Tutuklu siyasetçilerden DBP kongresine mesaj: Son sözü direnenler söyler

img
ANKARA - DBP kongresini selamlayan tutuklu siyasetçiler, demokratik siyasetin özgürlüğün örgütlenip yaşandığı gerçek bir okul olduğunu vurgulayarak, “Son sözü direnenler söyler” mesajı gönderdi. 
 
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 6’ncı Olağan Kongresi’ni Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştiriyor. “Örgütlü Toplumla Özgür Yaşama Doğru” şiarıyla gerçekleşen kongreye, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP), SODAP, SYKP, TİP, Kürdistani İttifak içerisinde yer alan partilerin temsilcileri ile Asrın Hukuk Bürosu avukatları, çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Divan oluşumu ve saygı duruşuyla başlayan kongrede, tutuklu Kürt siyasetçilerin gönderdikleri mesajlar okundu. 
 
Leyla Güven, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Selahattin Demirtaş ve İdris Baluken’in mesajları şöyle:
 
GÜVEN: KADIN ZILGITLARIYLA DÜNYAYI SARSALIM
 
Elazığ Cezaevi’nde tutuklu bulunan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven: “Saraların, Mazlum’ların diyarı olan Xerpêt zindanından siyasi kadın tutsaklar olarak sizleri saygıyla, sevgiyle selamlıyoruz. İçinden geçtiğimiz olağan üstü bir süreçte kongremizi gerçekleştiriyorsunuz. Bütün insanların mevcut gidişattan rahatsız olduğu kapitalist modernitenin adeta bir ahtapot gibi bütün toplumu sardığı bu günlerde örgütlenmenin ve halkın siyasi taleplerine cevap olabilmenin önemi her zamankinden daha çok artmıştır. Fedakâr halkımızın yıllardır dişiyle, tırnağıyla yarattığı bu değerler AKP-MHP faşist zihniyetinin hedefi haline gelmiş durumdadır.   2014 MGK toplantısında planlanan ‘çöktürme planı’ kapsamında hedeflenen yüzbinlerde Kürdün göç ettirilmesi, tutuklama, ölüm vb. konsepti hayata geçirilmek istendi. Ancak Kürtler bütün bu uygulamalara rağmen diz çökmediler.  Hepinizin bildiği gibi faşist ve dikta rejimler, aydınlıktan ve insan sesinden korkarlar. Bu nedenle bizler fikir ve eylemselliğimizle yaşamın her alanını aydınlatalım ve kadın zılgıtları ile bütün dünyayı sarsalım.
 
KADINLAR TEKÇİ ANLAYIŞIN PANZEHRİ OLACAK
 
Ortadoğu'nun uygarlıkların ve en köklü kültürlerin yaşandığı topraklar olduğunu biliyoruz. Uygarlıkların merkezi Ortadoğu’nun; aynı zamanda en kaoslu ve krizli bölgesi olduğunu hep söyledik, bu zengin coğrafyada halkların ‘Nana’ muhtaç olmasının kuşkusuz önemli nedenleri vardır. Bizce en önemli neden toplumun en dinamik iki kesimi olan kadınlar ve gençlerin toplumsal gerçeklikten uzak tutulması ve mevcut erk zihniyetin iktidarı; babadan-oğula devretmesi bunun en somut göstergesidir. Oysa demokratik özgürlükçü yaşamın teminatı olan kadınlar ve gençlerin bilgeliği, üretkenliği, yaratıcılığı ve akıcı enerjisiyle iktidarcı, statükocu, cinsiyetçi, tekçi anlayışın panzehri olacaktır.
 
KÜRT BİRLİĞİ
 
‘Yurdum sana sevgimi ve kalbimi, hayatımı ve varlığımı… Sen hayatsın ve sensiz hayat yoktur ey Kürdistan’ diyen Mustafa Kamil hatırına, ‘Hürriyet, adalet, eşitlik ve kardeşlik prensiplerinin sadece kulakları tırmalayan kelimelerini ezberlemiştik. Oysa Hürriyet kelimesi altında insanların hürriyeti elinden alınıyor, adalet kelimesi altında insanlar gelişigüzel asılıyor, eşitlik kelimesi altında da bir zümre korunuyor, bir zümre de hapishanelerde sürünüyor’ diyen Sayın Mele Mustafa Barzani hatırına, ‘Beni öldürerek yok edebilirsiniz ama benim ölümüm binlerce kürdün uyanışı olacaktır’ diyen Leyla Qasım hatırına, ‘Kürtler birleşin’ diyen Cegerxwîn hatırına, bütün yaşamını Kürt ve Kürdistan için feda eden Qazi Muhammed, Celal Talabani hatırına ve 23 yıldır İmralı adasında ağır tecrit koşullarına rağmen sürekli ve daima bütün Kürtler için barış ve çözüm üreten, Demokratik Ulus perspektifi ile Demokratik Ortadoğu, Özgür Kürdistan tezini üreten Sayın Öcalan hatırına artık ulusal birliğimizi ve kalıcı ittifakımızı gerçekleştirelim. Bu birliğin öncülüğünü yapacak olan Kürt kadınlarına bin selam olsun.
 
DEMOKRATİK SİYASET
 
‘Yürüdüğümüz yol ayaklarımızı delik deşik etse de özgürlük yolunun yolcuları olarak yürüyüşümüze devam etmeliyiz. Mesele yaşayıp yaşamamak değil doğru yaşamasını bilmektir’ diyor Dersim'in bilgesi. Bizler de Demokratik Bölgeler Partisinin değerli emekçilerine diyoruz ki; toplumsal politikanın en somut hali demokratik siyasettir. Demokratik siyaset özgürlüğün örgütlenip yaşandığı gerçek bir okuldur. Sizlerin de bu temelde bütün baskı politikalarına rağmen, yürüyüşünüzü sürdürmeniz çok değerlidir. Bizim de siyasi tutsaklar olarak sizlerden beklentimiz; coğrafyamızın bütün kimliklerini bir ırmak misali deryaya akıtmanız ve deryalaştırmanızdır. Hakikate ulaşmanın yegâne yolu budur.
 
SELAM OLSUN ÖZGÜR YARINLARA
 
Bildiğiniz gibi ulus-devlet sisteminin iflas ettiği bugünlerde, demokrasi-özgürlük-eşitlik düşüncesi birçok ülkede kazanımlar elde ettiğini sempati ile izliyor ve görüyoruz. Şilili Başkan ‘Umut korkuyu yenecek, onurunu onayla’ diyerek seçimleri kazandı. Bizler de Sayın Öcalan'a uygulanan tecridin sonlandırılması, halkımızın özgürlüğüne ulaşabilmesi için diyoruz ki; ‘faşizm hiçbir toplum için kader değildir.’ Halkımızın mutluluğunu, umutlarını çalmaya kalkışanlarla mücadele ettik, edeceğiz! Yarınlar devrimci, özgürlükçü kadınların, gençlerin ve bütün halkımızın olacaktır. Selam olsun Özgür yarınlar için direnen annelere ve halklara. Bu duygularla kongremizin başarıyla geçmesini umut ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.”
 
KIŞANAK: HALK HER KÖTÜLÜĞÜN ÜSTESİNDEN GELİR
 
Kandıra F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Gültan Kışanak: “Örgütlü bir halk her türlü, kötülüğün ve zorbalığın üstesinden gelebilir. Evet halk olarak çok zor zamanlar yaşıyoruz; zalimler tüm yaşam damarlarımızı kesmek istiyor, Kürt halkını özgürlük iddiasından vazgeçirmek istiyor, oysa bizler özgürlük iddiasından vazgeçmenin ölüm ile eş değer olduğunu biliyoruz. Tarihimizde bunu öğrendik dilimizi, kültürümüzü, varlığımızı, onurumuzu ancak direnerek ve özgürlük talebimizi yükselterek koruyabiliriz. Bunun yolu da birbirine kenetlenmek, örgütlenmektir.
 
ULUSAL BİRLİK ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜN TEMİNATIDIR
 
Ulusal birlik toplumsal ihtiyatlı, varlığımızın özgür geleceğimizin teminatıdır. Şimdi ulusal birlik, toplumsal ittifak ve onurlu bir barış için seferber olma zamanıdır. İçeride ve dışarıda, köyde, şehirde, iş yerinde, mahallede örgütleneceğiz, kenetleneceğiz ve başaracağız. Biz siyasi kadın tutsaklar olarak zulme boyun eğmeyeceğiz. Özgür yarınları inşa etme, iddiamız her zamankinden daha güçlü. Halkımıza, kadınlara ve mücadelemizin yarattığı değerlere güveniyoruz. Hep beraber başaracağız. Başta kadınlar olmak üzere, tüm halkımızın eski yıllarından beri amansız bir mücadele verdiğini biliyoruz. Bu mücadelenin başarı dışında bir şans getirmeyeceği de çok açık. Tüm halkımızı, delegeleri ve seçilecek olan Parti Meclisi arkadaşlarımıza başarılar diliyorum.”
 
SİNCAN CEZAEVİ: MÜCADELE İRADESİ AÇIĞA ÇIKACAKTIR
 
Sincan 3 Nolu L Tipi Cezaevi’nde tutulan DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ile kadın siyasetçiler Zeynep Ölbeci, Zeynep Karaman, Sibel Akdeniz ve Aynur Aşan: “Kongremizin; halklarımızın eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesini daha etkili ve güçlü bir şekilde öncülük rolünü, dönemin ihtiyaçlarını karşılayacak bir örgütlenmeye ve yenilenmeye vesile olacağına inanıyoruz. Değerli kongre bileşenleri; 2015 yılında bugüne Kürt halkına, siyasi hareketine, demokratik muhalefete, kadın hareketine yönelik sistematik bir devlet şiddeti ve zulüm politikası ile karşı karşıya kaldık. Türkiye’nin hem iç hem dış politikasını Kürt düşmanlığını, Kürt karşıtlığı üzerinden şekillendiren AKP-MHP-Ergenekon faşist bloku; Türkiye’yi içinden çıkılmaz bir kaos ve krize sürüklemiş, toplumu nefessiz bırakmıştır. Ekonomi ve siyasi alanda yaşanan krizin faturasını halklarımıza ödetmek istemektedir. Bu duruma karşı halkın yoğun bir tepkisinin ve itirazının açığa çıktığı bir gerçek. Kongremizin, halkın, kadınların, gençlerin, emekçilerin itirazını örgütleyecek şekilde halkımıza umut vererek bir kararlaşma ve mücadele iradesini açığa çıkaracağını biliyoruz.
 
ÖCALAN’IN SESİ BARIŞA VESİLE OLACAK
 
Sevgili arkadaşlar, yaşadığımız sorunların sebebi, Türkiye’nin bu duruma gelmesinin esas nedeni devletin Kürt sorununda inkar-imha ve asimilasyon politikasını sürdürmesidir. Aslında diyalog ve müzakere masasını yıkıp, çökertme planını, tecrit ve izolasyon politikalarını devreye koyanlar kendi sonlarını da getirmiş oldu. Kürt sorunun demokratik, barışçıl ve özgürlükçü çözümü için sayın Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecrit ve izolasyonun kalkması, sayın Öcalan’ın sesinin halka ulaşması sadece Kürtler için değil, bütün Türkiye halkları için yeni ve güzel bir başlangıç, barışçıl, demokratik, adil bir yaşamın olanaklarını açığa çıkarmasına vesile olacaktır.
 
Sevgili Kongre delegeleri, değerli halkımız, zorlu bir süreci geride bıraktığımıza inanıyoruz. Halkımızın, devletin zor ve zulüm politikasına karşı duruşu, direnişi, faşist bloku yolun sonuna getirmiştir. Önümüzdeki süreçte demokrasi, özgürlük, barış ve adalet mücadelesini daha örgütlü yürütüp, dayanışma ve demokrasi cephesini güçlendirirsek kazanan bizler ve halkımız olacaktır. Onun için hem Kürt ulusal birliğini hem de Türkiye halkları ile demokratik birliği güçlendirme politikasında DBP’nin aktif bir rol oynaması önemlidir. Bu süreçten çıkışın halkımızın, halklarımızın özlem duyduğu bir geleceği inşa etmenin mümkün olduğunu biliyor ve kongremizin bu açıdan da önemli bir kararlaşmayı açığa çıkaracağına inanıyoruz.
 
HEP BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ
 
Yeni bir yaşamı inşa etmek, yeni başlangıçlar yapmak için koşullar hiç olmadığı için uygun. Kongremizin 8 Mart ve Newroz öncesine denk gelmesi, bu yeni başlangıç için güçlenmek, kararlaşmak, umudu yeniden yeşertmek için de önemli bir başlangıç olacaktır. Kongremizdeki coşku, motivasyon, mücadele ruhu ve direniş azmi, 8 Mart ve Newroz alanlarına da yansıyacaktır. Bizler de şimdiden kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, 21 Mart halkların özgürlük bayramını kutluyor, tekrardan kongremize başarılar diliyor, seçilecek eş başkanlarımıza ve PM üyelerimize başarılar diliyoruz. Bugüne kadar partimizde emeği geçen tüm arkadaşlara, yoldaşlara da şükranlarımızı sunuyoruz. Hep birlikte başaracağız. Selam ve sevgilerimizle.”
 
DEMİRTAŞ: BAŞARININ YEGANE YOLU KARARLILIKTIR
 
Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutulan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş: “Saygıdeğer divan, değerli katılımcılar, partisine güç veren kıymetli halkımız, uzun özgürlük yürüyüşünün yolcuları, çok zorlu, çok onurlu bir mücadelenin yapı taşı partilerinden, mücadele tarihimizin önemli geleneğinin günümüzdeki partisi Demokratik Bölgeler Partisinin 6. Olağan Kongresini saygıyla selamlıyor, hepinize başarılar diliyorum. Her açından çok zor günlerdeyiz. Bu zor günleri başı dik bir şekilde, başarıyla geçebilmemizin yegâne yolu mücadelemizde kararlı olmak, geri adım atmamaktır. Bugüne kadar bunu başarıyla yapan Demokratik Bölgeler Partisinin, bu kongreyle daha başarılı olacağına yürekten inanıyor, salonda bulunan herkesi, hücre arkadaşım Selçuk Mızraklı ile birlikte bir kez daha selamlıyor, özgür günlerde görüşebilmeyi diliyorum.”
 
BALUKEN: SON SÖZÜ DİRENENLER SÖYLER
 
Sincan F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan İmralı Heyeti üyesi İdris Baluken: “Bölgesel ve küresel düzlemde yakıcı süreçlerin yaşandığı, halkların baskı cenderesinde tutulmaya çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz. Savaş politikalarının devreye konulmasından sakınılmadığı bu dönemde, barışın ve demokrasinin sesi olan partimizin kongresini gerçekleştirmesini büyük bir heyecanla ve coşkuyla takip etmekteyiz. Fiziksel olarak kongrede mekânında bulunmamamız, düşünsel, duygusal ve irade olarak ayrı olduğumuz anlamına gelmez. Dört duvar arasındaki özgür zihinlerin ve inançlı yüreklerin kongre bileşenleriyle birlikte olduğunu, tek bir an bile unutmamanızı istiyoruz.
 
Bizler kongre salonunu dolduran, demokrasiye, barışa, özgürlüğe, adalete, halkların kardeşliğine ve yeryüzündeki bütün ezilenlerin mücadele değerlerine bağlı olduğunu bildiğimiz binlerce yüreğin sıcaklığını, ruhumuzun ve bedenimizin en küçük zerresinde bile büyük bir onurla hissediyoruz. Bilinmelidir ki, tarih boyunca son sözü zulüm üzerinde yükselenler değil, zulme direnenler söyler. İçinden geçtiğimiz süreçte de direnenlerin son sözü söyleyeceğinize olan inancımızla kongremizi kutluyoruz. Bugüne kadar görev alan arkadaşlar ve yeni seçilecek arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Özgür yarınlarda buluşmak dileğiyle…”
 
Kongre sinevizyon gösterimi ile devam ediyor.