STÖ’lerden çağrı: Tutukluların taleplerini yerine getirin 2021-02-04 14:13:50   DİYARBAKIR - Cezaevlerinde keyfi infaz uygulamaları, tecrit ve insan hakları ihlalleri nedeniyle başlatılan açlık grevi eylemlerine dikkati çeken Diyarbakır’daki STÖ’ler, Adalet Bakanlığı'na tutukluların taleplerinin yerine getirilmesi çağrısı yaptı.    İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası (DTO) ve HAK İnisiyatifi Derneği Diyarbakır Temsilciliği, cezaevlerinde devam eden açlık grevleri eylemlerine ilişkin İHD Diyarbakır Şube binasında basın toplantısı düzenledi.    STÖ’ler adına açıklama yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, Türkiye hapishanelerinde 27 Kasım 2020 tarihinde başlatılan süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemlerinin 70’inci gününe girdiğini hatırlattı.    ‘TALEPLERİMİZ DİKKATE ALINMADI’   Eylemcilerin, Türkiye’deki hapishanelerde yaşanan insan hakları ihlallerinin sonlandırılması, ağırlaşan infaz koşullarının düzeltilmesi ve İmralı Cezaevi’nde uzun zamandır sürdürülen ağır tecrit ve izolasyona son verilerek, aileler ve avukatları ile görüşmelerin sağlanması talebiyle açlık grevi eylemlerini başlattıklarını belirten Zeytun, “Otoriterleşen idari sistem ve bağımlı hale gelen yargı krizi, hapishanelerdeki tutuklu sayısında ciddi artışlara sebep olmaktadır. 2020 yılının Nisan ayında, Anayasa’daki eşitlik ilkesi ve Anayasa kurallarına aykırı bir şekilde çıkarılan İnfaz Yasası ile binlerce mahpusun serbest bırakılmasına rağmen ve daha bir yıl dolmadan cezaevlerindeki doluluk oranı neredeyse aynı seviyeye gelmiş durumda. Bu nedenle hapishanelerde yaşanan sorunların çözümü için temel hak ve özgürlükleri referans alan, adil, eşit ve bütünlükçü bir politika geliştirilmediği sürece sorunların kalıcı bir çözüme kavuşturulması mümkün değildir” ifadelerini kullandı.   ‘ENDİŞELİYİZ’   2020 yılının Nisan ayında yürürlüğe giren yeni İnfaz Kanunu’nun, cezaevi standartlarını geliştirmek bir yana, öngördüğü eşitsiz ve karmaşık infaz sistemi nedeniyle sorunları daha da derinleştirdiğini ifade eden Zeytun, “Cezaevlerinde işkence, tecrit ve diğer hak ihlallerinde artışlar da bunu göstermektedir. Öyle ki infaz sistemi açısından aynı kategoride olan ve aynı yasal düzenlemeye tabi olan tutuklular bile keyfi olarak farklı uygulamalarla karşılaşmaktadır. Bu keyfi ve yasaya aykırı uygulamalar nedeniyle mahpusların başlatmış olduğu açlık grevleri bir kez daha gündeme gelmiştir. Bizler bu eylemin yaşam hakkı başta olmak üzere ciddi riskleri de barındırdığını, daha önceki deneyimlerimizden biliyoruz. Bu nedenle de endişeliyiz” diye belirtti.   ‘MAHPUSLARIN TALEPLERİNİ YERİNE GETİRİN’   Zeytun, 5275 sayılı İnfaz Kanunu’na ve bu kanuna dayanak olarak çıkarılan yönetmelikteki hükümleri de aşan keyfi infaz uygulamalarının sebep olduğu tecrit ve insan hakları ihlalleri uygulamalarının sonlandırılması gerektiğini vurguladı. Zeytun, “Bu nedenle biz aşağıda imzası bulunan kurumlar olarak, cezaevlerinde başlatılan açlık grevi eylemlerinin daha ağır sonuçlar doğurabileceğini akılda tutarak tutukluların başlatmış olduğu süresiz ve dönüşümlü açlık grevinin daha ağır sonuçlara yol açmaması için Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumları tecrit, adil ve eşit olmayan infaz uygulamaları ile diğer hak ihlallerinin sonlandırılması için bir an önce adım atmaya, mahpusların ulusal ve uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını titizlikle yerine getirmeye, açlık grevindeki mahpusları da açlık grevi eyleminden vazgeçmeye davet ediyoruz” dedi.