Altıparmak: AİHM Başkanı dava dosyalarının önünü kesmek için geldi 2020-09-04 11:53:35   ANKARA - AİHM Başkanı Robert Spano'nun Türkiye ziyareti ve verdiği mesajlara tepki gösteren hukukçu Kerem Altıparmak, Spano’nun Adalet Akademisi’nde ders vermek için değil, Türkiye’den AHİM’e gidecek olan dava dalgasının önünü kesmek için geldiğini söyledi.   Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı (AİHM) Robert Spano'nun Türkiye ziyareti tartışılıyor. Adalet Akademisi'nde düzenlenen “24. Dönem Hakim ve Savcı Adayları Eğitimi Açılış Programı”na katılan Spano’nun sonrasında Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasını talep eden AİHM'nin kararı için "Bizi bağlamaz" diyen AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi tepki topladı.   İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi olan hukukçu Dr. Kerem Altıparmak, Spano’nun ziyareti ve verdiği mesajları değerlendirdi.   Spano’nun 3 yıl AİHM Türkiye dairesinde çalıştığını anımsatan Altıparmak, Spano’nun Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerini bilmemesinin mümkün olmadığını söyledi.   Spano’nun Adalet Akademisi’nde yaptığı konuşmada insan hakları ihlallerine değinememesine de tepki gösteren Altıparmak, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Bu ortamda gelip üstü kapalı bir şekilde sadece ‘bizim kararımızı uyguladınız, uygulamadınız’ konuşması yapmak bana garip geliyor. Şimdi hiç gelmeye bilirdi, eyvallah ama geliyorsan o zaman artık bu meselelerle ilgili düşüncelerini dile getirmen lazım. Şimdi bu tür sorunları olamayan bir ülkeye gidip hukuk devleti ile ilgili genel bir ders verirsin hiç kimsede bir şey demez ama bu kadar açık bir şekilde bütün uluslararası denetim mekanizmalarında çok ciddi problemler olduğu bir ülkede gelip ‘hukuk devleti şudur, budur, hükümetler talimat vermemelidir’ gibi kimi muhatap aldığı belli olmayan bir şekilde konuşamazsın. Bu şu dille okunur; ‘Benim seninle sorunum yok’.”   ‘TÜRKİYE KAN AĞLIYOR’   Altıparmak, AİHM Başkanı’nın Türkiye'yi ziyaret neden ettiğine anlam veremediğini de belirtti. Altıparmak, “Spano, Adalet Akademisi’nde ders vermek için gelmedi. Bir pozitif adım görürsün onu desteklemek için gelirsin. Bazen işler kötüdür ama iyiye doğru eviriliyordur, sen de ucundan tutup destek vermek için gelirsin. Ama şimdi ne var, niye geliyorsun ki?” diye sordu.   Spano’nun Erdoğan ile görüşmesine dair ise “en az yadırganacak konu” diyen Altıparmak, şöyle devam etti: “Buraya kadar gelmişsin ve o devletin başkanı seninle görüşmek istiyor. Büyük sorun gelmesi, gelip bu şekilde sudan konuşmalar yapacaksa ‘benim seninle sorunum yok’ demek istiyordur. Sorun yoksa gider devlet başkanıyla da görüşürsün. Türkiye'de sorun olmaz olur mu, Türkiye kan ağlıyor, herkes bunun farkında. Spano’nun farkında olmamasının mümkün değil.”    ‘AHLAKİ OLARAK KABUL EDİLEMEZ’   Spano’nun İstanbul Üniversitesi'nden fahri doktora unvanı alacak olmasının da ahlaki olarak kabul edilemez olduğuna vurgu yapan Altıparmak, “Üniversiteden ihraç edilen KHK’li akademisyenler AİHM'e başvuracak. Nasıl olacak?” diye sordu.  Altıparmak, “Ya şahsen ya da kurum olarak AİHM bu eleştirilere bir cevap vermesi lazım. Tarafsız karar vermek zorunda olan bir mekanizmanın başındasın. Türkiye'nin durumu ile ilgili sert bir açıklama yapmış olsaydı zaten Erdoğan'a o mesajı vermiş olacaktı, gidip yüzüne ‘sen bizim kararları nasıl takmazsın’ demesine gerek kalmazdı” diye konuştu.   ‘AMAÇ DAVA DALGALARININ ÖNÜNÜ KESMEK’   Altıparmak, Spano’nun ziyaretinin bir diğer amacının da Türkiye'den AİHM'e gidecek olan davalar için bir çözüm bulmak olduğunu vurguladı.   Dava dalgalarının önü kesilmezse AİHM’in Türkiye’den doğru büyük bir basınç altında kalacağını söyleyen Altıparmak, “Benim tahminim ‘buna nasıl çözüm üretiriz?’ meselesi için Türkiye'ye geldi. ‘Şapkadan tavşan mı çıkarıyorsunuz, komisyon mu kuruyorsunuz ne yapıyorsunuz bilmiyorum ama bir yerden sonra biz bunun önünü kesemiyoruz’ denilmiştir muhtemelen. Anayasa Mahkemesi bir şekilde kabul edilemez kararı veriyor o kararı alanlar soluğu Strasbourg’ta alıyor. Ne kadar tutacaksınız KHK ile ihraç edilenlerin dosyalarını eninde sonunda onlar Strasbourg’a gidecek muhtemelen ‘şöyle bir çare bulsak, bunu mu yapsak’ diyerekten çare bulmaya çalıştılar” dedi.