Baydarol: Gerginlik siyaseti Türkiye’yi yalnızlaştırdı 2020-12-10 10:53:45 İSTANBUL - AB Liderler Zirvesi'nden "çıkar" ilişkilerinden dolayı Türkiye’ye yönelik yaptırım kararının çıkmayacağını belirten ABKAD Başkan Yardımcısı Can Baydarol, gerginlik siyasetinin Türkiye’yi yalnızlaştırdığını dile getirdi. İki gün sürecek olan Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi bugün başlıyor. Zirvenin ana gündemi ise Doğu Akdeniz’deki gerilim politikaları nedeniyle Türkiye’ye yaptırım kararı olacak. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki doğalgaz arama faaliyetlerinin ardından daha da kötüleşen AB ilişkileri, kopma seviyesine gelmişti. Yaşanan krizin ardından Akdeniz’de artan tansiyon, sismik araştırma gemisi Oruç Reis’in Antalya’ya demir atmasıyla bir süreliğine dinse de Türkiye’nin sondaj faaliyetlerini yeniden devam ettirmesi, gerilimi yeniden tırmanmasına neden olmuştu.    Yaptırım açıklamalarının ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Kendimizi Avrupa’da görüyoruz” ve yargıda, ekonomide reform gibi çıkışlarıyla AB’ye göz kırpsa da birçok uzman ve siyasetçi, beyhude ve boş çaba olarak yorumladı.     AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in, "Ekim ayında olumlu bir gündem belirledik, elimizi uzattık"  diyerek, "Türkiye provokasyonlarına ve düşmanca retoriğine son vermeli" açıklaması dikkat çekmişti. Yine AB dışişleri bakanları, Brüksel’de görüşülecek zirve öncesi Doğu Akdeniz’deki gerilime ilişkin Türkiye’ye olası yaptırımları masaya yatırdı. Toplantıda Yunanistan, Kıbrıs Cumhuriyeti ve Fransa yaptırım konusunda uzlaşırken, Almanya’nın başını çektiği bir grup ülkenin ise yaptırımlar konusunda çekinceli davrandı.    Liderler Zirvesi toplantısı öncesi AB ilişkilerinde birçok araştırmaya imza atan Avrupa Birliği (AB) ve Küresel Araştırmalar Derneği (ABKAD) Başkan Yardımcısı Dr. Can Baydarol ile konuştuk.   TAHRİK EDİCİ YAKLAŞIMLAR   Yunanistan, Kıbrıs Cumhuriyeti ve Fransa’nın Doğu Akdeniz yaşanan gerginlik nedeniyle Türkiye’ye yaptırım çağrısında bulunduğunu anımsatan Baydarol, Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelerde Türkiye’nin sorumlu olduğu kadar, Yunanistan’ın da tahrik edici yaklaşımlarının olduğunu söyledi. Türkiye’nin yaşanan krizden dolayı yalnız kaldığını ve bu durumun birçok devlet tarafından fırsat olarak değerlendirileceğine işaret eden Baydarol, Türkiye ile ilişkileri bozmak istemeyen birçok ülkenin yaptırımlara sıcak bakmadığını kaydetti.   ‘ZİRVEDEN YAPTIRIM ÇIKMAZ’   Yaptırım amacıyla toplanan zirveden yaptırım çıkamayacağını belirten Baydarol, nedenlerini ise şöyle açıkladı: “Birinci neden enerji meselesi. Hazar Denizi’nde çıkan doğalgazın Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP) Avrupa’ya taşınması anlamında Türkiye çok önem arz ediyor. Dolayısıyla Türkiye ile ilişkileri açmak işlerine gelmeyecektir. İkinci neden mülteciler meselesi. Türkiye daha önce İdlib olayında yaşanmasının ardından batı sınırlarını açarsa özellikle pandemi sürecinde büyük bir felaketlere neden olacaktır. Onun için Türkiye’ye ‘aman onları ülkende tut’ diye Türkiye’ye iyi davranmak zorunda his ediyorlar kendini. Üçüncü nedende gümrük birliği ilişkisi.  Gümrük birliği dünya ticaret örgütünün konsolide ettiği bir yükümlülük. Bunun bozmanın çok büyük bir faturası var. Gümrük birliğinden dolayı 27 bin yabancı şirket Türkiye’de yatırım yapıldığı biliniyor. Bunun yüzde 70’i Avrupa Birliği şirketleri. Türkiye ihracının yarısını bunlar gerçekleştiriyor. Türkiye’ye bu anlamda bir ceza verilecekse kendilerine de ceza verilir. Yani olacak iş değil. Dördüncü neden de Kuşak Yol Projesi. Türkiye üstünde geçiyor bu yol. Dolasıyla Türkiye bu işin tam merkezinde duruyor. Beşinci neden ise tedarik zinciri. Özellikle pandemi süreciyle birlikte tedarik zincirinin kırılması ekonomik olarak Avrupa’yı çok zor durumda bırakır. Bütün bunları alt alta sıraladığımız zaman politik çıkara dayalı reel politik açısında analiz yapılınca yaptırımlar olası değil.”   TÜRKİYE’NİN AB SINAVI   Yaptırım olmayacağı gibi Türkiye için pozitif bir gündemin de olmayacağı öngörüsünde bulunan Baydarol, “Toplantıda ‘Sen bunu yaparsan bende bunu yaparım’ denilerek, koşullu bağlamalık stratejisi uygulanacaktır. Buna ‘sopa-havuç’ ilişkisi diyoruz. Havuç nedir, tam üyeliktir. Türkiye için tam üyeliği ortadan kaldırdığınıza göre, ortada havuç yoksa sopa ne işe yarıyor. Son günlerde yapılan açıklamalar da havucun gramajının düştüğüne yöneliktir. Yani diyecekler ki ‘Türkiye bunları bunları yapmıyor. O yüzden bizde bunları yapmayacağız’ gibi bir mesaj vereceklerdir. AB ülkeleri kendi çıkarlarını gözeterek, Türkiye’ye yaklaşıyor. Türkiye’ye karşı eleştiriler çıkar ama yaptırım olmaz. AB bu anlamda samimi değil. Yaptırım gelmeyecektir ama pozitif bir gündem de ortaya çıkmayacaktır. Bir nevi Türkiye’yi arafta bırakacak bir karar çıkacaktır. Öbür taraftan son yıllarda Kopenhag Kriterleri’nden uzaklaşan Türkiye demokrasi ve hukuk anlamında çok kötü görüntüler verdi. Buna ilişkin eleştiriler gelecektir” diye konuştu.   ÇAKICI’NIN TEHDİTLERİ    Erdoğan’ın “Biz kendimizi Avrupa’da görüyoruz” söylemlerinin toplantıya etki etmeyeceğini dile getiren Baydarol, “Çünkü söylem ayrı, pratik ayrı. Söylemler iyi de ona göre de hukuk reform yapacaksın. Reform söylemlerinin hemen ardından Bahçeli, Çakıcı’nın tehditlerini destekledi. Çakıcı’nın tehditleri Kılıçdaroğlu’na verilen gözdağı olarak değerlendirildi ama gözdağı aslında doğrudan doğruya Erdoğan’ın reform söylemlerine verildi. Dolayısıyla Türkiye’nin bu anlamda da iç politikada bir sıkışmışlığı var. İstediğiniz kadar reform söylemlerinde bulunun ama eylem haline dönüştüremezseniz, karşı tarafta sizin samimiyetinizi sorgular” dedi.   ÇIKAR ODAKLI İLİŞKİLER    Uluslararası ilişkilerin dengeler üzerine kurulduğunu, dengelerin de değer ve çıkar ilişkilerini şekillendirdiğinin altını çizen Baydarol, Türkiye ve Avrupa’da değerlerin ayaklar altında olduğunu söyledi. Bu nedenle ilişkilerin çıkar odaklı ilişkilere odaklanıldığına dikkat çeken Baydarol, şunları söyledi: “Türkiye’yi AB’de istemeyenler ile isteyenler arasında kutsal bir ittifak oluşturmuş durumda. Zaten 27 ülkenin dışişleri bakanlarının katıldığı toplantıda, Türkiye ilgili ortak bir paragraf bile yazılamadı. Bu, yaptırıma karşı çok net bir şekilde bazı ülkelerin ayak direttiğini gösteriyor. Zaten bu da Liderler Zirvesi’nde nasıl karar çıkacağına işaret ediyor” diye konuştu.   MA / Naci Kaya