Kürt kadın gazeteciler: Biat etmeyiz 2020-10-06 10:12:03 DİYARBAKIR – Kürt Kadın Gazeteciler Günü’ne dair konuşan kadın gazeteciler, iktidarın tüm saldırına karşı, “Biat etmeyiz” dedi.  Özgür basın geleneğinde kadın gazetecilere öncülük eden Türkiye’nin ilk kadın Genel Yayın Yönetmeni Gurbetelli Ersöz’ün ölümünün üzerinden 23 yıl geçti. Özgür Ülke Gazetesi ile gazeteciliğe başlayan Ersöz’ün açtığı yoldan bugün sayısız gazeteci yürürken, Ersöz’ün ardından 7 Ekim Kürt Kadın Gazetecileri Günü ilan edildi. Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) Sözcüsü ve Jinnews editörü Ayşe Güney,7 Ekim’in Kürt kadın gazetecileri açısından mücadelenin daha da yükseltildiği bir tarih oluğunu belirtti.    GURBETELLİ’NİN CESARETİ    Gurbetelli Ersöz için, “Hem Kürt kadın gazetecileri açısından, hem de özgür basın geleneği açısından kalemini cesareti ile bilemiş, öyle ele alıp yazmış, gerçekleri açığa çıkarmış” sözleriyle tanımlayan Güney, “Medya erkek egemenlikli bir dünya, bu erkek egemenlikli dünyada bir kadının 90’lı yılların karanlık günlerinde bir gazetenin genel yayın yönetmeni olması çok büyük bir cesaret” diye belirtti.    1900’LERDEN GELEN GELENEK   Kürt kadın gazeteciliği geleneğinin çok eski bir gelenek olduğunu vurgulayan Güney, 1900’un başında çıkan Kadınlar Dünyası Dergisi’nde Kürt kadınlarının yazıları ve mektuplarının yer aldığını hatırlattı. Güney, “Bizim tarihsel olarak kendi hikayelerimizi yazmaya başladığımız, dünyaya duyurmaya başladığımız tarih çok eskilere dayanıyor. Özellikle yazımsal açıdan çok eski bir tarihi var ama görselde, son yıllarda özgün kadın basının gelişmesi ile birlikte Kürt kadın gazeteciliği örnek oldu. Örneğin Kürt kadın gazeteciler dünyada ilklerden bir tanesi Jin Haber Ajansı’nı (JİNHA) kurdu, sonrasında ŞUJİN kadınlar tarafından kuruldu. Aynı geleneğin devamcısı bugün JİNNEWS hala yayın hayatında, yine Jin Televizyonu görsel boyutu ile tüm kadınlara dokunan, tüm evlere girerek kendini var etti” diye konuştu.    ‘KADIN DİLİNİ YARATTI’   Kürt kadın basınının kadının dilini yaratan haberciliği ile örnek teşkil ettiğini söyleyen Güney, “Özgür basını, dilini değiştirip dönüştüren ve demokratik çevrelere örnek olan Kürt kadın basınıdır. O nedenle Kürt kadın gazeteciler, hem toplumsal cinsiyet bilincini, hem de özgür yaşam bilincini geliştirerek, toplumsal değişim dönüşümü hedef alarak iyi bir haberciliği yeni bir yayıncılığı ortaya koşmuş” ifadesinde bulundu.    İKTİDARIN KÜRT KADIN GAZETECİLERE YÖNELİMİ   Mevcut iktidarın tüm basın gruplarını kendi hakimiyeti altında tutmaya çalıştığını, ancak Kürt basını üzerinde hakimiyet kuramadığını dile getiren Güney, “Her şeyden önce iktidarda Kürt kadın gazeteci olmanın getirdiği bir nefret kin duygusu var, o nedenle baskı politikası ile gözaltı ve tutuklamalar ile Kürt gazetecileri bastırmaya çalışıyor. Ona karşı çok güçlenen, her gün daha da öfkesi ile bilenen bir medya karşısında. Çünkü biz Kürt gazeteciler olarak gazeteciliği sadece mesleki görmüyoruz. Bir mücadele biçimi olarak görüyoruz. Kendi özgürlüğümüz için verdiğimiz bir mücadele olarak görüyoruz. O yüzden de hedef haline geliyoruz” dedi.    ‘BİAT ETMEYİZ’   Son süreçte iktidarın ırk gözetmeksizin kadınları hedef aldığını kaydeden Güney, “Birde üstüne Kürt olduğunuzda daha çok hedefte oluyorsunuz. Biz Kürt kadın gazeteciler olarak Gurbetelli Ersöz’den aldığımız cesaret onun açtığı yolda yürüyoruz, Ayfer Serçelerden aldık o cesaretin devamını. O yüzden de biz öyle biat etmeyiz, biz öyle baskılarla sinmeyiz. Çünkü geldiğimiz gelenek kadın mücadelesinin mirasının toplamını oluşturan bir gelenek. Bu mirasa sahip çıkacak on binlerce Kürt kadını var arkamızda” diye belirtti.    KÜRT, KADIN VE GAZETECİ OLMAK   Xwebûn muhabiri Berivan Kayı da Kürt kadınlarının gazetecilikte, gerçeği halka iletme noktasında tarihi bir yere sahip olduklarını dile getirerek, “Bunu da şuradan görüyoruz; o tarihi perspektife baktığımızda yıllardır kadın üzerindeki baskının hesabını Kürt kadınları soruyor. Hem kadın hem Kürt hem de gazeteci olmak bu iktidar tarafından kabul görmeyen üç kavram. Üç alanda da yok sayılıyorsun. Ancak Kürt kadın gazeteciler bu üç alanda da mücadele ediyor. Kürt kimliği kadın kimliği ve basın alanında mücadele ediyor” dedi. Kayı, Kürt kadın gazeteciler olarak tüm baskılara karşı direneceklerini ve gerçekte ısrarcı olacaklarını ifade etti.    ‘TESADÜF DEĞİL’   Özgür basında Gurbetelli Ersöz'ün ilk kadın genel yayın yönetmeni olmasının tesadüf olmadığını söyleyen Yeni Yaşam Gazetesi editörü Gülcan Dereli ise, şunları söyledi: “İlk kadın ajansını Kürt kadın gazetecilerin kurması tesadüf değil. Özgür basının bugün her alanında kadınların aktif rol alması ve çalıştıkları kurumları dönüştürmesi kadın özgürlükçü çizgiyi belirgin hale getirmesi de tesadüf değil. İlk kadın sayfasını özgür basın geleneğinin yazılı basında başlatması ve bunun artık birçok medya organında kalıcı hale gelmesinin öncülüğünü yapması da tesadüf değil. Sahada çalışan Kürt kadın muhabirlerin yoğunluğu da tesadüf değil. Bunun bir yanı Kürt kadınının özgürlük arayışıyla bağı varken bir yanının da hakikatin dili olmayla bağı var. Büyük bedeller verildi. Badireler, bu bedellerle, mücadele azmi ve özgürlük bilinciyle aşıldı, aşılıyor.”    Kürt kadın gazetecilerinin öncü rol oynadıklarını sözlerine ekleyen Dereli, “Toplumun demokratik, yeni ve özgür bir yaşam arayışında da bilinç oluşturuyor ve inşa edilmesine katkıda bulunuyor. Bunun bir parçası olmak elbette onur, Gurbetelli Ersöz ev Nûjiyan Erhan'dan devraldığımız kalem ile hakikati yazmaya ve yaşamı dönüştürmeye devam edeceğiz” dedi.    MA / Arjin Dilek Öncel – Cahit Özbek