Karakoldaki tehdit ve ajanlık dayatmasını anlattı 2020-10-07 14:20:36   İSTANBUL - Kartal’da bulunan Yakacık TEM Şubesi’nde tehdit edildiği ve ajanlık dayatıldığı için İHD’ye başvuran Medine Çeken, tehditlerin sürdüğünü aktararak, karakolda yaşananları anlattı.     İstanbul Kartal’da bulunan Yakacık Terörle Mücadele Müdürlüğü’nde (TEM) tehdit edildiğini ve ajanlık dayatıldığını iddia eden Medine Çeken, İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvurdu. Çeken, başvuru sonrası dernek binasında açıklama yaptı. Çeken’in Barış Anneleri İnisiyatifi üyesi olan ablası Bedia Gökguz, Anadolu Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER) yöneticisi Cesim Engin, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kartal İlçe Eşbaşkanı Dilber Demir de açıklamaya katıldı.   KARAKOLDA ‘YARDIM’ DAYATMASI   Burak Çeken adlı oğlunun Kuzey ve Doğu Suriye’de 14 Ekim 2019’da yaşamını yitirdiğini aktaran Medine Çeken, 23 Eylül’de Yakacık Terörle Mücadele Müdürlüğü’nden (TEM) arandığını ve oğluyla ilgili görüşmek için karakola çağrıldığını belirtti. Bir gün sonra karakola gittiğini kaydeden Çeken, “Oğlumun ne zaman gittiğini sordular. Ben de ne zaman gittiğini ve ne zaman şehit düştüğünü söyledim. Daha sonra ‘bize yardımcı olmanı istiyoruz’ dediler. Hangi konuda yardım istediklerini sordum. ‘Oğlunuzun gidişini önleyemedik, bundan sonraki gençlerin gidişini engellemek için, onlara yardımcı olmak için bize yardımcı ol’ dediler. Ben de ‘yardımcı olamam. Yardımcı olabilseydim kendi oğluma yardım ederdim, yardım edebileceğim bir şey yok’ dedim. ‘Diğer çocukların ne yapıyor’ diye sordular. Ben de işe gidip geliyorlar dedim. ‘Peki ya onlar da abileri gibi giderlerse ne yaparsınız’ diye sordular. Yapacağım bir şey yok, giden bana sormuyor diye yanıt verdim” sözleriyle yaşananları anlattı.   KONUŞMANIN SEYRİ DEĞİŞTİ   Konuşmanın seyrinin daha sonra değişmeye başladığını söyleyen Çeken, şöyle devam etti: “Gitmeye meyilli kişileri bize bildir, bildirdiğin takdirde biz de yardımcı olacağız’ dediler. Ben de ‘bildiğim bir şey yok, size de hiçbir şey bildirmem. Benden ne istediğinizi açık açık söyleyin’ dedim. Onlar da ‘birbirimize yardımcı olalım, evinize kimler geliyor? HDP’den kimse gelip evinizde toplantı yapıyor mu? Mahallede gençleri kontrol edin, gitmeye çalışan gençler varsa bize haber ver. Değer aileleri olarak tanımlanan aileler kimler? Bunları bizlere bildir’ dediler. Ben de ‘siz bana açık açık ajanlık teklif ediyorsunuz. Ucunda ölüm de olsa böyle bir şey yapmam. Oğlumun ismini kullanarak buraya çağırıp, bunu mu dayatıyorsunuz?’ dedim. ‘Hayır sadece birbirimize yardımcı olalım’ dediler. Ben de ‘ne siz bana yardım edin ne de ben size yardım edeceğim’ dedim. Bir daha beni rahatsız etmeyin diyerek, çıktım. ‘Hayır arayacağız’ dediler.”     TEHDİTLER DEVAM EDİYOR   Çeken,  polislerin 1 Ekim günü kendisini bir daha aradıklarını paylaşarak, “Telefonu açtım, yine onlardı. ‘Niye arıyorsunuz?’ dedim. ‘Halini hatırını sormak için aradık” dediler. ‘Siz aradığınız zaman benim halim kötüleşiyor. Oraya geldim, konuştuk ve bitti. Bir daha ne diye arıyorsunuz’ diye sordum. Yine görüşmek istediklerini söylediler. Ben de ‘görüşmek istemiyorum, gelmeyeceğim’ dedim. ‘Geleceksin’ dediler. ‘Sen çok sinirlisin biraz sakinleş yarın gel’ dediler. Ben de ‘Perşembe günü geleceğim ama yalnız gelmeyeceğim’ dedim. Bana ‘yalnız geleceksin ve gelmek zorundasın’ dediler. ‘Beni tehdit mi ediyorsunuz?’ dedim. ‘Yok, ama geleceksin’ dediler. ‘Bir suçum varsa gelip beni alıp götürün ama böyle tehditlerle bir daha beni aramayın’ dedim. Perşembe günü geleceğimi söylemiştim. Büyük ihtimalle yarın yine arayacaklar” şeklinde konuştu.