Açlık grevleri 17'nci gününde: Herkes adım atmalı 2020-12-13 09:04:53   DİYARBAKIR - Tecridin “insanlık suçu” olduğunu söyleyen MEBYA-DER Eşbaşkanı Şeyhmus Karadağ, cezaevlerindeki açlık grevi eyleminin sonlandırılması için herkesin tutukluların taleplerinin yerine getirilmesi için adım atması çağrısında bulundu.   Türkiye cezaevleri bir kez daha açlık grevi eylemi ile gündemde. Pandemi sürecinde ‘tedbir’ adı altında devreye konulan uygulamalar ve yaklaşımlar nedeniyle cezaevlerinde maruz kaldıkları hak ihlallerinin katlanması üzerine, PKK'li ve PAJK'lı tutuklular 27 Kasım'da açlık grevi eylemine başladı. Gruplar halinde 5’er günlük sürelerde yapılan bu süresiz-dönüşümlü açlık grevi 17’inci gününde.   Koşullarının düzeltilmesini isteyen tutukluların taleplerinin başında, içerisinde bulundukları koşullardan bağımsız olmadığını ifade ettikleri PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit uygulaması var. 22 yıldır İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Öcalan ve yine bu cezaevinde kalan üç isim, aileleri ve avukatları ile görüştürülmüyor.   Tecride son verilmesini isteyen siyasi tutukluların bu amaçla başlattığı açlık grevi eylemini Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Diyarbakır Eşbaşkanı Şeyhmus Karadağ ile konuştuk.   Karadağ, dünyada örneği bulunmayan Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin “insanlık suçu” olduğunu ve kabul edilebilir bir yanının olmadığını söyledi.    Öcalan’a dönük tecride karşı cezaevlerinde 2018 yılında da açlık grevine girildiğini hatırlatan Karadağ, o dönemde 9 kişinin yaşamına son verdiğine dikkat çekti. Cezaevlerinde böyle bir durumun tekrar yaşanmasını istemediklerini söyleyen Karadağ, “Öcalan'ın düşünce ve ideolojisiyle Ortadoğu ve Türkiye halkları için barışa giden yolu açtığını” dile getirdi.   2013 yılında gibi barışın önünü açacak olan diyalog sürecine dönülmesi gerektiğinin altını çizen Karadağ, şunları ifade etti: "Cezaevlerinde başlayan açlık grevlerini şuan 4’üncü grup sürdürmekte. İnsan olan herkes açlık grevlerine karşı duyarlı olmalı ve tutukluların taleplerinin yerine getirilip, grevin sonlandırılması için adım atmalı. Cezaevlerinde cenazelerin çıkmaması için bir an önce çözüm yoluna dönülmesi gerekir."    KAMUOYUNA ÇAĞRI   Bunun için de Öcalan'ın özgürlüğünün sağlanması gerektiğini vurgulayan Karadağ, "Çünkü Sayın Öcalan özgürleştiğinde Türkiye'de barış sağlanacak, Ortadoğu'daki savaş son bulacak. Öcalan üzerinde uygulanan tecrit aslında tüm Türkiye halklarına karşı uygulanıyor" diye konuştu. Karadağ, tutukluların taleplerinin karşılanması için tüm Kürt siyasi partileri, dernek ve kurumlar başta olmak üzere kamuoyunun taleplere ses vermesi gerektiği çağrısında bulundu.    DEVLETE SESLENDİ   Devlet yetkililerine de seslenen Karadağ, tutuklulara karşı uygulanan ihlallerin ve tecridin bir an önce ortadan kaldırılmasını istedi. Karadağ, “AKP-MHP iktidarının iyi düşünmesi lazım. Bu tutsakların arkasında milyonlarca insan var. Şunu da iyi bilsinler ki böyle yapmaya devam ederlerse, gün gelecek uzattıkları eli sıkacak bir Kürt kalmayacak. Bu yüzden bu kirli siyaseti bıraksınlar ve tutsaklar üzerinde uygulanan zorbalık sonlandırılsın" dedi.    MA - Cengiz Özbasar