F tutmadı T de tutmaz 2020-07-31 09:03:49   MERSİN - Hak ihlalleriyle sıkça gündeme gelen T Tipi cezaevlerini değerlendiren eski tutuklu Mahmut Karabulut, “İrade teslim almak için yaptıkları F Tipleri işlevsizleşince T Tiplerini devreye koydular. Yarın T Tipleri de işlevsizleşecek” dedi.   Birçok kez girip çıktığı cezaevlerinde yaklaşık 15 yıl kalan 60 yaşındaki Mahmut Karabulut, son dönemlerde hak ihlalleriyle sıkça gündeme gelen T Tipi cezaevlerini değerlendirdi. T Tipi ile siyasi tutukluların teslim alınmak istendiğini söyleyen Karabulut, “Adına cezaevi deniliyor, sanki bir ev gibi. Orası ev değil, bir hapishanedir. İnsanların kapatıldığı ve sözde ehlileştirilmeye çalışıldığı, her türlü zulme, baskı ve işkenceye maruz kaldığı mekanlardır” dedi. Türkiye’de hapishanelerin kötü unvana sahip olduğuna dikkat çeken Karabulut, hapishane kurgusunun devlet sistemi dışında düşünülmemesi gerektiğini ve sistemin kendini var etmek adına birincil derecede hapishanelere etki ettiğini söyledi.   TOPLUM DİZAYN EDİLMEK İSTENİYOR   Toplumun hapishaneler üzerinden dizayn edilmeye çalışıldığını kaydeden Karabulut, “Hapishanelerin en karanlık dönemlerinden biri, 12 Eylül dönemidir. Diyarbakır 5 Nolu’nun ünü dünyayı sarmıştır. Bugüne kadar sistematik olarak uygulanan zulümlerin en büyüğü orada uygulanmıştır. Türkiye’nin hapishane kültürü bunun üzerine inşa edilmiştir. Dönem dönem bu yetmemiştir farklı tiplerde hapishaneler yapılmıştır. Farklı tipteki hapishanelerin yapılmasının amacı hapisteki tutsakların direnişlerini kırmak ve onları teslim almak içindir. Bundan dolayı farklı modeller inşa ederek tutukluları teslim alma hedeflenmiştir. Ülkemizdeki insan kırımı bunun üzerinden yapılmıştır” diye konuştu.   F TİPİ AMACINA ULAŞAMAYINCA...   “Var olan modeller ve uygulamalar yetmediği zaman daha sistematik modeller yapıp, insan kişiliğiyle oynamak, onun ele geçirmek ve insan beyni üzerinden yeni bir kimlik yaratma arayışlarına girişmişlerdir” diyen Karabulut, bu insanlık dışı faşizan anlayışın kendine göre bazı hapishane konseptleri yarattığını ifade etti. F Tipi modelinin bunun en açık örneklerinden biri olduğuna değinen Karabulut, “F Tipleri özel hapishanelerdir. Özellikle siyasi tutsakların düşürülememesi, teslim alınamaması sonucu yeni bir proje olarak dayatıldı. Bu tamamen Türkiye’nin sol-sosyalist demokrat düşünürlerine yönelik bir proje olarak hayata geçirildi. Bununla insan, tek tipleştirilmek, teslim alınmak ve sözde ehlileştirilmek istendi. Buna karşı ciddi bir direniş yapıldı ve bedeller ödendi. F Tipi’nin de zamanla yetmediği ve amaçlarına ulaşılamadığı görüldü. Günümüzde daha komplike hapishaneler inşa edilmeye başlandı. Bunlardan bir tanesi T Tipi hapishane modelidir. Bunlar kendilerine göre çok daha modern ve amaçlarına hizmet edeceğini düşündükleri hapishanelerdir. Oysa bunlar eza evleridir, işkence evleridir. Bunlar her daim hak ihlalleriyle anılırlar. Baskı, işkence ve hak ihaleleri sürekli olarak sürdürülür ve bunun üzerinde toplum dizayn edilmeye çalışılır. Başarılamadıkça daha yeni tipler ortaya çıkaracaklardır” ifadelerini kullandı.   ‘İNSAN İRADESİYLE MÜCADELE EDİLEMEZ’   Hapishane tipleri ile konseptlerinin anlamsızlığına vurgu yapan Karabulut, insan iradesini tamamen kontrol altına alabilecek bir sistemin inşa edilemediğini kaydetti. Bu girişimleri beyhude bir çaba olarak adlandıran Karabulut, “Sürekli tekrar edip duruyorlar. İnsan iradesiyle mücadele edilemez. Hele ki belli bir bilinç düzeyine ulaşmış siyasi tutsakları, yani toplumsal hassasiyetleri olan insanları kolay kolay esir alamazsınız. O ne yapar eder direnişi gösterir. Yıllardır dünyada eşi benzeri olmayan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış siyasi tutsaklar var ama baktığımız zaman tek başına hücresinde bile o teslimiyeti göstermiyor. Çünkü iradi bir durumdur. Siyasi tutsaklarda bu en üst düzeydedir. Her türlü ortamda mücadelesini yürütürler. Bundan taviz vermezler. Haksızlığa karşı mücadele etmek yaşam kaynaklarıdır” şeklinde konuştu.    ÇÖZÜM TOPLUMSAL UZLAŞI    Var olan sistemin tarihsel süreç içerisinde büyük tahribatlar bıraktığına dikkat çeken Karabulut, şunları söyledi: “Bu hapishanelerin tiplerini değiştirerek, insanların tiplerini değiştiremezsiniz. Bütün projeleri, içeride tuttukları insanların hayatlarını kısıtlama üzerinedir. İnsanları, insani haklarını ortadan kaldırarak, rehabilite edemezsiniz. Bunun yerine toplumsal uzlaşı ile toplumsal meselelerimizi çözecek projeler geliştirmek gerekiyor. Toplumu rahatlatmak gerekirken, habire baskı araçlarıyla hem içeride hem de dışarıda zulümle dizayn etmeye çalışıyorlar. Bunun kimseye faydası olmaz. F Tipi bugün ne kadar işlevsiz hale geldiyse yarın T Tipi hapishaneler de aynı şekilde işlevsizleşecek. Yaşatılan hak ihlalleri, bu ülkenin tarihine kara bir leke olarak kaydedilecek.”