HDP’den Soylu’ya: Bundan ala kanıt mı var? 2020-12-10 09:00:40 İSTANBUL - Parti binalarından çıkan dinlenme cihazlarının yasadışı uygulamaların kanıtı olduğunu belirten HDP İstanbul İl Eşbaşkanları, “Muhalif bütün kurumların dinlendiği ispatlanmış oldu” dedi. Siyasi partilerin ve siyasetçilerin yasadışı dinlendiği tartışmaları, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü binasında bulunan dinlenme cihazlarıyla bir kez daha kamuoyunun gündeminde. Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun “dinleniyorum” açıklamasına karşı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sarf ettiği “Madem dinlenildiğini düşünüyorsun, Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulun" sözlerini hatırlatan HDP İstanbul il eşbaşkanları, parti binalarından çıkan cihazları göstererek, “Bundan ala kanıt mı var” diye sordu.   HDP’LİLER DİNLENİYOR   İl Eşbaşkanı Elif Bulut, yürüttükleri siyasi faaliyetlerin halka açık olduğunu belirterek, gizleyecek hiçbir şeylerinin olmadığını söyledi. İktidarın bu tür yöntemlerle suç unsuru yaratmaya çalıştığına dikkat çeken Bulut, “İktidar, yasa dışı, gizli yöntemler ve gizli kapılar arkasından iş çeviriyor. Bu tür uygulamalarla bizleri tutukladıklarında, gözaltına aldıklarında dosyalarımıza neler koyacaklarını düşünüyorlar. Her gözaltına alındığımızda önümüze çıkan tapelerden de anlıyoruz ki neredeyse her HDP’li dinleniyor. Yasa dışı bu işlerle tüm muhalefeti baskı altında tutmaya çalışıyorlar” dedi.   BASKINDA YERLEŞTİRİLDİ   Dinlenme cihazlarının “iktidarın en korktuğu yerlerden” çıktığını ifade eden Bulut, “Dinleme cihazlarını gençlik, kadın, eşbaşkanlık odasında ve bir tane de seyyar 3’lü prizin içinde bulduk” diye belirtti. Dinleme cihazlarının il binasına yapılan baskınlar sırasında yerleştirildiğini düşündüklerini aktaran Bulut, “Baskınlarda yasal olarak üçüncü bir şahıs bulunmak zorunda. 2016’da il binamız basıldığında kimseyi içeri almadılar tam 7 saat herkes dışarıda bekledi. Bizim tahminimiz o esnada yerleştirilmiş olduğu yönünde. Onun dışında pek mümkün değil, çünkü güvenlik kameralarımız var ve arkadaşlarımızın, tanıdık esnafımızın, yurttaşlarımızın olduğu bir sokak burası” ifadelerini kullandı. Bulut, bu hafta içinde İçişleri Bakanlığı hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını da ekledi.    'SUÇ KANITLANDI'   İl Eşbaşkanı Erdal Avcı da, bulunan dinlenme cihazlarının ince bir işçilikle, profesyonel bir şekilde yerleştirildiğine işaret etti. Bu tür uygulamaların yasal olmadığının altını çizen Avcı, şöyle dedi: “Demokrasi talep eden kurum ve kuruluşlara dönük bu girişimler suç olmakla beraber yasadışılık tartışmasında, yasayı korumakla sorumlu olanların yasadışı olduklarını gösteriyor. Yasada, arama yaparken gizli cihazlar yerleştirmek gibi bir hüküm ve hak yoktur. Neresinden tutarsanız tutun suç teşkil eden yasadışı bir uygulamadır. Ülkenin siyasi partilerin başkanları düzeyinde süre gelen bir tartışmada muhalif bütün kurumların dinlendiği bizimle birlikte ispatlanmış oldu.”    OLİGARŞİK YAPI   Türkiye’nin oligarşik bir yapıya dönüştüğünü ifade eden Avcı, hukuksuzlukların suç olduğunu söyledi. Demokratik ortam ve yapılanmalarda bu tip uygulamalara ihtiyaç duyulmayacağını belirten Avcı, “Buradan Türkiye’nin hukuk ve yapısal düzenlemesinin oligarşik olduğunu görüyoruz. Diğer yandan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da bu konuda güçlü şüphelerinin olduğunu ve kendileri açısından herhangi bir sorun olmadığını ifade etmişti. Bizim açımızdan da herhangi bir sorun yok. Fakat sorun şu ki; yol, yöntem ve bu tip girişimler Türkiye’de reform söylemlerini boşa çıkararak, anti demokratik yol ve yöntemlerle iktidarlarını korumaya çalışıyorlar. Soylu, ‘varsa ispatları, kanıtlarıyla savcılıklara suç duyurusunda bulunsunlar’ demişti. Bundan ala delil olmaz herhalde. Sayın İçişleri Bakanlığı bunları kimin yerleştirdiğini, hangi dönemlerde yerleştiğini ve bunlarla ne yaptıklarını anlatmalıdır” dedi.   ÖZSAVUNMA   Yaşanan hak ihlallerine karşı tüm muhalif yapılanmalara birlik çağrısında bulunan Avcı, cihazları yerleştirenlerin de talimatı verenlerin de suç işlediğinin altını çizerek, ekledi: “Bu uygulamaların tek adı devlettir. Bu tutumlara karşı muhaliflerin kendi özsavunmalarını almaları gerekiyor. Bu tür yol ve yöntemleri teşhir edecek ve önlerini kesecek suç duyurularında bulunmaları ve birlik olmaları gerekiyor.”    MA / Ferhat Çelik - Berfin Karaman