA HALİ’   Mezarlara saldırılarla ailelerin ve toplumun daha şiddetli travmalara sürüklendiği kaydedilen önergede, Kürtçenin içinde yer alan harflerin ve Kürtlerin ulus renklerinin yer aldığı mezar taşlarının hedef alınmasının da Kürtlerin kültürel değerleri ve varoluşuna yönelik bir saldırı olduğu belirtildi. Kürt toplumunun mezarlarının hedef alınmasının Kürt sorununda politikasızlığı ve çözümsüzlüğü bir kez daha ayyuka çıkardığı vurgulanan önergede, “Mevcut siyasi iktidarın, topluma şiddetten başka vaat edilecek bir şeyinin olmadığının kanıtıdır” denildi.   MECLİS ARAŞTIRMASI TALEBİ    Önergenin devamında şunlar kaydedildi: “Ölülerle yapılan bir savaşı, hiçbir siyasi iktidarın kazanması mümkün değildir. Bilinmelidir ki, mezarlarla kurulan hafızanın, sembollerin ve toplumsal yapının gücü, tüm şiddet unsurlarının gücünden daha fazladır. Türkiye’nin daha demokratik bir ülke olması ve toplumsal huzurun ve barışın kurulması açısından bu yönlü politikalardan vazgeçilmelidir. Bu nedenle mezarlara yönelik saldırıların durması, failler hakkında gerekli işlemlerin yapılması ve ailelerin tekrar tekrar yaşadığı travmaların giderilmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasını talep ediyoruz.”