DAİŞ üyeleri siyasi tutukluların bulunduğu koridora yerleştirildi 2021-01-06 09:00:48 DİYARBAKIR - Diyarbakır 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde olan DAİŞ üyeleri, siyasi tutukluların bulunduğu koridordaki bir koğuşa yerleştirtildi. Açlık grevindeki siyasi tutuklular ve aileleri, uygulamadan rahatsız.  İmralı Cezaevi’nde tutuklu PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin son bulması ve cezaevlerinde artan hak gasplarının son bulması talebiyle siyasi tutukluların başlattığı açlık grevi 41'inci gününe girdi. Süresiz dönüşümlü açlık grevi eyleminin yapıldığı Diyarbakır 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde provokasyon yaratacak uygulamalar devreye konuldu. Cezaevinde olan DAİŞ üyeleri, siyasi tutukluların bulunduğu koridordaki bir koğuşa yerleştirildi.   Bu cezaevinde kalan siyasi tutuklulardan Mazlum Demir, durumu gerçekleştirdikleri telefon görüşmesinde babası Sait Demir’e anlattı.    Yaptıkları görüşmede oğlunun, cezaevindeki DAİŞ üyelerinin bulundukları koğuşun hemen yan tarafındaki koğuşa yerleştirildiğini aktardığını belirten baba Demir, "Oğlum, insanlığa ve Kürt halkına karşı katliamlar gerçekleştiren DAİŞ çetelerinin hemen yan taraflarındaki koğuşa yerleştirildiklerini paylaştı. Tutuklular, DAİŞ çeteleri ile aynı koridorda olmayı kabul etmiyorlar” dedi.    "Belli bir felsefe ve ideoloji ile bedel ödeyen çocuklarımız ile DAİŞ çetelerinin aynı yerde bulunmasını kabul edilemez" diye baba Demir, tutuklular ve aileleri olarak İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Diyarbakır Barosu'ndan harekete geçmelerini istediklerini ifade etti.   Baba Demir, oğlunun kendisiyle paylaştığı cezaevinde yaşanan diğer hakkı ihlalleri hakkında da bilgiler verdi.   Oğlunun yeğenine göndermek üzere kaleme aldığı Kürtçe mektubun, cezaevi yönetimi tarafından tercüman ücreti talep edilerek postalanmadığını dile getiren Demi, "Cezaevi yönetimi, mektubun yollanılması için tercüme edilmesi, tercüme edilmesi için de kelime başına bir ücretin ödenmesi gerekiyor' demiş. Bu durum kabul edilemez. Kürtçe bizim anadilimizdir. Bu uygulamaları kınıyoruz" dedi. Açlık grevi eyleminin başlaması ile birlikte tutuklulara yönelik baskıların arttığını kaydeden Demir, neredeyse her hafta koğuş aramalarının yapıldığını belirtti. Baba Demir, migren ve belinden rahatsızlığı bulunan oğluna Diyarbakır D Tipi’nden 2 Nolu Cezaevi'ne sevki sırasında taktığı korsenin verilmediğini de dile getirdi.   'TECRİT KALDIRILMALI'   Oğlunun 2018 yılında yapılan açlık grevinde 87 gün kaldığını söyleyen baba Demir,  "Bugün başlatılan açlık grevleri İmralı'da tutuklu bulunan Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması amacıyla başlatılmış bir eylem. Toplum ve cezaevlerinde yaşanan ihlallerin önüne geçilebilmesi için Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerekir" ifadelerini kullandı.   YETKİLİLERE SESLENDİ   Bu konuda devlet yetkililerine seslenen Demir, "Devletin kendi yasaları ve taraf olduğu uluslararası kanunlara uyması gerekir. Bunun için de bir an önce Sayın Öcalan üzerinde uygulanan tecridin kaldırılmasını istiyoruz. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kaldırıldığında toplum ve cezaevlerindeki diğer tutuklular üzerindeki tecritte kalkar" diye konuştu.