31 yıl şiddet gördü şimdi kızı için mücadele veriyor 2020-11-22 09:07:31   DERSİM - Çocukluğundan bu yana şiddet gören S.Ö., boşandığı kişinin ailesinin kızına el koyduğunu, kendisine gösterilmediğini belirterek, tüm kadınlardan destek istedi.    25 Kasım Kadın Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yaklaşırken, kadınların maruz bırakıldığı şiddet ise günbegün artıyor. İzmir’de henüz bebekken anne ve babasının ayrılması üzerine teslim edildiği bakıcının şiddetine maruz bırakılan 31 yaşındaki S.Ö., yaşamı boyunca çektiği zorlukları anlattı.    KENDİ ÇOCUĞUNU GÖREMİYOR    7 yaşına geldiğinde annesinin evli olduğu kişinin Diyarbakır’daki ailesine teslim edilen S.Ö., bu ailenin içinde de şiddette maruz kalıyor. Baskıya dayanamayan S.Ö., 11 yaşındayken evden kaçıp yetiştirme yurduna yerleşir. Yurtta 18 yaşına geldikten sonra ayrılan S.Ö., Mersin’de bir arkadaşının aile evine yerleşir. Burada çalışıp kendi ekonomik gelirini sağlayan S.Ö., Dersim’de Munzur Festivali’ne geldiği sırada tanıştığı kişiyle bir yıl sonra evlenir. Evlendikten sonra tekrar fiziki ve sözlü şiddete maruz kaldığı için boşanan S.Ö., boşandığı kişinin ailesi tarafından çocuğu elinden alınır. S.Ö.’nün çocuğunun velayeti kendisinde olmasına rağmen gösterilmez. Çocuğunu geri almak için mücadele eden S.Ö.’nün tek isteği çocuğuyla birlikte yeni bir yaşam kurmak.   ANNE VE BABASINI HİÇ TANIMADI   Çocukluğunu anlatan S.Ö., “Annem ben doğduktan sonra bir bakıcıya teslim etti. Babamı tanımıyorum. Bakıcı bana sürekli şiddet uyguladı. 7 yaşımdayken bana bakıcılık yapan kadının annem olmadığını öğrendim. Bazen annemle telefonda konuşuyordum. En son annemle telefonla konuştuğumda ‘kurtar beni’ dedim. Annem beni alıp evlendiği adamın Diyarbakır’daki ailesine bıraktı. Bu ailenin evinde 11 yaşıma kadar yine aynı şiddete maruz kaldım. En son beni o yaşımda evlendirmeye kalkıştılar. Evden kaçtım ve polisler tarafından yurda yerleştirildim. Bu yaşıma kadar yurtta kaldım, tuvalet kapılarında ve banyoda uyuduğum dahi oldu. Giyecek ayakkabım bile yoktu. Yurtta 18 yaşıma geldiğimde Mersin’de tanıdığım bir arkadaşımın aile evine yerleştim. Burada bir lokantada çalışıp ekonomik gelirimi sağlamaya başladım” dedi.   Bir yıl sonra arkadaşıyla birlikte Dersim’e Munzur Festivaline katıldığını dile getiren S.Ö., burada tanıştığı kişiyle bir yıl sonra evlendiğini belirtti. Daha evliliğinin ilk aylarında sözlü ve fiziki şiddete maruz kalan S.Ö., “Bazen madde kullandığına ve aşırı alkol tükettiğine şahit oldum. Çocuğum doğduktan sonra eşim eve gelmemeye başladı. Sürekli tartışma hali yaşanıp, sebepsiz yere kavga çıkarıyordu. Daha sonra duydum ki başka bir kadınla birlikte ayrı bir ev tutmuş. Çocuğum küçüktü ona bakıyordum ve üzerine bunları duymak beni daha çok yıprattı. Tüm bunlar üzerine anlaşmalı bir şekilde boşandım. Ben bir dershanenin kafeteryasında çalışıp ekonomik gelirimi yeniden sağlamaya başladım. Bir yandan da çocuğuma bakıyordum” diye konuştu.    3 AYDIR KIZINI GÖREMİYOR   Boşandıktan sonra da rahata kavuşmadığını ifade eden S.Ö., çocuğunun vekâletinin kendisinde olmasına rağmen boşandığı kişinin ailesi tarafından zorla alındığını söyledi. Çocuğunu tekrar görmek için mücadele ettiğini vurgulayan S.Ö., şöyle devam etti: “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından çocuk koruma kararı almışlar. Çocuğuma zarar veriyorum algısı yaratılarak çocuğumu bende uzaklaştırıyorlar. Onlarda kalması problem değil. Fakat istediğim zaman çocuğumu bana göstermek zorundalar. Ben 3 aydır kızımı görmüyorum. İki hafta tekrar kızımı görmeye gittiğimde yine bana göstermediler. Sadece çocuğumu hafta sonları görmeme izin vermelerini istedim. Çocuğum cezaevindeymiş gibi pencereden gizli gizli konuştum. Böyle olunca boşandığım kişinin abisi bana fiziki şiddet uyguladı. Hastaneye gidip darp raporu aldıktan sonra emniyette şikâyette bulundum.”    KADINLARDAN DESTEK BEKLİYOR   Çocuğunu tekrar görmek için mahkemeye başvurduğunu kaydeden S.Ö., şunları söyledi: “Ben aile nedir bilmiyorum. Annem, babam olmadan sürekli bir şiddetin gölgesinde büyüdüm ve bugünlere geldim. Var olan bir gerçeği inkâr edemem. Evliliğimde yanlış seçim yapmış olabilirim ama bunun çocuğuma yansımasını istemiyorum. Çocuğumun annesiz büyümesini, benim yaşadıklarımı yaşamasını istemiyorum. Babasından da ayırdığım yok. Ben sadece kızımın geleceğini güzelleştirmek istiyorum. Bu yüzden tüm kadınlardan destek bekliyorum.”   MA / Ayşe Sürme