Şişli halkı konut değil deprem toplama alanı istiyor 2020-10-10 09:01:07 İSTANBUL - Şişli’de bulunan Marmara Üniversitesi Kampüsü'nün yıkılarak yerine konut yapılmasına tepki gösteren mahalle halkı, arazinin deprem toplanma ve yaşam alanı olmasını istiyor.  Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği ve İletişim Fakülteleri'nin bulunduğu Nişantaşı Kampüsü'nün 26 dönümlük arazisi, 2018 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından imar planları değiştirilerek ihaleye çıkarıldı.  Hazırlanan imar planı ile arazideki “üniversite” fonksiyonu iptal edilerek, yerine “ticaret-konut” fonksiyonu getirildi. Konut ve ticaret alanında yapılacak binaların kat yüksekliği ise 10 ve 5 kat olarak belirlendi. Emlak Konut GYO tarafından ihaleye çıkarılan araziyi 1,7 milyar TL'lik teklifi ile Dap Yapı kazandı. Geçtiğimiz Nisan ayında da 92 konut ve 1 ticari ünite olmak üzere toplam 93 adet bölüm için ruhsat alındı, arazide yıkım çalışmaları başladı.   MAHALLE HALKI DAVA AÇTI   Nişantaşı'ndaki eski Marmara Üniversitesi Nişantaşı Kampüsü’nün “deprem toplanma ve yaşam alanı olması” talebi ile bir araya gelen Teşvikiye Mahallesi halkı da inşaat projesine karşı mücadele başlattı. Mahalleli, yapı ruhsatlarının iptali ve ruhsatın dayanağı olan imar plan değişikliklerinin yürütmesinin durdurulması talebi ile Şişli Belediyesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na 14 Ağustos'ta dava açtı. Açılan dava sonrası arazide çalışmalar durdurulurken, mahalleli, "Betonu kabul etmek mümkün değil" diyerek mücadelesini sürdürüyor.    ‘KENTTE CİDDİ BETONLAŞMA VAR’   Mahalle halkından olan Mustafa Akın Özerden, İstanbul genelinde ciddi bir betonlaşmanın olduğunu ve çok az yeşil alanın kaldığını belirtti. Şişli’nin İstanbul’da en az yeşil alana sahip ilçelerinden biri olduğunu dile getiren Özerden, deprem riskinin olduğu bir kentte betonlaşmanın yoğun, yeşil alanın giderek yok olmasının ciddi bir sorun olduğunun altını çizdi. Birinci derecede deprem alanı olan bir kentte deprem toplanma merkezlerinin çok az olduğuna işaret eden Özerden, “Deprem toplanma alanının en az olduğu ilçe Şişli. Çok sıkışık bir şehirleşmenin olduğu bir yer. Ve sadece Marmara Üniversitesi yerleşkesi deprem toplanma alanı olabilir. Fakat şuanda bir inşaat başladığı için çevresi yüksek duvarlarla çevrili. Bugün bir deprem olsa insanların gidecek yeri yok” dedi.    ‘BU HAKKI KENDİNDE BULAMAZ’   Arazinin zamanında kamusal fayda sağlayacağı için özel kişiden alınarak kamuya devredildiğini belirten mahalle halkından Tolga Bektaş, “Burası eğitim için verilmişti bu nedenle bu bir kent suçudur. Bunun hiçbir pazarlığı olamaz. Burası kamusal fayda yaratılması için özel mülkten kamuya geçmiştir. Kamusal fayda için kamu bunu değerlendirir. Özel bir şirkete verip trilyonlarca paraya çevirme hakkını devlet kendinde bulamaz” diyerek tepki gösterdi.     ‘KENT SUÇU İŞLENİYOR’   Projenin asıl sahibin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olduğuna dikkati çeken Bektaş, “İstanbul’da birçok yeşil alan bir bir yok edildi. Galaport Projesi ile oradaki yeşil alanlarda yok edildi. Orda pankart asmışlar ‘İstanbul senin deniz senin’ diye.  Paran varsa senindir yoksa değildir” ifadelerini kullandı.     İnşaatın başlaması için yapı ruhsatının ise Şişli Belediyesi tarafından verildiğini aktaran Bektaş, “Bomonti Bira Fabrikası yıkılmak istendiğinde Şişli Belediyesi oraya ruhsat vermedi. İlkesel olarak karşı olduğunu söyledi. Ama orada gösterdiği duruşu burada göstermedi. Onun için açtığımız davanın bir muhatabı da Şişli Belediyesidir. Teşvikiye sakinleri olarak örgütleneceğiz. Tüm partilerle muhatap olup bunu gündeme getireceğiz. Bu kent suçunun bu mahalle tarafından kabul edilmediğinin altını çizeceğiz” dedi.    ‘KAMU YARARI YOK’   Mahallelilerden aynı zamanda hukuki sürecin takipçisi olan Avukat Özge Çetin de konuyla ilgili şöyle konuştu: “Hukuken imar kanununa göre bir yerin imar planında değişiklik yapılmasının en önemli koşulu kamu yararının o plan değişikliğine geçit vermesidir. Biz burada bu kamu yararı koşulunun gerçekleşmediğini söylüyoruz. Burası bizim deprem toplanma alanı deprem alanına konut yapılması kabulü mümkün değil ve burada bir kamu yararı da yok. Bu kadar yeşil alan kıtlığı çeken bir şehirde son kalan yeşil alanın da yapılaşmasında kamu yararı bulunmadığını söylüyoruz.” dedi.    ‘HUKUKİ SÜREÇ DEVAM EDİYOR’   Şişli Belediyesi’nin ilkesel olarak bu tür projelerin karşısında olduğunu söylemesine rağmen ruhsat verdiğini vurgulayan Çetin, konuyla ilgili belediye yetkililerinin kendilerine “Biz vermeseydik Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu ruhsatı verecekti” söylendiğini ifade etti. Konuya ilişkin yürütmeyi durdurma talebi ile İstanbul 8’nci İdare Mahkemesi’ne başvurduklarını dile getiren Çetin, hukuki sürecin halen devam ettiğini söyledi.      MA / Erdoğan Alayumat