‘Baskılara karşı ortak mücadele hattı oluşturalım’ 2020-10-07 09:12:04 İZMİR- HDP’ye yönelik gözaltı ve tutuklamalara tepki gösteren ekolojistler, baskılara karşı ortak mücadele hattı oluşturulması gerektiğini belirterek, faşizme karşı toplumsal mücadelenin olması gerektiğini söyledi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “Kobane soruşturması” kapsamında aralarında Hakların Demokratik Partisi (HDP) 2014 yılında Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri, HDP eski Milletvekili Ekolojist Beyza Üstün ve Alp Atınörs’ün de aralarında olduğu 17 siyasetçi 2 Ekimde çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. HDP yönelik baskılara tepkiler sürüyor. Ege’de çalışma yürüten ekolojistler, tutuklamalara tepki göstererek, hayatın her alanında bir baskı rejinin sürdüğü aynı şekilde doğa ve yaşam alanlarının tahrip edilerek ranta açılmasına karşı mücadele sürdüren kişilerin gözaltına alınmasını hukuksuzluk olduğunu söyledi.   'HER ŞEYE DÜŞMANLAR’   Muğla Çevre Platformu adına Eşsözcü Umay Karabaş, bir avuç sermaye yanlısının iktidarla ortaklaşa, suyu ticarileştirdiğini belirtti. Karabaş, iktidarın kendi çıkarlarına ters düşen her söze, eyleme ve düşünceye düşmanca bir tavır içinde olduklarını vurgulayarak, “Beyaza Üstün derelere, nehirlere binlerce şirket tarafından HES ve baraj kurulmasına neden bu denli karşı çıktı. Çünkü su dediğimiz, dereler, nehirler yeryüzünün dolaşım sistemi. Atar damarları ve kılcal damarlarıdır. Bu damarlara mülkiyet atayıp, ticarileştirip, onların binlerce yıl içinde oluşmuş doğal hallerine müdahale edip, suyu hapsedip, ticari meta haline getirdiğimizde yeryüzünün kalbi duruyor. Tüm canlılarla beraber insanın da yaşamı tükeniyor” dedi.    ‘BASKILAR MUHALEFETİN SESİNİ KISMAYA YÖNELİKTİR’   Hakların Demokratik Kongresi (DTK) Ekoloji Komisyonunda yer alan Ekolojist Erol Çırak da, gözaltlarla toplumsal muhalefetin önünün tıkanmak istediğini söyledi. Pandemi bahane edilerek alanlardaki hak arayışlarına engellendiğini ifade eden Çırak, gözaltı ve tutuklamalarla her kesime gözdağı verilmek istendiğini vurguladı. Çırak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özelleşme en hızlı bu iktidar döneminde yaşandı. Doğaya verilen ekolojik yıkımı bir çıkış yolu olarak gören iktidarın binlerce maden, HES ve RES ruhsatlarını verdi. Baskılara karşı ortak mücadele hattı oluşturulması gerekiyor. Faşizme karşı toplumsal mücadelenin olması gerekiyor. Eğer şimdi hak arama mücadelesine sesimizi yükseltemesek yarın çok geç olacak.”    ‘AKP-MHP SIKIŞTIKÇA SALDIRIYOR’   Özgürlükçü Mühendisler Mimarlar ve Bölge planlamacısı Platformundan Makine Mühendisi Utku Tutar da şunları dile getirdi: “Beyza Üstün, Zilan’da, Germiyan’da, Hasankeyf'te, Kababurun’da ve bütün coğrafyada ekolojisi mücadelesi yürütüyordu. Gözaltı ve tutuklamaların kimseyi yıldırmaması gerekir. Aksine umudumuzu daha perçinlemesini gerekiyor."   ‘BASKILAR 12 EYLÜL’Ü GEÇTİ’   Ekolojist Fevziye Önal ise, şuan ki hükümetin 12 Eylül rejiminden daha kötü olduğunu ifade belirterek, şunları söyledi: “İşimiz zor ama örgütlü bir mücadele yapıldığı zaman bunun durdurmanın mümkün olacağına inanıyorum. Bunu yapabildiğimiz sürece daha çok insanı mücadele içinde yer almaya yönlendirebiliriz. Bu konuda emek örgütlerinin de ciddi bir kafa yorarak araştırıp sonuçlarını insanların yaşamaları üzerinde nasıl bir etkisi olacağıyla ilgili hem siyasal hem hukuksal konuda ciddi bir çalışma yapması gerekiyor. Bu anlamada toplumsal mücadele şart.”    MA / Esra Solin Dal