‘OHAL Komisyonu suç işliyor’ 2020-07-20 14:36:02   HABER MERKEZİ - OHAL döneminde işlerine son verilen emekçilerin mağduriyetlerine ilişkin yapılan açıklamalarda, OHAL Komisyonu’nun tarafsız davranmayarak suç işlediği belirtilerek, lağvedilmesi çağrısı yapıldı.     Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Van Şubeler Platformu, 2016’da ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile işlerine son verilen emekçilerin yaşadıkları mağduriyetlere ilişkin açıklama yaptı. Sendika binasında yapılan açıklamayı KESK Dönem Sözcüsü İbrahim Çelik okudu.   'BAĞIMSIZ VE TARAFSIZLIK YOK'   OHAL Komisyonu’nun kendisini Anayasa ve yasaların üzerinde gördüğünü belirten Çelik, "Bu komisyonun bağımsız olmadığı tartışma götürmez bir gerçekliktir” dedi. Komisyonun tarafsız ve bağımsız çalışma olanağının olmadığını vurgulayan Çelik, “Kişiler başvurusunu yaparken dahi neden ihraç edildiklerine ilişkin bilgi sahibi değildir. İhraç edilen kamu emekçilerinin başvurularını hangi usul ve esasa göre kabul ya da ret ettikleri, yaptıkları soruşturmada hangi kıstasların temel alındığı tamamen muğlaktır. Bu muğlaklık bilinçli olarak tasarlanmış ve bir politika olarak benimsenmiş olup iktidarın istediği kararların çıkması amaçlanmıştır" dedi.   'EMSAL KARARLARA RİAYET EDİLMİYOR'   Komisyonun yasal dayanaklar ve emsal kararlara riayet etmeden, tarafsızlık ve adil yargılanma haklarını gözetmeden başvuruları karara bağladığını dile getiren Çelik, "Bu durum temel hak ve özgürlüklere de aykırılık teşkil etmektedir. Haklarında soruşturma yürütülen, savcılıklar tarafından takipsizlik ya da mahkemeler tarafından beraat kararı verilen kamu emekçilerinin görevlerine geri dönmeleri önünde herhangi bir yasal engel olmamasına rağmen, başvuruları ret edilmektedir. Başvuruların reddedilmesi komisyonun uluslararası sözleşmeleri, anayasayı ve yasaları hiçe saydığını ve suç işlediğini göstermektedir” diye konuştu.   Çelik, son olarak 30 Haziran’da hayatını kaybeden Profesör Haluk Savaş'ı anarak, ihraç edilen kamu emekçilerinin yaşadıklarına değindi.    BATMAN    KESK Batman Şubeler Platformu, yaşanan mağduriyetlere ilişkin Genel-İş Sendikası'nda açıklama yaptı. KHK ile görevlerinden ihraç edilen kamu emekçileri ve KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri açıklamaya katıldı. KESK Batman Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Deniz Topkan, OHAL Komisyonunun “gayri ciddi” bir şekilde KHK'lilerin dosyalarının incelendiğini ifade ederek, "OHAL komisyonu derhal lağvedilmeli ve kamu emekçileri bir an önce işe iadeleri sağlanmalıdır. Daha yeni bir arkadaşımız evli olmadığı halde evliymiş gibi rapor hazırlandığı ortaya çıktı. Bu örnek komisyonun nasıl çalıştığını ortaya koyuyor" dedi.    BES Batman Şube Temsilcisi Zekeriya Özdil de, KESK Genel Merkezi'nin KHK'liler ile ilgili hazırladığı ortak basın metnini okudu.    İSTANBUL     Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, “KHK’lar gidecek biz kalacağız” şiarıyla Kadıköy’de bulunan Beşiktaş İskelesi’nin önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya birçok yurttaş katılırken, “KHK’lar gidecek biz kalacağız” ve “Biz kazanacağız, geri döneceğiz” pankartları açıldı. Açıklamada “ Haksız hukuksuz KHK ile ihraç edildim” ve “ Çalışma hakkı engellenmez” dövizleri taşınırken sık sık sloganları atıldı. Açıklama Suruç’ta hayatını kaybeden 33 düş yolcusunun anısına saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşundan sonra açıklama metnini KESK dönem sözcüsü Beyzade Sayın okudu. Sayın, 15 Temmuz darbe girişiminin her türlü anti demokratik uygulamanın bahanesi edildiğini ve o günden sonra yapılan düzenlemelerin Türkiye’nin siyasal- toplumsal yapısını değiştirmeye dönük olduğunu söyledi. ‘SUÇ İŞLİYORLAR’ KHK’larla 126 bin kişinin fişlenerek kamudan ihraç edildiğini belirten Sayın, ihraçlarla Anayasa ile güvence altına alınan çalışma hakkını başta olmak üzere temel hakların yok edildiğini ifade etti. Mecliste kurulan OHAL  Komisyonun  üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen 18 bin 100 dosyanın bekletildiğini ifade eden Sayın, kurulan komisyonun iktidarın etkisi altında çalışma yürüttüğünü kaydetti. Sayın,  "İhraç gerekçesi yargı kararı ile açıkça ortadan kalmış olmasına rağmen başvuruların ret edilmesi komisyonun uluslararası sözleşmeleri, anayasayı ve yasaları hiçe saydığını ve suç işlediğini göstermektedir” diye belirtti. ‘MÜCADELEYE DEVAM' Yaşanan bütün hukuksuzlukların sorumlusunun iktidar olduğunu belirten Sayın, “Bu zulme artık bir son verilmelidir. Komisyon derhal lağvedilmeli, aldığı ret kararları iptal edilmelidir. Haklarında herhangi bir yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmelidir. Bu gerçekleşinceye ve hukuksuz ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilinceye, yaşatılan haksızlıkların, nefessiz bırakmayı, sosyal ölü haline getirmeyi amaçlayan politikaların hesabı verilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Açıklama sloganlar eşliğinde son buldu. İHD'DEN AÇIKLAMA İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, konuya ilişkin yazılı açıklama yayınladı. Açıklamada, OHAL’in arkasında ağır bir tahribat ve ihlal bilançosu bıraktığı vurgulandı. OHAL’de ortaya çıkan mağduriyetlerin giderilmediğine dikkat çekilen açıklamada, hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri, keyfi gözaltı ve tutuklamalarla, çalışma hakkı ihlalleri, örgütlenme hakkına ve ifade özgürlüğüne yönelik ihlallerde devasa bir artış yaşandığı belirtildi.    Açıklamada, "Cumartesi Anneleri eyleminin yasaklanmasına, basın açıklaması yapılacak alanların daraltılmasına, toplantı ve gösterilerin keyfi gerekçelerle yasaklanmasına da, bu yasakların devam ediyor oluşuna da yine bu yasa imkan sağlamıştı. Hak ve özgürlüklerin özüne dokunan, kullanılamaz hale getiren, yaşam hakkı, işkence yasağı gibi temel haklara tehdit oluşturan bu yasa ile OHAL olağanlaştırılmış ve iktidara, bu kez yasa yoluyla kontrolsüz bir güç sağlanmıştı" denildi.    Bunların yaşandığı bir yıl öncesinden bu yana tabloda hak ve özgürlükler lehine bir gelişme olmadığı ifade edilen açıklamada, "Kanunlaştırılan yeni infaz paketi ile bekçi yasasında yapılan değişikliklerle, düşünce, ifade ve basın özgürlüğüne yönelik yeni yasak ve sansür uygulamalarıyla, çoklu baro yasasıyla, pandemi sırasında yaşanan özellikle sağlığa erişim ve çalışma yaşamına dair ihlaller ile bu tablo çok daha ağırlaştırılmış, rejim OHAL’i aşan despot bir karakter kazanmıştır" ifadelerine yer verildi.     URFA   KESK Urfa Şubeler Platformu, Eğitim Sen Şubesi’nde emekçilerin yaşadığı mağduriyete ilişkin açıklama yaptı. Eğitim Sen Şube Eşbaşkanı Mahmut Binici, darbe girişiminin her tür antidemokratik uygulamanın “bahanesi” haline getirildiğini belirtti. Anayasa ile güvenceye altına alınan temel hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığını dile getiren Binici, "O günden bu yana hayata konulan düzenlemeler Türkiye'nin siyasal ve toplumsal yapısını değiştirmeye dönük olup, tekçi, eril, muhafazakar ve dini referanslı düzenlemelerdir. Bu düzenlemeler ve uygulamalar sonrası otoriter yönetim biçimi giderek faşizan nitelik kazanmıştır" dedi. DİYARBAKIR KESK Diyarbakır Şubeler Platformu da Yenişehir ilçesinin Ofis semtimde bulunan bir parkta ihraçlara ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. “KHK’lar gidecek biz işimize geri döneceğiz” pankartının açıldığı açıklamada, “Direne direne kazanacağız”, “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “KESK’li ihraçlar onurumuzdur” sloganları atıldı. Slogan ve alkış eşliğinde başlayan açıklamayı platformun dönem sözcüsü Mehmet Uluğ okudu. Uluğ OHAL Komisyonun yapılan başvurulara karşın aldığı tutumu eleştirerek, yaşamını yitiren arkadaşlarının evlerine yaşamını yitirdikten sonra göreve iade kağıdının geldiğini söyledi. Başvuruların reddedilmesi ile birlikte komisyonun uluslararası sözleşmeleri, anayasayı ve yasaları hiçe saydığını ve suç işlediğini kaydeden Uluğ, OHAL Komisyonunun lağvedilmesi gerektiğini söyledi.    MERSİN KESK Mersin Şubeler Platformu, KHK’lerin 4’üncü yıl dönümü dolayısıyla açıklama yaptı. Özgür Çocuk Parkı’nda gerçekleşen açıklamaya KESK üyeleri katıldı. “KHK’lar gidecek. İşimize geri döneceğiz. Biz kazanacağız” pankartı açan kitle, “İşimi geri istiyorum” ve “KHK zulmüne son” yeleklerini giydi. ‘AKP, TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE SALDIRI BAŞLATTI’ Açıklamada konuşan Mersin KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Özbay, “AKP 20 Temmuz sonrası bir yandan ikili iktidara son vererek kendi iktidarını tahkim ederken bir yandan da demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere, emeğe ve kadın kazanımlarına dair tüm değerlere bir saldırı başlatmıştır” dedi. Darbe girişiminin her tür anti demokratik uygulamanın bahanesi haline getirildiğini ve anayasanın 15. maddesinde güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığını ifade eden Özbay, “OHAL KHK’ları ile yaşamın her alanına müdahale edilmiştir. Kamunun tek parti devletine ve piyasacı anlayışa uygun hale getirilmesi, kadrolaşmanın tamamlanması, iş güvencesinin tümüyle ortadan kaldırılması, fişlemenin yasal hale getirilmesi gibi yıllardır emek ve demokrasi güçlerinin mücadelesi nedeniyle yapamadıkları ya da tamamlayamadıkları hedeflerini hayata geçirmek istemişlerdir” diye konuştu. ‘MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ’ “Bu zulme artık bir son verilmelidir” diyen Özbay, “Komisyon derhal lağvedilmeli, aldığı ret kararları iptal edilmelidir. Haklarında herhangi bir yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmedir.  Görevden uzaklaştırma süreçleri bağımsız yargı organlarınca yürütülmelidir. Bu gerçekleşinceye ve hukuksuz ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilinceye, yaşatılan haksızlıkların, nefessiz bırakmayı, sosyal ölü haline getirmeyi amaçlayan politikaların hesabı verilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Açıklama, “KHK’lar gidecek biz kalacağız”, “İşimizi geri istiyoruz” sloganlarıyla son buldu.           İZMİR KESK İzmir Şubeler Platformu, KHK ile işlerine son verilen emekçilerin yaşadıkları mağduriyetlere ilişkin açıklama yaptı. Alsancak semtinde bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan açıklamaya, KESK Genel Eş Başkanı Aysun Gezen çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcileri destek verdi. “Yaşamdan ihraç edemeyeceksiniz işimizi geri istiyoruz. Mutlaka Kazanacağız” pankartının açıldığı açıklamayı KESK Dönem Sözcüsü Veysel Beyazadam okudu. Açıklama öncesi kısa bir konuşma yapan KESK Genel Eş Başkanı Aysun Gezen, OHAL’den istifade haklarımızı gasp etmeye çalışanların bugün pandemiden dolayı haklarını gasp etmeye çalıştığını söyledi. İktidarın her şey fırsata çevirdiğini vurgulayan Gezen, “İşçileri ücretsiz izine gönderirken kamudan hiçbir tedbir almadan bizleri sefalet ücretlerine mecbur bırakarak haklarımızı bir bir tırpanlamaya devam ediyor. Bizler haklarımızın gaspına izin vermeyeceğiz. OHAL Komisyonu derhal lağıv edilmeli. İşlerinden ihraç edilenler derhal işlerine geri dönmelidir. Adaletsizlik son bulmalı. Arkadaşlarımızı geri dönünceye kadar mücadelemiz devam edecek” şeklinde konuştu. MANİSA KESK Manisa Şubeler Platformu da aynı taleple alandaydı. Kent Meydanı’nda yapılan açıklamayı SES Şube Eşbaşkanı Figen Pehlivan Demirel yaptı. Demirel, OHAL işlemleri inceleme komisyonunu lağvedilmesi gerektiğini belirterek, alınan kararın iptal edilmesi gerektiğini söyledi. 3 Temmuz tarihinde yapılan açıklamayı hatırlatan Demirel, OHAL komisyonuna yapılan ihraç başvurularının yüzde 86’sı hakkında karar verdiğini yüzde 14’ü hakkında “Dosya İncelemesi” yaklaşık 4 yıldır devam ettiğini kaydetti. Kamu Emekçilerinin ihraçlarının sadece hukuki bir sorun olmadığını daha çok devasa toplumsal bir sorun olduğunu vurgulayan Demirel, “Bu gerçekleşinceye ve hukuksuz ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilinceye, yaşatılan haksızlıkların, nefessiz bırakmayı, sosyal ölü haline getirmeyi amaçlayan politikaların hesabı verilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.