Çukurova TUAYDER: Tecrit sonlandırılmalı 2020-12-11 14:42:06   MERSİN - Tecridinin bir an önce sonlandırılmasını isteyen Çukurova TUAYDER, "Sayın Öcalan ile bir an önce görüşmeler yapılmalı, tecrit kalkmalı, özgürlüğü sağlanmalı” diye belirtti.    Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (Çukurova TUAYDER), PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması talebiyle 27 Kasım’da cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerine ilişkin Tarsus Kampüs Cezaevi’nin önünde basın açıklaması yapmak istedi. Ancak açıklama öncesi jandarma cezaevine giden yolları kapattı. Yollarda kontrol noktası oluşturan jandarma, yoldan geçenlere Genel Bilgi Taraması (GBT) yaptı. Jandarma, cezaevi önünde açıklama yapmak isteyenlere; "Basın açıklaması için belirlenmiş alan burası değil" diyerek izin vermedi. Geçişlerine izin verilmemesi üzerine kitle cezaevi ile Tarsus yolu üzerinde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, tutuklu yakınlarının yanı sıra HDP Adana ve Mersin il ile ilçe yöneticileri, HDK, Akdeniz GÖÇ-DER, İHD, ÖHD ve AYKAD yöneticileri de destek verdi.    Tecride karşı daha önce başlatılan Öcalan'ın çağrısıyla sonlandırılan açlık grevi eylemleri sırasında 9 tutuklunun yaşamını yitirdiğini anımsatan Çukurova TUAYDER Yöneticisi Mehmet Tutuş, tecridin devam ettiği için tutukluların bir daha açlık grevi eylemine başladığını söyledi. Tutuş, "Hak ihlallerinin başında tecrit, yaşam hakkı ihlali, işkence kötü muamele, dil ve kültür asimilasyonu, kadın katliamları ve çocuk istismarı, inanç sömürüsü ve cezasızlık gelmektedir. Gelinen son aşamada bu hak ihlallerinin git gide arttığını ve cezaevleri başta olmak üzere toplumun bir bütünen tecrit altına alındığını görmekteyiz. Halk sağlığını tehdit eden dünya ülkelerinin başa çıkamadığı ve aylarca mücadele ettiği Covid-19 salgını dahi iktidar tarafından tecridin derinleşmesi için kullanıyor" dedi.   'TECRİT İNSANLIK SUÇUDUR'   Salgın döneminde cezaevlerindeki tecridin daha da derinleştiğini vurgulayan Tutuş, "Tecrit sistemi ayırmayı   zorlamayı amaçlamaktadır. Bu açıda tecrit sistemi sadece bir cezalandırma değil, bir yöntem tekniğidir. Bu demokrasi ile hukukla bağdaşmamaktadır. Tecrit, sadece içerdeki mahpus için değil, başta aileler olmak üzere toplum üzerinde de bir baskı aracı olarak uygulanmaktadır. Cezaevlerinde psikoloji baskı uygulanırken dışarda da mahpusların manipüle edilmesine ilişkin toplum etki altına alınmaya çalışılmaktadır tepkisiz bırakılmak istenmektedir. İmralı'da uygulanan yasaya aykırı tecrit rejimi de dünyada eşi ve benzeri görülmemiş bir boyuta ulaşmıştır. Tecrit rejimi infaz yasasına ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırıdır. Bu bir insanlık suçu olup derhal eşitlikçi bir yasal düzenlemeye gidilmelidir" ifadelerini kullandı.   'TECRİT SONLANDIRILSIN'   İmralı tecridinin bir an önce sonlandırılmasını isteyen Tutuş, "Sayın Öcalan ile bir an önce görüşmeler sağlanarak tecrit kaldırılıp özgürlüğüne kavuşması sağlanmalıdır. Başta İmralı gerçekliği siyasi tutsakların eşitlikçi bir infaz yasası ile özgürlükleri yasal ve yaşamsal kavuşturulup güvence altına alınmalıdır. Talepler kabul edilir makul ölçüde düzenleye gidilmelidir" şeklinde konuştu.