Van’da Kürtçe kurs veren yer yok 2020-12-11 09:03:48 VAN - Her dilde eğitim kurslarının bulunduğu bir milyon 100 bin kişilik Van’da tek Kürtçe kurs yeri bulunmadığına dikkati çeken eğitmenler, Kürtçeyi sahiplenme çağrısında bulundu.  Van’da her dilde eğitim kursları bulunmasına rağmen tek bir Kürtçe kurslar yok. 2019 yılının verilerine göre 1 Milyon 136 bin 757 nüfusu bulunan kentteki durumu değerlendiren Kürtçe dil eğitmeni Elif Gemicioğlu ve İkram işler, bu eksikliğin giderilmesi için herkese çağrıda bulundu.    KURSLARA YOĞUN İLGİ   25 Milyon Kürt’ün dil eğitiminden uzak tutulmasına ve asimilasyona açık olmasını eleştiren Elif Gemicioğlu, okullarda anadilde eğitim verilmesi gerektiğini hatırlattı. Anadilin bir hak olduğunu ve demokratik ülkelerde bu yönlü eğitimlerin zenginlik olarak görüldüğünü anımsatan Gemicioğlu, “2014- 2015 yılları arasında Türkiye ve Kürdistan'da Kürtçe kurslar açıldı. Bu kurslara binlerce başvuru yapıldı. Ancak aradan birkaç yıl geçtikten sonra kurslar kapandı ve Kurdi- Der açıldı. Genel çalışmalar vardı ve başvurular en çok öğrenciler tarafından yapılıyordu. Kürtçe için güzel bir gelişmeydi fakat kursların kapatılması kursa gelen öğrenciler üzerinde korku ve panik oluşturdu. Bu durum açılacak kurslara da ilgiyi azalttı” dedi.   ‘ÇOCUKLAR ANADİLLERİYLE BÜYÜTÜLMELİ’   Türkçe bilmeyen halkın resmi kurumlarda yaşadığı zorlukları hatırlatan ve anadilde hizmetin önemine işaret eden Gemicioğlu, özelikle ailelerin çocuklarına dil eğitimi vermesi gerektiğini vurguladı. Gemicioğlu, “Çocuklara Türkçe dilini temelden öğretirsek okullarda da başarılı olur. Bu nedenle Kürt halkının bu konuda büyük bir eksikliği var. Çocuklar anadillerinden sonra her dili rahatlıkla öğrenebilir. Ama aileler, çocuğum Kürtçeyi öğrense bile nerede konuşacak, nasıl olsa ileriki zamanlarda öğrenir düşüncesinde. Dışarıdan gelen insanlar birkaç ayda Türkçe dilini öğreniyor. Ama Kürtçe bu kadar kolay bir dil değil. Eğer temelden öğrenilmezse ileriki zamanlar da öğrenmek mümkün değil. Öğrenirse bile orijinal bir dil değil çeviri dili olur. Kürt halkı bu durumun farkına varmalı ve çocuklarını anadilleriyle büyütmelidir” diye konuştu.    KÜRTÇENİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ   Kürtçe dil eğitimi alanında birçok çalışmada bulunduğunu anlatan Gemicioğlu, ebeveyn olarak çocuğuna anadilde eğitim verdiğini ve bu eğitimi sürdüreceğini belirterek, şunları ifade etti: “Çocuğumun çevresinde bulunan diğer çocuklar Kürtçe bilmiyor. Parka veya başka bir yere gittiğimizde çocuğum da diğer çocukların konuştuğu dili bilmiyor. Bu yüzden diğer çocuklarla ilişkisi yok. Sadece Kürtçe bilen yetişkinlerle ilişkisi var. Ona biraz acayip geliyor ve kendini biraz geride hissediyor. Bu durum psikolojisine etki ediyor ve yalnızlaşıyor. Parka gittiğimizde orada olan ebeveynlere anadilin önemini anlatıyorum. Elimden geldiğince her alanda bunu yapıyorum. Çocuğumu bu konuda koruyorum.”    DİLİ GELECEK NESİLLER KORUYABİLİR   Kürtçe dilinin kadim bir dil olduğunu ve bu şekilde devam ederse ömrünün uzun olmayacağını belirten Gemicioğlu, bir sonraki kuşağın dili tamamen unutacağını söyledi. Dil üzerindeki riskleri yineleyen Gemicioğlu, “Dil ve kültürü gelecek nesiller korur. Çocuklarım önce Türkçe öğrensin eksikliğine düşmesinler. Her çocuğun anadilini öğrenmeye hakkı var. Dil yok olmaya yüz tutarsa ebeveynler olarak vicdan azabı yaşarız. Şimdiden sahip çıkmalıyız. Dilimizi yok etmek isteyenlerin ellerinden tutmayalım tam tersine onlara karşı duralım” diye belirtti.    ‘KÜRT DİLİNİ ZORUNLU KILMALIYIZ’   Kürt dilinin geldiği noktadan kaygı duyduğunu belirten KURDÎ – DER öğretmen yetiştirme programında ve Kürtçe dili ve tarihi üzerine çalışmalarda bulunan Eğitmen İkram İşler ise, Kürtçe diline olan ilginin giderek azaldığını ve Kürtçe dil eğitimi veren kursların açılması halinde kursa müracaatların az olacağını aktardı. İşler, ailelerin çocuklarını öğrenmeleri için başka kurslara yüksek maliyet ödeyerek gönderdiğini fakat bu ilgiyi Kürtçe dili için göstermediklerinden sitem etti. İşler, şöyle devam etti: “İnsanlar, çocuklarını paralı İngilizce, Fransızca kurslarına gönderiyor. Ama söz konusu kendi dilimiz olunca parasız kurslara dahi göndermiyor. Artık Kürt dilini zorunlu kılmalıyız ve bir ihtiyaç olarak benimsemeliyiz. Kürtçe diline olan ilgiyi artırmak için öncelikle kendimizden başlamalıyız.”    KÜRTÇE ASİMİLAYONA UĞRUYOR    Ailelerin, “Çocuklarım okulda diğer çocuklara karşı ezilmesin” diye öğrettikleri Türkçe diline karşı Kürtçeyi ikinci ya da üçüncü dil olarak benimsediğini anımsatan İşler, şunları söyledi: “Artık çocuklarımızla Kürtçe konuşup, anadillerini öğretmeliyiz. Evlerimizde kendi dilimizi konuşursak, çocuklarımız da kendi dilini konuşur. O vakitte Kürtçe bir ihtiyaç olarak hissedilir. Şuan geldiğimiz süreçte Kürtçeyi bir ihtiyaç olarak görmüyoruz. Dilimizi konuşmamak ve dilimizi yaşatmamak aslında bizi öldürür. Kürtçeye sahip çıkmazsak bu sefer kurslarımızda olmaz ve tamamen bir yok oluş olur. İnsanlara çocuklarının Kürtçe öğrenmeleri için ne yaptıklarını sorduğumuzda cevap alamıyoruz. Bunun sonucunda dilimiz yavaş yavaş asimilasyona uğruyor.”    ‘BİRÇOK DİLDE KÜRTÇE KELİMELER VAR’   Kürtçenin zenginliğine işaret eden İşler, şunları ifade etti: “Başka dillerde Kürtçe kelimeler olduğunu gören araştırmacılar bu duruma şaşırıyor. Örneğin araştırmalar sonucu sadece Türkçe dilinde 2 bin 500 tane Kürtçe sözcük olduğu görüldü. Kürt dili bu kadar önemli bir dil iken parçalanmaya başlandı ve bu diller içinde yok edilmeye, asimilasyona uğratılmaya çalışıldı. Bunların karşısında dilimizi konuşarak durabiliriz.”    ‘DİLİMİZİ YOK ETMEMELİYİZ’   Kürt halkının dil ve kültüre sahip çıkması için çağrıda bulunan İşler, sözlerini şöyle tamamladı: “Çok değerli ve kültürlü bir dile sahibiz. Sadece bilmek ve öğrenmek yetmez, sahip olduğumuz özelliklerimizi değerlendirmeli ve bu özelliklerimizi yenilemeliyiz. Kürt dili burada çok önemli bir işleve sahip. Bizler bu dile sahipsek, bu dili korumalıyız.”