HDP’li Gülüm: Halkın sahiplenişi iktidarın anlayışını mahkum etti 2020-10-04 09:09:17   İSTANBUL - Partilerine dönük başlatılan “Kobanê soruşturması”nı otoriter rejimi kurumsallaştırma çabası olarak değerlendiren HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, partilerine sahip çıkan halkın iktidarın HDP’yi illegalize etme anlayışını mahkum ettiğini söyledi.    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Kobanê protestolerı"na dair yürütülen soruşturma kapsamında eylemlerin 6 yılında Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) o dönem Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ile kimi eski milletvekillerinin de aralarında 20 isimden 17'si, 2 Ekim’de çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Tutuklananlar arasında yer alan Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen’ın daha gözaltındayken görevinden istifa açıklamasının ardından belediyenin diğer Eşbaşkanı Şevin Alaca'nın da aralarında bulunduğu 21 kişi "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla 1 Ekim’de gözaltına alındı.    Gözaltına alınan Alaca ve beraberindeki 6 Belediye Meclis üyesi hızlıca görevlerinden uzaklaştırıldı. Bilgen'in tutuklandığı gün Kars Valisi Türker Öksüz İçişleri Bakanlığı kararıyla belediyeye kayyım olarak atandı. Öksüz’ün yaptığı ilk iş belediye binasının önünde Cuma namazı kılmak oldu.   'SİYASİ DARBENİN DEVAMI'   HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, partilerine yönelik son operasyonda olduğu gibi Türkiye’de toplumsal muhalefete yönelik siyasi operasyonlara dair hukuki bir değerlendirme yapmanın abes olduğunu ifade etti. Bu nedenle operasyonu "siyasi darbe"nin devamı olarak yorumlayan Gülüm, “İktidar, hızla güç kaybediyor ve güç kaybettikçe halk için siyaset yapmaktan uzaklaşıp, kendi siyasi çıkarları ve yandaşları için siyaset üretir oldu. Halka ise tamamen açlık dayatılmış durumda” dedi.   İktidarın bu operasyonlarla otoriter rejimini kurumsallaştırmaya çalıştığını vurgulayan Gülüm, “HDP’ye yönelik bu operasyonlarla partimiz illegalize edilmeye çalışılıyor. İktidar bunu yaparken partimiz üzerinden tüm toplumsal muhalefete darbe vurma gayretinde. Özellikle HDP’nin oluşturmaya çalıştığı demokrasi ittifakına ve toplumsal muhalefetin birlikte mücadele etme arayışını yok etmeye yönelik bir operasyon” diye belirtti.   ‘HUKUKA UYULMUYOR TARTIŞMASI YANLIŞ’   HDP’li vekil, arkadaşlarının tutuklandığı soruşturmaya ilişkin “hukuka uyulmuyor” tartışması yapılmasının da yanlış olduğu görüşünde. Gülüm, nedenini de şöyle açıkladı: “Operasyonun hukuki yönünü biraz irdelediğimizde, 6 yıl önce açılan bir dosya. Bu dosya kapsamında arkadaşlarımız daha önce ifade vermiş. Dosya bu haliyle açık bırakılıyor. Yine dosya kapsamında Ayhan Bilgen, AYM kararıyla ‘hak ihlali’ yapıldığı gerekçesiyle tazminat ödenmiş bir arkadaşımız. Hukuksal olarak baktığımızda ayni istinatla ikinci kez suç oluşturulamaz. Ama bu hukuk kuralı da çiğnendi. Bilgen, AYM’nin verdiği karara rağmen tutuklandı. Çok açık bir hukuka aykırılık. 6 yıl aradan sonra ne oldu da bu dosya raftan indirildi, masaya konuldu? Bu da hukuki açıdan çok problemli bir sorun. Tabi bu son süreçte çok yaygın olarak gördüğümüz bir hukuki garabet oldu. Bir takım dosyalar bir kenarda bu şekilde açık tutuluyor. Hukuka aykırı bir şekilde geri dönük dosyalar oluşturulup operasyon gerekçesi yapılıyor.”    Gülüm, siyasetçilerin gözaltı sürelerinin uzatılmasıyla ilgili hakimliğin delillerin toplanması gerekçesi göstermesinin ise, "6 yıldır delil arıyoruz, bulamıyoruz ama gecenin bir yarısı baskın yapıp sizi gözaltına alıyorum" anlamına geldiğini dile getirdi. Gülüm, "Hakimlik bu kararıyla operasyonun hukuka aykırılığını deşifre etti. Savcı soruşturma dosyasını dahi bilmiyordu. Avukat arkadaşlarımız soru sorduğunda ya da bir konuyu açıkladığında savcının dosya hakkında bilgi sahibi olmadığını gördük. Bu bile gözaltı ve tutuklama kararında bir hukuki dayanaktan değil, iktidar kanadından karar verildiği net bir şekilde gösteriyor” diye belirtti.   TUTUKLAMA KARARI HUKUKSUZ    “Tutuklama kararının kendisi bile hukuka aykırı alındı” diyen Gülüm, “Arkadaşlarımıza ve avukatlarına hangi suçla tutuklanmaya sevk edildikleri bile söylenmedi. Karar avukatlar olmadan okundu. Avukatlar koridorun bir ucundan bir ucuna bağırarak tutuklanmalar hakkında bilgi aldılar. Avukat duruşma salonuna alınmıyor. Ama biz buna hukuksal yargılama diyeceğiz. Bunu dememize imkan yok. Tutuklanan arkadaşlarımızın eşyalarının teslim edilmesine bile izin vermeden apar topar cezaevine gönderildi. Yine milletvekillerin adliyeye alınmadı. İzah edilemez birçok hak ihlali” diye konuştu.    OPERASYON KAYYIMLA BAĞLANTILI   Gülüm, Kars Belediyesi’ne kayyım atanmasının da doğrudan operasyonla bağlantılı olduğunun altını çizdi. İktidarın uzun zamandır Kars Belediyesi’ne kayyım atanmak istediğini söyleyen Gülüm, “Bir türlü kayyım atama gerekçesi bulamayınca, bu operasyonla kayyımın zemini oluşturulmaya çalışıldı. Buna karşı Ayhan Bilgen istifa edeceğini ve Belediye Meclisi üyelerinin kendi içlerinden birini seçmesi gerektiği yönündeki sözlerinin ardından bir operasyon daha gerçekleştirildi. Bu operasyonun ardından da kayyım atandı. Yani operasyonun bir ayağı kayyım politikasının devamı oldu” değerlendirmesinde bulundu.   'FETİH ANLAYIŞI'   Kars Belediyesi’ne kayyım olarak atanan Vali Türker Öksüz’ün belediye binası önünde Cuma namazı kılmasına dair, “Fetih anlayışı” olarak yorumlayan Gülüm, bu konuda “Halkın iradesine rağmen oraya giriyorsun ve böyle bir yerde kendini böyle göstermeye çalışıyorsun. Ama Kars halkı operasyonun ilk gününden itibaren bu anlayışı kabul etmeyeceği kararlılığını gösterdi. Kars’ta bizim seçmenlerimizin dışında da bu duruma çok güçlü bir şekilde ‘hayır’ dendi. Halkın bu itirazı Bilgen şahsında HDP’nin halk belediye anlayışının bir sonucu oldu. Halkın iradesine darbe vuruldu, yetmedi belediye meclisinin içerisinde bir seçimin yapılması da engelledi” sözlerini sarf etti.   DAYANIŞMA ÇAĞRISI   Operasyonun ardından partilerinin birçok kesim tarafından güçlü bir şekilde sahiplenildiğine dikkat çeken Gülüm, “Aleni bir şekilde gerçekleşen bu hukuksuzluğa karşı, çok farklı düşüncede olan kesimler parti binamıza dayanışma ziyaretinde bulundu. Aydınlar ve sanatçılar tarafından partimize üyelik çağrıları geldi. Partimizin bu kadar sahiplenmesi iktidarın ‘HDP’yi illegalize ve krimalize etme’ anlayışı mahkum etti. Şimdi önemli olan bu dayanışmayı büyütmek. Uzun zamandır dillendirdiğimiz demokrasi ittifakı çağrılarımız ‘amasız, fakatsız’ bir şekilde sahiplenerek, ses olunmalı. Çünkü bu süreç ‘bu var, şu var’ gibi ayrılıkları öne çıkarma dönemi değil, birlikte yol yürümeyi daha güçlendirme süreci” dedi.   MA / Naci Kaya