İpekyüz’den TTB’yi hedef alan Bahçeli’ye: Kaos yaratmak istiyorlar 2020-09-17 13:12:35   ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TTB’yi hedef alan sözlerine ilişkin konuşan TTB eski Merkez Konseyi Üyesi ve Milletvekili Dr. Necdet İpekyüz, “Her gün kan kaybettikleri için ülkede kaos yaratmaya çalışıyorlar” dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi eski üyesi Dr. Necdet İpekyüz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “TTB kapatılsın” sözlerine ilişkin konuştu. İpekyüz, “İktidar ve ortağı, her şeyi yasaklayarak, kapatarak yola çıkarsa, Türkiye ilerlemez, özgürleşmez, daha kötüye gider” dedi.   Uzun süreden beri muhalefet eden herkese bir yafta biçildiğini dile getiren İpekyüz, “Karalama yapıp baş edemiyorsa, engelleme, yasaklama, kapatma yöntemlerine başvuruyorlar. Bunun tek bir izahı var; otoriter, baskıcı iktidar ve ortağı, ‘benim söylediğim dışında kim itiraz ediyorsa, yasaklarım, kapatırım, engellerim’ diyor. Bu da ülkenin ne kadar içler acısı duruma geldiğinin göstergesidir” ifadelerini kullandı.   ‘KAOS YARATMAYA ÇALIŞIYORLAR’   İktidarın yönetemediği için korkutmaya çalıştığını ve polemik çıkardığını ifade eden İpekyüz, “Ekonomik kriz başta olmak üzere, toplumsal kriz, dünyadaki konumları ve diğer konularda her gün kan kaybettikleri için böyle yaparak ülkede kaos yaratmaya çalışıyorlar. Sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri birçok konuda tepkilerini dile getiriyorlar. Bu yüzden bu demokratik tepkinin önünü kesebilmek için TMMOB, Barolar Birliği ve TTB gibi demokratik kitle örgütleri için yasal düzenlemeler getirmek istiyorlar” şeklinde konuştu.   ‘GERİ ADIM ATTILAR’   TTB ile ilgili daha önce de kapatmaya yönelik girişimlerin olduğunu anımsatan İpekyüz, “Ama pandemiden dolayı çok tepki gelebilir diye geri adım attılar” dedi. TTB’nin yıllardır mücadele yürüten bir kurum olduğuna dikkati çeken İpekyüz, “Biz her ne kadar demokratik kitle örgütü olarak tanımlasak bile, onlar aslında yasal olarak kurulmuş yapılar. Yarı kamu niteliğindeki kurumlar. TTB yöneticileri ‘savaş bir halk sağlığı sorunudur’ dediği için yargılandılar. Bir sağlık emekçisinin barıştan başka bir şey isteme gibi bir durumu olabilir mi? Sağlık emekçisi insan haklarından, barıştan ve yaşamdan yana olmalı” yorumu yaptı.   ‘SİYAH KURDELE İTİRAZDIR'   Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından pandemi sürecine ilişkin paylaşılan verilerin sağlık emekçilerinde “çalıştığımız kurumdaki verilerle ilişkisi yok” düşüncesi uyandırdığını dile getiren İpekyüz, “Ve sağlık emekçileri, kamuoyuna seslendiler; ‘yönetemiyorsunuz, tükeniyoruz, ölüyoruz’ dediler. Bu şekilde salgınla baş edilemez. Tabipler Birliği, kamuoyunda duyarlılık arttırmak için etkinlikler düzenledi. Ve bu etkinliklerde, açıklamalarda sembolik olarak siyah kurdele takılmasını istedi. Siyah kurdele şu anlama gelir; herhangi bir yere gittiğinizde bir siyah kurdele varsa, bir acı, bir itiraz olduğunu anlarız. Başta hekimler olmak üzere çok fazla sağlık çalışanı yaşamını yitirdi. Hala yoğun bakımda yatanlar var. Bunlara dikkat çekmemek olmaz. Tam tersine dikkat çekilmesi lazım ki bir duyarlılık artsın, pandemi ile mücadelede bir adım atılsın” diye konuştu.    ‘SAĞLIK SİSTEMİNDE KIYAMET KOPUYOR’   İktidarın salgının ilk aylarında sağlık emekçilerini alkışlattığını hatırlatan İpekyüz, şunları söyledi: “Alkışlayalım ama bunlar bir ses çıkardıklarında kapatalım. Böyle olur mu? Alkışladığınız insanlar, ‘yönetemiyorsunuz, şeffaf değilsiniz, katılımcılıktan yana değilsiniz, bilim kurullarında yokuz’ diyorlar. Bu nedenle bugün her yerde sağlık emekçileri bir dakikalık saygı duruşunda bulunacak. Kendileri dışında hepimiz için bir çağrı yapıyorlar. Bu çağrıyı bir imdat çığlığı olarak anlamak gerek. Bu ülkede sağlık sistemi çökerse hepimiz altında kalırız. İktidar sahra hastanesi kurduğunda sağlık emekçilerinin ismini verirken güzel oluyor da sağlık emekçilerinin temsilcileri ses çıkardıklarında mı kötü oluyor? Şuan sağlık sisteminde kıyamet kopuyor. Birçok ilde çığlık çığlığa bağırıyorlar. Hastanelerde yer yok, çoğu yerde artık valiler bile ‘veriler gerçeği yansıtmıyor’ diyor.”