Yunanistan’da açlık grevinde olan Karakoyun: Amaç Öcalan’ın özgürlüğü 2021-01-13 09:08:11 ANKARA - İmralı tecridine karşı Lavrio Kampı’nda açlık grevine giren kadınlardan Berivan Karakoyun, taleplerinin “Öcalan üzerindeki tecridin kırılması, daha da ötesi özgürlüğüne kavuşması” olduğunu söyledi.   PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sonlandırılması talebiyle Yunanistan’ın Lavrio Kampı’nda başlatılan süresiz dönüşümlü açlık grevi 10’uncu gününde devam ediyor. Eylemi, Fransa’nın başkenti Paris’te katledilen Kürt kadın siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in anısına, katledildikleri 9 Ocak’ta 9 kadın devraldı. Eylem, Tevgera Jinên Kurdistan a Ewropa (Avrupa’da Kürt Kadın Hareketi) öncülüğünde sürüyor.    Açlık grevinde olan kadınlardan Berivan Karakoyun (53), eylemleri ve İmralı tecridine ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu. Bir yıl önce Lavrio Kampı’na gelen Karakoyun, uzun yıllar Türkiye’de KHK ile kapatılan Mezopotamya Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma ve Kültür Derneği’nin (MEYA-DER) Siirt Temsilciliği’ni yaptı. 1993’ten 2019'un son aylarına kadar çeşitli tarihlerde toplam 15 yıl cezaevinde kalan Karakoyun, hakkında açılan davada 40 yıl hapis cezası istenmesi üzerine Yunanistan’a gitmek zorunda kalıyor. Cezaevinde kaldığı yıllarda birçok kez tecride karşı açlık grevine giren Karakoyun, “Mücadelenin sınırları yoktur” diyerek, bu kez Yunanistan’da benzer taleplerle bir kez daha açlık grevinde.    ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ   Amaçlarının tecridin sonlandırılmasının yanı sıra Öcalan’ın özgürlüğü olduğunu belirten Karakoyun, “Öcalan’ın sadece aile ve avukatlarıyla görüşmesi yeterli değil, vakit özgürlüğüne kavuşma vaktidir. Öcalan, 22 yıldır dört duvar arasında. İmralı üzerinde insanlık dışı, ahlak dışı bir tecrit uygulanıyor” dedi.    ‘TECRİT İNSANLIK ÜZERİNDE’   Türkiye ve dünyada Kürtlere yönelik baskıların her geçen gün arttığını ifade eden Karakoyun, “Kürtlerin siyasi ve diplomasi ayağını güçsüzleştirmek istiyorlar. Ama bu istekleri yerine gelmeyecektir. Çünkü tarih bize bunu gösteriyor. Bugüne kadar Türkiye’de kaç tane hükümet kuruldu-yıkıldı, kimse kendisini Kürtlerin iradesi üzerinde var etmeyi başaramadı. Kürtler direnişleriyle, yapılan yanlışları gösterdi. Bu nedenle tüm dünya sesimizi duysun ki Öcalan üzerindeki tecrit Kürt halkı, kadınlar ve insanlık üzerindedir. Bu nedenle başta tüm dünya kadınlarını olmak üzere, herkesi zulme karşı durmaya çağırıyoruz. Bugün bize destek vermelerini bekliyoruz. 9 kadın açlık grevini devraldık ama amacımız birkaç gün sürdükten sonra bitmesi değil, dünyanın bizi duyması istiyoruz. Tüm devletler sesimizi duysun biz varız” şeklinde konuştu.   CPT’YE ÇAĞRI   Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi’ni (CPT) de eleştiren Karakoyun, “CPT defalarca Öcalan’la görüştü. Bağımsız bir kuruluş olduğunu söylüyor ancak rolünü oynamıyor. Öcalan ile görüştükten, tecrit ortamını gördükten sonra durumu kamuoyuna açıklaması lazımdı. Türkiye üzerinde yaptırımlar uygulaması lazım. Ancak Öcalan üzerindeki uluslararası komplo CPT eliyle devam ettiriliyor. Ama CPT mademki insan haklarını savunduğunu belirtiyor, biz de CPT’ye rolünü oynaması çağrısı yapıyoruz” diye konuştu.   ‘FİKİRLERİNE SAHİP ÇIKMALIYIZ’   Tecride karşı mücadeleyi sürdüreceklerinin vurgulayan Karakoyun, şunları söyledi: “Kadınlar bugün tüm dünyada, Leyla Qasim, Rosa Loxemburg, Clara Zetkin, Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez, Sêvê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar yolunda mücadeleye devam ediyor. Öcalan, ‘kölelik kadınların şahsında başladı, özgürlük de kadınlar eliyle olmalı’ diyor. Bu düşünce bugün dört bir yana yayılmış durumda. Bu nedenle Öcalan’ın fikirlerine sahip çıkmalı ve mücadeleyi büyütmeliyiz.”   MA / Zemo Ağgöz