Beştaş: Kadınlar olarak göstermelik düzenleme istemiyoruz

img

ANKARA – Kadına yönelik şiddete dair getirilen kanun teklifinin göstermelik olduğunu söyleyen HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, HDP’nin ve kadınların bu teklifi kabul etmediğine vurgu yaptı.

Meclis Genel Kurulu’nda Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin ikinci bölümü ve 9-17’nci maddeleri görüşülüyor.

Genel Kurul’da bölüm üzerine yapılan konuşmalar ardından maddelere geçildi. Kanun teklifinin 9’uncu maddesine dair Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş söz aldı.

‘SORUNUN TEMELİ ERKEK EGEMENLİĞİ’

Beştaş, kadına yönelik şiddeti önleme, sağlıkta şiddeti önleme adı altında bir yasa teklifiyle karşı karşıya olduklarını söyledi. Yasama organının bir yapboz tahtasına döndüğünü kaydeden Beştaş, “Neymiş? Bu kadına yönelik şiddet fiillerinde cezalar artırılıyormuş, ısrarlı takip suçu getiriliyormuş, işte ‘mış’, ‘miş’ diyeyim -öyle diyeyim- ama temelinde ne var? Biz hem Komisyonda hem burada ‘Bu şiddetin sebebini yazalım’ dedik. Sebep ya! Bir kadın niye şiddete uğrar? Bir kadın niye katledilir? Tabii ki toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden dolayı ve erkeğin erkek egemen sistemden aldığı güçle, eril bir yaklaşımla bu şiddet devam ediyor. Bu, sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde başa bela olan bir erkek egemenliği meselesi” dedi.

‘ESAS OLAN CİNSİYETÇİ BAKIŞ AÇISI OLMALI’

Kanun teklifinde asıl failin gizlendiğini ifade eden Beştaş, “Erkek gizleniyor -âdeta yokmuş gibi- eşitlik ilkesi tamamen yok sayılıyor ve erkeğin cinsiyeti, bakış açısıyla işlediği suçlar meselesi kanundan çıkmıyor. Bir kadın, kadını öldürürse, şiddet uygularsa yine aynı cezayı alacak; ya, böyle saçmalık olur mu? Burada esası cinsiyetçi bakış açısıyla işlenen fiillerdir. TCK'nin sistematiğini baştan sona bozuyor, kadın katillerine otomatik indirim getiriyor. Katillere yeni bir yol göstermişler, ‘ ‘Pişmanım' deyin, size indirim yapılacak.’ diyorlar. Kadın kurumları kapatılıyor, kadın kurumlarına kayyım atanıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na dava açılıyor. Kadın hakları savunucuları hapse atılıyor, şiddet görüyor, işkence görüyor” diye konuştu.

‘CEZAYI ARTTIRDINIZ SONUCU NE?’

İstanbul Sözleşmesi’nin önemine değinen Beştaş, konuşmasına şöyle devam etti: “İstanbul Sözleşmesi'ni bir cümleyle söylemek gerekirse uluslararası hukukta şiddetin, kadın-erkek eşitsizliğinin ve kadınlara karşı yapılan ayrımcılık sonucu olduğunu söyleyen ilk ve yegâne sözleşmedir. Evet, ayrımcılık. Ama bu kanunda var mı? Hayır, yok, her şey kapatılıyor. Şimdi, açıkçası, eşitlik olmadan şiddetin çözülemeyeceğini, şiddet meselesinin çözülemeyeceğini biliyoruz. Niye diyoruz, ‘Yasalara dokunmayın, uygulayın’ Siz bunu değiştireceksiniz, kim uygulayacak? Maalesef sizin emir ve talimatlarınızla çalışan yargı uygulayacak. Siz, zihniyet ve bu uygulama dururken cezayı artırmışsınız; zaten verecek, erteleyecek yani ne sonucu var?”

Cezaevinde tutulan hasta tutuklu siyasetçi Aysel Tuğluk’a dikkat çeken Beştaş, “Kadınlar olarak biz yaşamak istiyoruz, göstermelik düzenlemeler istemiyoruz, kesinlikle bunu kabul etmiyoruz ve bu teklifinizi samimi bulmadığımızı, kadın cinayetlerini ve şiddeti önlemeye elverişli bir madde içermediğini de ifşa ediyoruz. Bu nedenle bu makyajlı, göstermelik düzenlemeleri kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz çünkü İstanbul Sözleşmesi hâlâ yürürlüktedir ve biz onu yaşatmaya devam edeceğiz” dedi.

Beştaş, kanun teklifini kadın haklarını savunan kadınların kabul etmediğini belirterek, parti olarak da teklifi kabul etmediklerini belirtti.

‘KADINA KARŞILAR’

Söz alan CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin de göstermelik değişikliklerle kadına yönelik şiddetin sonlanmayacağını dile getirdi. “Yasalara uygun davranmayıp, etkin uygulamayıp her kamuoyu tepkisi yükseldiğinde TCK gibi temel yasaların maddeleriyle oynama alışkanlığınızdan vazgeçin” diyen Şahin, ekledi: “AKP, kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırma niyetindeyse öncelikle eşitlik ilkesini aşındırmaktan vazgeçmelidir. Başta yargı olmak üzere toplumsal hayatın tüm alanlarında eşitlik karşıtı söylem ve uygulamalara son verilmelidir. Bu düzenlemenin algı yönetimi için getirildiği çok açıktır. Neden mi? Çünkü birçok ceza artırılmış hâliyle bile hükmün açıklanmasının geri bırakılması alt sınırının altında yani yatarı yok. AKP samimi olsa ‘Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmü kadına şiddet ve istismar suçlarında uygulanmaz’ derdi ama yapmadılar, yapmayacaklar da çünkü kadına şiddete değil, kadına karşılar; sığ zihniyetleri bu şekilde işliyor.”

‘SAMİMİYETSİZSİNİZ’

Teklifte yer alan 10’uncu maddeye dair de Şahin, “Cinsel saldırı suçlarında avukat isteme hakkı zaten mevcut olmakla birlikte, mağdura hatırlatılması gözden kaçırılmaktadır. Silahların eşitliği ilkesi gereği, şüpheli sanığa resen avukat atanan her suçta, şüpheli sanığa tanınan avukat isteme hakkı suça maruz kalana da tanınmalıdır; resen avukat atanmalıdır, hatta alt sınır kaldırılmalıdır. Teklifin 10'uncu ve 11'inci maddelerinde, kadın cinayetlerinde ve özellikle kuşkulu kadın ölümlerinde barolar tarafından vekil görevlendirilmesiyle ilgili bir düzenlemenin yer almaması da büyük bir eksikliktir. Samimiyetsizsiniz, samimiyetsiz. Şunu unutmamak lazım: Asıl sorun mevzuatta değil, asıl sorun mağdurlara haklarının hatırlatılmaması ve bu sürecin öznesi baroların ve kadın örgütlerinin sürece müdahil olmalarının engellenmesidir. İşte, İstanbul Sözleşmesi tam da bu yüzden çok önemliydi. Sözleşmeden çıktılar çünkü bu maddede düzenlenen ücretsiz avukat tayinini alt sınır olmaksızın yerine getirmek zorundaydılar” ifadelerini kullandı.

Kanun teklifinin 9, 10, 11, 12’nci maddelerine dair muhalefet partileri tarafından verilen önergeler AKP ve MHP oylarıyla reddedilirken, kanun teklifindeki maddeler olduğu gibi kabul edildi.

Genel Kurul teklifin diğer maddelerinin görüşülmesiyle devam ediyor.